Yaşar Nuri Öztürk Meali |
|
1: O Rahman, | |
2: Öğretti Kur'an'ı, | |
3: Yarattı insanı, | |
4: Belletti ona duygu ve düşüncelerini ifade etmeyi. | |
5: Güneş ve Ay. Hesaba bağlıdır herbirinin her şeyi. | |
6: Çimen/yıldız ve ağaç secde ediyorlar. | |
7: Ve gök. Yükseltti onu. Ve koydu şaşmaz ölçüyü, mizanı. | |
8: Azgınlık etmeyin ölçü ve tartıda, saptırmayın mizanı. | |
9: Ölçüyü titizlikle, adaletle koruyun ve hüsrana araç yapmayın mizanı. | |
10: Ve yerküre. Koydu onu toprakta yaşayacak yaratıklar için. | |
11: Bir meyve var onda. Ve salkımlarla donatılmış hurma ağaçları. | |
12: Çimli ve samanlı dâne ve hoş kokulu otlar vardır. | |
13: Bu böyle iken, Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlıyorsunuz? | |
14: İnsanı, pişirilmiş çamur gibi kuru bir balçıktan yarattı. | |
15: Cini de ateşin dumansızından yarattı. | |
16: Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlıyorsunuz? | |
17: İki doğunun Rabbi de O'dur, iki batının Rabbi de. | |
19: Salmıştır iki denizi; buluşup kucaklaşıyorlar. | |
20: Bir ayırıcı var aralarında; kendi sınırlarını aşmıyorlar. | |
22: Çıkıyor onlardan inci ile mercan. | |
23: Peki Rabbinizin nimetlerinden hangisini sayarsınız yalan? | |
24: Denizde koca dağlar gibi akıp giden o görkemli gemiler de O'nundur. | |
26: Yer üzerinde bulunan herkes yok olacaktır. | |
27: Sadece o bağış ve celal sahibi Rabbinin yüzü kalacaktır. | |
28: Peki, Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlıyorsunuz? | |
29: Göklerde ve yerde kim varsa O'ndan ister. O, her an yeni bir iş ve oluştadır. | |
31: Ey ağırlıklı ve onurlu iki toplum/ey insan ve cin toplulukları! Sizinle de meşgul olacağız. | |
33: Ey cin ve insan toplulukları! Göklerin ve yerin bucaklarından/köşelerinden geçip gitmeye gücünüz yeterse, hadi geçin gidin. Bilgi ve güç dışında bir şeyle geçip gidemezsiniz! | |
35: İkinizin de üzerine ateşten bir alev ve erimiş bakır/duman gönderilir de başarılı olamazsınız. | |
37: Gök yarılarak, eriyip kızarmış yağ/kırmızıya boyanmış deri gibi bir gül haline geldiği zaman, | |
38: Rabbinizin nimetlerinden hangisini sayacaksınız yalan? | |
39: O gün günahlarından ne cin sorguya çekilir ne de insan. | |
41: Suçlular, yüzlerinden tanınır da yakalanırlar perçemlerinden ve ayaklarından. | |
43: İşte bu, günahkârların yalanlayıp durdukları cehennemdir. | |
44: Onlar, onunla kaynar su arasında dolaşırlar. | |
46: Rabbinin makamından korkan kimseye iki cennet var. | |
47: Rabbinizin nimetlerinden hangisini sayabilirsiniz yalan? | |
48: İkisi de çeşit çeşit ağaçlarla/bitkilerle doludur. | |
50: O cennetlerde iki nehir var, kaynayıp akan. | |
51: Rabbinizin nimetlerinden hangisini sayarsınız yalan? | |
52: O cennetlerde iki çift var her meyvadan. | |
54: Astarları atlastan döşeklere yaslanırlar. İki cennetin meyveleri elle alınacak kadar yakındır. | |
56: O cennetlerde, bakışlarını eşlerine dikmiş öyle dilberler vardır ki, daha önce onları ne cin kirletmiştir ne de insan. | |
58: Sanki yakut onlar, sanki mercan... | |
60: İhsanın karşılığı sadece ihsan... | |
62: İkisinden başka, iki cennet daha var. | |
64: İkisi de yeşil mi yeşil... | |
66: İkisinde de iki kaynak var, sürekli fışkıran. | |
68: İkisinde de meyve, hurma ve nar var. | |
70: İçlerinde iyi mi iyi, güzel mi güzel hanımlar var. | |
72: Çadırlar içinde bekletilen huriler var. | |
74: Daha önce onları ne cin kirletmiştir ne de insan. | |
76: Yeşil yastıklarda, emsalsiz döşekler üzerinde yatarlar yan. | |
78: İkram ve kudret sahibi Rabbinin ismi öyle yüce ki... | |