İbni Kesir Meali |
|
1: Rahman. | |
2: Kur'an'ı öğretti. | |
3: İnsanı yarattı. | |
4: Ona beyanı öğretti. | |
5: Güneş de, ay da bir hesab iledir. | |
6: Bitkiler ve ağaçlar da secde ederler. | |
7: Göğü yükseltmiş, mizanı koymuştur. | |
8: Tartıda haksızlık etmeyin. | |
9: Tartıyı doğru yapın, tartılanı eksik yapmayın. | |
10: Yeri de yaratıklar için alçalttı. | |
11: Onda meyveler, salkımlı hurma ağaçları; | |
12: Yapraklı taneler ve kokulu bitkiler var. | |
13: Şu halde Rabbınızın hangi nimetlerini yalan sayabilirsiniz? | |
14: İnsanı pişmiş çamur gibi kupkuru bir balçıktan yaratmıştır. | |
15: Cinnleri de yalın bir alevden yaratmıştır. | |
17: O; hem iki doğunun Rabbı, hem de iki batının Rabbıdır. | |
19: İki denizi birbirine kavuşmak üzere salıvermiştir. | |
20: Aralarında bir engel vardır, birbirinin sınırını aşamazlar. | |
22: Her ikisinden de inci ve mercan çıkar. | |
24: Denizde yüzen koca dağlar gibi gemiler de O'nundur. | |
26: Onun üzerinde her bulunan fanidir. | |
27: Ancak celal ve ikram sahibi Rabbının zatı baki kalacaktır. | |
29: Göklerde ve yerde kim varsa hepsi O'ndan ister. O; her gün bir şe'n üzeredir. | |
31: Ey insanlar ve cinnler; yakında size de yöneleceğiz | |
33: Ey cinnler ve insanlar topluluğu; göklerin ve yerin çevresinden geçip gitmeye gücünüz yetiyorsa geçip gidin. Ama üstün bir güç olmadan geçemezsiniz. | |
35: Üzerinize dumansız bir alev ve ateşsiz bir duman gönderilir de birbirinizi kurtaramaz ve yardımlaşamazsınız. | |
37: Gök, yarılıp da kırmızı sahtiyan gibi bir gül olduğu zaman, | |
39: İşte o gün; insana da, cinne de günahından sorulmaz. | |
40: Şu halde Rabbınızın hangi nimetlerini yalan sayabilirsiniz. _ | |
41: Suçlular simalarından tanınırlar da perçemlerinden ve ayaklarından tutulurlar. | |
43: Suçluların yalanladıkları cehennem, işte budur. | |
44: Onlar bununla kaynar su arasında dolaşır dururlar. | |
46: Rabbının makamından korkana iki cennet vardır. | |
48: Her ikisi çeşit çeşit ağaçlarla doludur. | |
50: İkisinde de akmakta olan iki pınar vardır. | |
52: İkisinde de her tür meyveden çift çift vardır. | |
54: Hepsi de örtüleri atlastan döşemelere yaslanırlar. İki cennetin meyvelerini de kolayca toplarlar. | |
56: Oralarda bakışlarını yalnız eşlerine çevirmişler vardır ki, daha önce kendilerine ne bir insan, ne de bir cinn dokunmuştur. | |
58: Sanki onlar yakut ve mercandırlar. | |
60: İhsanın karşılığı, ihsandan başkası mıdır? | |
62: O ikisinden başka iki cennet daha vardır. | |
64: Koyu yeşildirler. | |
66: İkisinde de durmadan fışkıran iki kaynak vardır. | |
68: İkisinde de meyveler, hurma ve nar vardır. | |
70: Orada huyları güzel, yüzleri güzel kadınlar vardır. | |
72: Otağlar içinde korunmuş huriler vardır. | |
74: Bunlardan önce kendilerine ne bir insan, ne de bir cin dokunmuştur. | |
76: Yeşil yastıklara ve güzel işlemeli döşeklere yaslanırlar. | |
78: Celal ve ikram sahibi Rabbının adı ne yücedir. | |