Edip Yüksel Meali |
|
1: Rahman, | |
2: Kuran'ı öğretti. | |
3: İnsanı yarattı. | |
4: Ona beyanı (açıklama yeteneğini) öğretti. | |
5: Güneş ve ay bir hesap ile (hareket etmekte) dir. | |
6: Yıldızlar ve ağaçlar secde etmektedirler. | |
7: Göğü yükseltti ve ölçüyü/dengeyi koydu. | |
8: Ki ölçüyü aşmayasınız. | |
9: Ölçüyü adaletle gözetiniz; ölçüyü kaybetmeyiniz. | |
10: Yeryüzünü tüm yaratıklar için yarattı. | |
11: Orada meyvalar, salkımlı hurma ağaçları vardır. | |
12: Kabuklu taneler ve baharatlar. | |
13: (Ey insanlar ve cinler), Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz? | |
14: İnsanı, çömlek gibi kuru bir çamurdan yarattı. | |
15: Cinleri de dumansız ateşten yarattı. | |
16: Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz? | |
17: İki doğunun ve iki batının Rabbi. | |
19: İki denizi salmıştır; birbirlerine kavuşuyorlar. | |
20: Aralarında bir engel vardır; birbirinin sınırını aşıp karışmazlar. | |
22: İkisinden de inci ve mercan çıkar. | |
24: Denizde dağlar gibi akıp giden gemiler O'nundur. | |
26: Üzerinde bulunan herkes ölümlüdür. | |
27: Sadece Görkemli ve Onurlu Rabbinin varlığı kalıcıdır. | |
29: Göklerde ve yerde olan herkes O'na yalvarır. O her gün kesintisiz kontrol etmektedir. | |
31: Ey sorumlu iki topluluk, sizi elbette sorguya çekeceğiz. | |
33: Ey insanlar ve cinler topluluğu, göklerin ve yerin sınırlarını aşmaya gücünüz yetiyorsa, aşıp geçin. Bir yetkiye sahip olmadan geçemezsiniz. | |
35: Üzerinize ateşten toplar ve ışınlar gönderilir; yardım görmezsiniz. | |
37: Gök parçalanıp da, yağ gibi eridiği ve kırmızı bir güle dönüştüğü zaman... | |
39: O gün ne insana ne de cine günahından sorulmaz. | |
41: Suçlular yüzlerinden tanınır ve yaka paça götürülürler. | |
43: İşte bu, suçluların yalanlayıp durduğu cehennemdir. | |
44: Onunla kaynar su arasında dönüp dolaşırlar. | |
46: Rabbinin görkeminden korkan (cin ve insan) lar için iki cennet vardır. | |
48: Türlü besinlerle doludur her ikisi. | |
50: İçlerinde akan pınarlar vardır. | |
52: İkisinde de her meyveden iki çeşit vardır. | |
54: Astarları atlastan yataklara yaslanırlar, her iki cennetin meyveleri pek yakındır. | |
56: Oralarda, daha önce ne bir insan ne de bir cin tarafından dokunulmamış, bakışlarını dikmiş eşler vardır. | |
58: Onlar yakut ve mercan gibidirler. | |
60: İyiliğin karşılığı, yalnız iyilik değil midir? | |
62: O ikisinin ötesinde iki cennet daha var. | |
64: Yemyeşildirler. | |
66: İkisinde de fışkıran iki kaynak vardır. | |
68: Her ikisinde de meyvalar, hurmalar ve narlar vardır. | |
70: Her ikisinde de iyilikler, güzellikler vardır. | |
72: Çadırlara kapanmış güzeller | |
74: Daha önce onlara ne insan ne de cin dokunmamıştı. | |
76: Yeşil yastıklara ve işlemeli halılara yaslanırlar. | |
78: Görkemli ve Onurlu Rabbinin ismi ne yücedir! | |