Abdulbaki Gölpınarlı : Gözü, ne kaydı, ne haddini aştı. | |
Adem Uğur : Gözü kaymadı ve sınırı aşmadı. | |
Ahmed Hulusi : Görüşü ne kaydı (gayrı kavramına); ne de haddi aştı (hakikati müşahededen dolayı tanrılık davasına düşüp, Firavunlaştı)! | |
Ahmet Tekin : Melekler âlemini görürken, aklı ve gözü sorumluluğunun ötesine kaymadı ve edep sınırını aşmadı. | |
Ahmet Varol : Göz kaymadı ve (sınırı) aşmadı da. | |
Ali Bulaç : Göz kayıp şaşmadı ve (sınırı) aşmadı. | |
Ali Fikri Yavuz : (Hz. Peygamber Aleyhisselâm gördüğü ahvali tam gördü de) göz ne kaydı, ne de aştı. | |
Bekir Sadak : Gozu oradan ne kaydi ve ne de onu asti. | |
Celal Yıldırım : Göz, ne kaydı, ne de şaştı. | |
Diyanet İşleri : Göz (gördüğünden) şaşmadı ve (onu) aşmadı. | |
Diyanet İşleri (eski) : Gözü oradan ne kaydı ve ne de onu aştı. | |
Diyanet Vakfi : Gözü kaymadı ve sınırı aşmadı. | |
Edip Yüksel : Göz şaşmadı, sınırı da aşmadı. | |
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : (Peygamberin) gözü şaşmadı ve sınırı aşmadı. | |
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Göz ne şaştı, ne (de sınırı) aştı. | |
Elmalılı Hamdi Yazır : Göz, ne şaştı ne aştı | |
Fizilal-il Kuran : Muhammed'in gözü ne yana kaydı ve ne de öteye geçti | |
Gültekin Onan : Göz kayıp şaşmadı ve (sınırı) aşmadı. | |
Hasan Basri Çantay : (Peygamberin) göz (ü, gördüğünden) ağmadı, (onu) aşmadı da. | |
Hayrat Neşriyat : (O haşmetli makamda Muhammed’in) göz(ü) ne kaydı, ne de haddini aştı. | |
İbni Kesir : Göz, ne şaştı ne aştı. | |
İskender Evrenosoğlu : Bakış kaymadı ve haddi aşmadı. | |
Muhammed Esed : (Dikkat edin,) göz ne kaydı, ne de (başka yöne) çevrildi: | |
Mustafa İslamoğlu : Gönül gözü ne şaştı ve kamaştı, ne de haddi aştı: | |
Ömer Nasuhi Bilmen : (16-17) O vakit ki, Sidre'yi bürüyen bürüyordu. Göz ne çevrildi ve ne de tecavüz etti. | |
Ömer Öngüt : (Peygamber'in) gözü kaymadı ve aldanmadı. | |
Şaban Piriş : Göz, ne şaştı; ne aştı. | |
Suat Yıldırım : Peygamberin gözü kaymadı, şaşmadı, aşmadı da. | |
Süleyman Ateş : (Muhammed'in) Göz(ü) şaşmadı ve azmadı. | |
Tefhim-ul Kuran : Göz kayıp şaşmadı ve (sınırı) taşmadı. | |
Ümit Şimşek : Göz ne şaştı, ne haddinden aştı. | |
Yaşar Nuri Öztürk : Göz ne kayıp şaştı ne azıp haddi aştı. | |