Abdulbaki Gölpınarlı : Ve andolsun ki onu, inerken bir kere daha gördü. Adem Uğur : Andolsun onu, önceden bir defa daha görmüştü, Ahmed Hulusi : Andolsun ki Onu bir daha gördü (hakikatin bilincine inişiyle fark edilmesinde). Ahmet Tekin : Andolsun, onu yüce huzurdan bir diğer inişi sırasında da görmüştü. Ahmet Varol : Andolsun ki, o onu bir başka kez daha inişte gördü. [2] Ali Bulaç : Andolsun, onu bir de diğer inişte görmüştü. Ali Fikri Yavuz : Yemin olsun ki, o (Cebrâil’i hakîki suretinde) bir daha da (mi’raçtan) inerken gördü: Bekir Sadak : (13-14) And olsun ki o, Cebrail'i sinirin sonunda baska bir inisinde de gormustur. Celal Yıldırım : (13-14) And olsun ki, O'nun bir başka inişini Sidretü'i-müntehâ'nın yanında görmüştü. Diyanet İşleri : Andolsun ki, o, Cebrail’i bir başka inişte daha (aslî suretiyle) görmüştü. Diyanet İşleri (eski) : (13-14) And olsun ki o, Cebrail'i sınırın sonunda başka bir inişinde de görmüştür. Diyanet Vakfi : (13-14) Andolsun onu, Sidretü'l-Müntehâ'nın yanında önceden bir defa daha görmüştü. Edip Yüksel : Onu bir kez daha görmüştü. Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Andolsun onu bir kez daha görmüştü. Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Andolsun ki, o onu bir kez daha inişinde gördü; Elmalılı Hamdi Yazır : Kasem olsun ki o onu bir daha da inişinde gördü Fizilal-il Kuran : O, Cebrail'i bir başka inişinde de görmüştü. Gültekin Onan : Andolsun onu bir de diğer inişte görmüştü. Hasan Basri Çantay : (13-14) Andolsun ki onu diğer bir defa da Sidre-tül müntehânın yanında gördü o, Hayrat Neşriyat : (13-14) And olsun ki, onu (Cebrâîl’i aslî sûretinde) diğer bir inişte de (mi'râc gecesi), Sidretü’l-Müntehâ’nın yanında (iken) gördü. İbni Kesir : Andolsun ki; onu, bir de diğer inişte görmüştü. İskender Evrenosoğlu : Ve andolsun ki, onu başka bir inişinde de gördü. Muhammed Esed : Ve onu bir kez daha gördü, Mustafa İslamoğlu : Doğrusu onu bir başka iniş sırasında yine görmüştü; Ömer Nasuhi Bilmen : Andolsun ki, O'nu (Cibril'i) diğer bir inişinde de gördü. Ömer Öngüt : Andolsun ki, onu başka bir defa daha gördü. Şaban Piriş : Hakikaten onu diğer bir inişte de gördü. Suat Yıldırım : (13-14) Onun bir başka inişini Sidretu’l-Münteha'nın yanında görmüştü. Süleyman Ateş : Andolsun, onu bir inişinde daha görmüştü; Tefhim-ul Kuran : Andolsun, onu bir de diğer inişte görmüştü. Ümit Şimşek : And olsun ki onu başka bir inişinde de gördü: Yaşar Nuri Öztürk : Yemin olsun ki onu bir başka inişte de görmüştü.