» 30 / Rûm  16:

Kuran Sırası: 30
İniş Sırası: 84
Rum Suresi = Romalilar Suresi
ismini 1. ayetinde Persliler ile yapilan savasta yenilgiye ugrayan Romalilarin yakinda gelip geleceginin ifade edilmesinden almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60

30:16 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
fakat | kimseler | inkar eden(ler) | ve yalanlayanlar | ayetlerimizi | ve buluşmasını | ahiret | onlar da | içine | azabın | getirilirler |

WǼMÆ ÆLZ̃YN KFRWÆ WKZ̃BWÆ B ËYÆTNÆ WLGÆÙ ÆL ËḢRT FǼWLÙK FY ÆLAZ̃ÆB MḪŽRWN
veemmā elleƶīne keferū ve keƶƶebū biāyātinā veliḳā'i l-āḣirati feulāike l-ǎƶābi muHDerūne

وَأَمَّا الَّذِينَ كَفَرُوا وَكَذَّبُوا بِايَاتِنَا وَلِقَاءِ الْاخِرَةِ فَأُولَٰئِكَ فِي الْعَذَابِ مُحْضَرُونَ

Transcript Okunuş Türkçe
1. WǼMÆ = veemmā : fakat
2. ÆLZ̃YN = elleƶīne : kimseler
3. KFRWÆ = keferū : inkar eden(ler)
4. WKZ̃BWÆ = ve keƶƶebū : ve yalanlayanlar
5. B ËYÆTNÆ = biāyātinā : ayetlerimizi
6. WLGÆÙ = veliḳā'i : ve buluşmasını
7. ÆL ËḢRT = l-āḣirati : ahiret
8. FǼWLÙK = feulāike : onlar da
9. FY = fī : içine
10. ÆLAZ̃ÆB = l-ǎƶābi : azabın
11. MḪŽRWN = muHDerūne : getirilirler
fakat | kimseler | inkar eden(ler) | ve yalanlayanlar | ayetlerimizi | ve buluşmasını | ahiret | onlar da | içine | azabın | getirilirler |

[] [] [KFR] [KZ̃B] [ÆYY] [LGY] [ÆḢR] [] [] [AZ̃B] [ḪŽR]
WǼMÆ ÆLZ̃YN KFRWÆ WKZ̃BWÆ B ËYÆTNÆ WLGÆÙ ÆL ËḢRT FǼWLÙK FY ÆLAZ̃ÆB MḪŽRWN

veemmā elleƶīne keferū ve keƶƶebū biāyātinā veliḳā'i l-āḣirati feulāike l-ǎƶābi muHDerūne
وأما الذين كفروا وكذبوا بآياتنا ولقاء الآخرة فأولئك في العذاب محضرون

[] [] [ك ف ر] [ك ذ ب] [ا ي ي] [ل ق ي] [ا خ ر] [] [] [ع ذ ب] [ح ض ر]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وأما | WǼMÆ veemmā fakat But as for
الذين | ÆLZ̃YN elleƶīne kimseler those who
كفروا ك ف ر | KFR KFRWÆ keferū inkar eden(ler) disbelieved
وكذبوا ك ذ ب | KZ̃B WKZ̃BWÆ ve keƶƶebū ve yalanlayanlar and denied
بآياتنا ا ي ي | ÆYY B ËYÆTNÆ biāyātinā ayetlerimizi Our Signs
ولقاء ل ق ي | LGY WLGÆÙ veliḳā'i ve buluşmasını and (the) meeting
الآخرة ا خ ر | ÆḢR ÆL ËḢRT l-āḣirati ahiret (of) the Hereafter,
فأولئك | FǼWLÙK feulāike onlar da then those
في | FY içine in
العذاب ع ذ ب | AZ̃B ÆLAZ̃ÆB l-ǎƶābi azabın the punishment
محضرون ح ض ر | ḪŽR MḪŽRWN muHDerūne getirilirler (will be) brought forth.
fakat | kimseler | inkar eden(ler) | ve yalanlayanlar | ayetlerimizi | ve buluşmasını | ahiret | onlar da | içine | azabın | getirilirler |

[] [] [KFR] [KZ̃B] [ÆYY] [LGY] [ÆḢR] [] [] [AZ̃B] [ḪŽR]
WǼMÆ ÆLZ̃YN KFRWÆ WKZ̃BWÆ B ËYÆTNÆ WLGÆÙ ÆL ËḢRT FǼWLÙK FY ÆLAZ̃ÆB MḪŽRWN

veemmā elleƶīne keferū ve keƶƶebū biāyātinā veliḳā'i l-āḣirati feulāike l-ǎƶābi muHDerūne
وأما الذين كفروا وكذبوا بآياتنا ولقاء الآخرة فأولئك في العذاب محضرون

[] [] [ك ف ر] [ك ذ ب] [ا ي ي] [ل ق ي] [ا خ ر] [] [] [ع ذ ب] [ح ض ر]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وأما | WǼMÆ veemmā fakat But as for
Vav,,Mim,Elif,
6,,40,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
EXL – explanation particle
الواو عاطفة
حرف تفصيل
الذين | ÆLZ̃YN elleƶīne kimseler those who
Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
1,30,700,10,50,
COND – masculine plural conditional noun
اسم شرط
كفروا ك ف ر | KFR KFRWÆ keferū inkar eden(ler) disbelieved
Kef,Fe,Re,Vav,Elif,
20,80,200,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
وكذبوا ك ذ ب | KZ̃B WKZ̃BWÆ ve keƶƶebū ve yalanlayanlar and denied
Vav,Kef,Zel,Be,Vav,Elif,
6,20,700,2,6,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine plural (form II) perfect verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
بآياتنا ا ي ي | ÆYY B ËYÆTNÆ biāyātinā ayetlerimizi Our Signs
Be,,Ye,Elif,Te,Nun,Elif,
2,,10,1,400,50,1,
P – prefixed preposition bi
N – genitive feminine plural noun
PRON – 1st person plural possessive pronoun
جار ومجرور و«نا» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
ولقاء ل ق ي | LGY WLGÆÙ veliḳā'i ve buluşmasını and (the) meeting
Vav,Lam,Gaf,Elif,,
6,30,100,1,,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – genitive masculine (form III) verbal noun
الواو عاطفة
اسم مجرور
الآخرة ا خ ر | ÆḢR ÆL ËḢRT l-āḣirati ahiret (of) the Hereafter,
Elif,Lam,,Hı,Re,Te merbuta,
1,30,,600,200,400,
N – genitive feminine singular noun
اسم مجرور
فأولئك | FǼWLÙK feulāike onlar da then those
Fe,,Vav,Lam,,Kef,
80,,6,30,,20,
REM – prefixed resumption particle
DEM – plural demonstrative pronoun
الفاء استئنافية
اسم اشارة
في | FY içine in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
العذاب ع ذ ب | AZ̃B ÆLAZ̃ÆB l-ǎƶābi azabın the punishment
Elif,Lam,Ayn,Zel,Elif,Be,
1,30,70,700,1,2,
N – genitive masculine noun
اسم مجرور
محضرون ح ض ر | ḪŽR MḪŽRWN muHDerūne getirilirler (will be) brought forth.
Mim,Ha,Dad,Re,Vav,Nun,
40,8,800,200,6,50,
N – nominative masculine plural (form IV) passive participle
اسم مرفوع

Konu Başlığı: [30:6-19] Dünya Hayatına Dalmak

Abdulbaki Gölpınarlı : Ve fakat kâfir olanlara ve delillerimizi ve âhirete kavuşacaklarını yalanlayanlara gelince: Artık onlardır azâp için hazırlananlar.
Adem Uğur : İnkâr edenler, âyetlerimizi ve ahiret buluşmasını yalan sayanlar ise, işte onlar azapla yüzyüze bırakılacaklardır.
Ahmed Hulusi : Hakikat bilgisini inkâr edenler ve varlıklarındaki işaretlerimizi ve sonsuz gelecek yaşama kavuşmayı yalanlayanlara gelince, işte onlar da (o malûm) azabın içinde zorunlu kalırlar!
Ahmet Tekin : Kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar edenler, küfre saplananlar, âyetlerimizi ve âhirette, ebedî yurtta hesaba çekilmeyi mükâfat ve cezayı yalanlayanlar, işte onlar da, azaptadırlar, ihzarlı getirilmişlerdir.
Ahmet Varol : İnkar eden, ayetlerimizi ve ahiret buluşmasını yalanlayanlara gelince, işte onlar da azabın içine getirilirler.
Ali Bulaç : Ancak inkâr edip ayetlerimizi ve ahirete kavuşmayı yalanlayanlar ise; artık onlar da azab için hazır bulundurulurlar.
Ali Fikri Yavuz : Kâfir olup da âyetlerimizi ve öldükten sonra dirilmeyi inkâr edenler ise, işte bunlar azap içinde (Cehennem’de) hazır bulundurulurlar.
Bekir Sadak : Inkar edip, ayetlerimizi ve ahirette Bana kavusmayi yalanlayanlara gelince, iste onlar azabla yuzyuze birakilirlar.
Celal Yıldırım : İnkâr edenlere; âyetlerimizi ve Âhiret'te bana kavuşmayı yalanlıyanlara gelince: İşte onlar azâb İçin hazır duruma getirilmişlerdir.
Diyanet İşleri : İnkâr edip âyetlerimizi ve ahirete kavuşmayı yalanlayanlara gelince, işte onlar azabın içine atılacaklardır.
Diyanet İşleri (eski) : İnkar edip, ayetlerimizi ve ahirette Bana kavuşmayı yalanlayanlara gelince, işte onlar azabla yüzyüze bırakılırlar.
Diyanet Vakfi : İnkâr edenler, âyetlerimizi ve ahiret buluşmasını yalan sayanlar ise, işte onlar azapla yüzyüze bırakılacaklardır.
Edip Yüksel : İnkar edip, ayetlerimizi ve ahiret buluşmasını yalanlayanlar da azabın içine sokulurlar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Âyetlerimizi ve âhiret buluşmasını yalan sayıp da küfredenlere gelince, işte onlar o zaman azab içinde hazır bulundurulurlar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Ayetlerimize ve ahiret buluşmasına yalan deyip de küfredenlere gelince, işte bunlar o zaman azap içinde huzura celbedilirler.
Elmalılı Hamdi Yazır : Âyetlerimize ve Âhıret likasına yalan deyib de küfredenlere gelince işte bunlar o vakıt azâb içinde ihzar olunurlar
Fizilal-il Kuran : İnkâr edip ayetlerimizi ve ahiret buluşmasını yalanlayanlara gelince; işte onlar azapla yüz yüze bırakılırlar.
Gültekin Onan : Ancak küfredip ayetlerimizi ve ahirete kavuşmayı yalanlayanlar ise, artık onlar da azab için hazır bulundurulurlar.
Hakkı Yılmaz : "Kâfirlere; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddeden, âyetlerimizi ve âhiret buluşmasını yalanlayan şu kimselere de gelince, işte onlar azap içinde hazır bulundurulurlar. "
Hasan Basri Çantay : Amma küfr (ve inkâr) edib de âyetlerimizi ve âhiret mülâkaatını yalan sayanlar, onlar da azâbda (kalmak üzere) ihzaar olunmuşlardır.
Hayrat Neşriyat : Fakat inkâr edip âyetlerimizi ve âhirete kavuşmayı yalanlayanlara gelince, işte onlar azâb içinde hazır bulundurulacak olan kimselerdir.
İbni Kesir : Küfredip de ayetlerimizi ve ahirete kavuşmayı yalanlayanlara gelince; işte onlar, azab için hazır bulundurulurlar.
İskender Evrenosoğlu : Ve onlar ki (kâfirlerdir), âyetlerimizi inkâr ve tekzip ettiler (yalanladılar) ve ahirete ulaşmayı (hayattayken ruhu Allah'a ulaştırmayı tekzip ettiler). İşte onlar, azap içinde hazır bulundurulanlardır.
Muhammed Esed : Hakikati reddedip mesajlarımızı inkar edenlere -ve (böylece) öteki dünyanın varlığını yalanlayanlara- gelince, onlar azabın içine atılıvereceklerdir.
Mustafa İslamoğlu : ama inkar eden, ayetlerimizi ve ahiret buluşmasını yalanlayan kimselere gelince: işte böyleleri de azabın içerisinde (yaptıklarıyla) yüzleşecekler.
Ömer Nasuhi Bilmen : Fakat o kimseler ki, kâfir olmuşlar ve Bizim âyetlerimizi ve ahirete kavuşmayı yalan saymışlardır, artık onlar da azap içinde kalmaya hazırlanmış olurlar.
Ömer Öngüt : Kâfir olup âyetlerimizi ve âhirete kavuşmayı yalanlayanlara gelince, işte onlar azabın içinde hazır bulundurulurlar.
Şaban Piriş : Ya bir de inkar etmiş ve ayetlerimizi ve ahiret buluşmasını yalanlamış olanlar ise; işte onlar da azap içinde hazır tutulurlar.
Suat Yıldırım : İnkâr edip âyetlerimizi ve öldükten sonra dirilmeyi, Allah’ın huzuruna çıkmayı yalan sayanlar ise, azaba atılmak üzere getirilirler.
Süleyman Ateş : Fakat inkâr edip âyetlerimizi ve âhiret buluşmasını yalanlayanlara gelince, onlar da (tutuklanıp) azâbın içine getirilirler.
Tefhim-ul Kuran : Ancak küfre sapıp ayetlerimizi ve ahirete kavuşmayı yalan sayanlar ise; artık onlar da azab için hazır bulundurulurlar.
Ümit Şimşek : İnkâr eden ve âyetlerimizi ve âhiret gününe kavuşmayı yalanlayanlar ise azap için getirilmişlerdir.
Yaşar Nuri Öztürk : İnkâr edip ayetlerimizi ve âhiret buluşmasını yalanlayanlara gelince, onlar azabın içinde hazır bulundurulurlar.


[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}