Rum Suresi = Romalilar Suresi ismini 1. ayetinde Persliler ile yapilan savasta yenilgiye ugrayan Romalilarin yakinda gelip geleceginin ifade edilmesinden almistir.
"PN – nominative proper noun → Allah" لفظ الجلالة مرفوع
الذي
|
ÆLZ̃Y
lleƶī
ki
(is) the One Who
Elif,Lam,Zel,Ye, 1,30,700,10,
REL – masculine singular relative pronoun اسم موصول
خلقكم
خ ل ق | ḢLG
ḢLGKM
ḣaleḳakum
sizi yarattı
created you
Hı,Lam,Gaf,Kef,Mim, 600,30,100,20,40,
V – 3rd person masculine singular perfect verb PRON – 2nd person masculine plural object pronoun فعل ماض والكاف ضمير متصل في محل نصب مفعول به
من
|
MN
min
-tan
from
Mim,Nun, 40,50,
P – preposition حرف جر
ضعف
ض ع ف | ŽAF
ŽAF
Deǎ'fin
zayıflık-
weakness,
Dad,Ayn,Fe, 800,70,80,
N – genitive masculine indefinite noun اسم مجرور
ثم
|
S̃M
ṧumme
sonra
then
Se,Mim, 500,40,
CONJ – coordinating conjunction حرف عطف
جعل
ج ع ل | CAL
CAL
ceǎle
verdi
made
Cim,Ayn,Lam, 3,70,30,
V – 3rd person masculine singular perfect verb فعل ماض
من
|
MN
min
after
Mim,Nun, 40,50,
P – preposition حرف جر
بعد
ب ع د | BAD̃
BAD̃
beǎ'di
ardından
after
Be,Ayn,Dal, 2,70,4,
N – genitive noun اسم مجرور
ضعف
ض ع ف | ŽAF
ŽAF
Deǎ'fin
zayıflığın
weakness
Dad,Ayn,Fe, 800,70,80,
N – genitive masculine indefinite noun اسم مجرور
قوة
ق و ي | GWY
GWT
ḳuvveten
bir kuvvet
strength,
Gaf,Vav,Te merbuta, 100,6,400,
N – accusative feminine indefinite noun اسم منصوب
ثم
|
S̃M
ṧumme
sonra
then
Se,Mim, 500,40,
CONJ – coordinating conjunction حرف عطف
جعل
ج ع ل | CAL
CAL
ceǎle
verdi
made
Cim,Ayn,Lam, 3,70,30,
V – 3rd person masculine singular perfect verb فعل ماض
من
|
MN
min
after
Mim,Nun, 40,50,
P – preposition حرف جر
بعد
ب ع د | BAD̃
BAD̃
beǎ'di
(-ten) sonra
after
Be,Ayn,Dal, 2,70,4,
N – genitive noun اسم مجرور
قوة
ق و ي | GWY
GWT
ḳuvvetin
kuvvet-
strength
Gaf,Vav,Te merbuta, 100,6,400,
N – genitive feminine indefinite noun اسم مجرور
ضعفا
ض ع ف | ŽAF
ŽAFÆ
Deǎ'fen
zayıflık
weakness
Dad,Ayn,Fe,Elif, 800,70,80,1,
N – accusative masculine indefinite noun اسم منصوب
وشيبة
ش ي ب | ŞYB
WŞYBT
ve şeybeten
ve ihtiyarlık
and gray hair.
Vav,Şın,Ye,Be,Te merbuta, 6,300,10,2,400,
CONJ – prefixed conjunction wa (and) N – accusative feminine indefinite noun الواو عاطفة اسم منصوب
يخلق
خ ل ق | ḢLG
YḢLG
yeḣluḳu
yaratır
He creates
Ye,Hı,Lam,Gaf, 10,600,30,100,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb فعل مضارع
ما
|
MÆ
mā
what
Mim,Elif, 40,1,
REL – relative pronoun اسم موصول
يشاء
ش ي ا | ŞYÆ
YŞÆÙ
yeşā'u
dilediğini
He wills,
Ye,Şın,Elif,, 10,300,1,,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb فعل مضارع
وهو
|
WHW
ve huve
ve O
and He
Vav,He,Vav, 6,5,6,
CONJ – prefixed conjunction wa (and) PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun الواو عاطفة ضمير منفصل
العليم
ع ل م | ALM
ÆLALYM
l-ǎlīmu
bilendir
(is) the All-Knower
Elif,Lam,Ayn,Lam,Ye,Mim, 1,30,70,30,10,40,
N – nominative masculine singular noun اسم مرفوع
القدير
ق د ر | GD̃R
ÆLGD̃YR
l-ḳadīru
gücü yetendir
the All-Powerful.
Elif,Lam,Gaf,Dal,Ye,Re, 1,30,100,4,10,200,
N – nominative masculine noun اسم مرفوع
Konu Başlığı: [30:54-57] Bu Hayat Çok Kısa
Abdulbaki Gölpınarlı : Öyle bir Allah'tır ki sizi zayıf bir sudan yaratmıştır, sonra bir zayıflık olan çocukluk çağından çıkarıp güç, kuvvet vermiştir size, sonra kuvvetli çağdan gene bir zayıflık çağına ve ihtiyarlık yaşına getirmiştir sizi; yaratır ne dilerse ve odur bilen, gücü yeten.
Adem Uğur : Sizi güçsüz yaratan, sonra güçsüzlügün ardından kuvvet veren ve sonra kuvvetin ardından güçsüzlük ve ihtiyarlık veren, Allah'tır. O, dilediğini yaratır. O, hakkıyla bilendir, üstün kudret sahibidir.
Ahmed Hulusi : Allâh'tır ki, sizi zayıflıkla (hakikatinin farkında olmaksızın) yarattı! Sonra, zayıflığın ardından bir kuvvet (hakikatini - Rabbini bilmenin kuvveleriyle) oluşturdu! Sonra, kuvvetin ardından zayıflık (ismi Allâh olan indînde acziyetini - abd-i âciz) ve ak saçlı (bilge) hâline getirdi. . . Dilediğini yaratır. . . "HÛ"; Aliym'dir, Kaadir'dir.
Ahmet Tekin : Allah, sizi dayanıksız bir maddeden güçsüz yaratan; sonra güçsüzlüğün ardından kuvvetli hale getiren; sonra kuvvetin ardından zafiyet veren, saçlarınıza aklar düşürendir. O, sünnetinin, düzeninin yasaları içinde, iradesinin tecellisine uygun olan her şeyi yaratır. Hakkıyla bilen, her şeye hakkıyla gücü kudreti yeten O’dur.
Ahmet Varol : Allah, sizi bir zaaftan [3] yaratan, sonra zayıflığın ardından kuvvet veren, sonra kuvvetin ardından zayıflık ve yaşlılık verendir. O dilediğini yaratır. O bilendir, güç yetirendir.
Ali Bulaç : Allah, sizi bir za'ftan yarattı, sonra (bu) za'fın ardından bir kuvvet kıldı, sonra bu kuvvetin ardından da bir za'f ve yaşlılık verdi. Dilediğini yaratır. O, bilendir, güç yetirendir.
Ali Fikri Yavuz : Allah O’dur ki, sizi zayıf bir nutfeden yarattı; sonra bu za’fiyetin arkasından bir kuvvet (güçlü bir insan) yaptı; sonra bu kuvvetin arkasından (yine) bir za’fiyet ve ihtiyarlık meydana getirdi. O, dilediğini yaratır. O, Alîm’dir= kulların bütün hallerini bilir, Kadîr’dir= bütün değişikliklerini yapmağa gücü yeter.
Bekir Sadak : Sizi gucsuz olarak yaratan, gucsuzlukten sonra kuvvetli kilan, sonra da kuvvetliligin ardindan gucsuz ve ihtiyar yapan Allah'tir. O, diledigini yaratir; bilendir, Kadir olandir.
Celal Yıldırım : Allah'dır ki. sizi oldukça güçsüz (bir madde)derî yarattı. Güçsüzlükten sonra güç verdi, sonra da güçlülüğün arkasından güçsüz kılıp saç aklığı meydana getirdi. O, dilediğini yaratır; O, bilendir, kudret sahibidir.
Diyanet İşleri : Allah, sizi güçsüz olarak yaratan, sonra güçsüzlüğün ardından bir güç veren, sonra gücün ardından bir güçsüzlük ve yaşlılık verendir. O, dilediğini yaratır. O, hakkıyla bilendir, hakkıyla kudret sahibidir.
Diyanet İşleri (eski) : Sizi güçsüz olarak yaratan, güçsüzlükten sonra kuvvetli kılan, sonra da kuvvetliliğin ardından güçsüz ve ihtiyar yapan Allah'tır. O, dilediğini yaratır; bilendir, Kadir olandır.
Diyanet Vakfi : Sizi güçsüz yaratan, sonra güçsüzlüğün ardından kuvvet veren ve sonra kuvvetin ardından güçsüzlük ve ihtiyarlık veren, Allah'tır. O, dilediğini yaratır. O, hakkıyla bilendir, üstün kudret sahibidir.
Edip Yüksel : ALLAH sizi zayıf olarak yarattı, zayıflıktan sonra size güç verdi, güçten sonra zayıflık ve ağarmış saçlar verdi. O dilediğini yaratır. O Bilendir, Güçlüdür.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Allah O'dur ki, sizi güçsüz olarak yaratır, sonra güçsüzlüğün arkasından kuvvet verir. Sonra kuvvetin arkasından yine güçsüzlüğe ve ihtiyarlığa getirir. O dilediğini yaratır. Ve O, her şeyi bilir, her şeye gücü yeter.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Allah o herşeye gücü yeten ki, sizi bir güçsüzden yaratmakta; sonra güçsüzlüğün arkasından kuvvet vermekte; sonra da kuvvetin arkasından güçsüz ve ihtiyar yapmaktadır. Dilediğini yaratıyor; O, öyle herşeyi bilen, herşeye gücü yetendir.
Elmalılı Hamdi Yazır : Allah, o kadir ki sizi bir za'ftan yaratmakta, sonra za'fın arkasından bir kuvvet yapmakta, sonra da kuvvetin arkasından bir za'f ve bir saç aklığı yapmakta, neyi dilerse halk ediyor, o öyle alîm, öyle kadîr
Gültekin Onan : Tanrı, sizi bir za'ftan yarattı, sonra (bu) za'fın ardından bir kuvvet kıldı, sonra bu kuvvetin ardından da bir za'f ve yaşlılık verdi. Dilediğini yaratır. O, bilendir, güç yetirendir.
Hakkı Yılmaz : Allah, sizi güçsüz olarak oluşturandır. Sonra güçsüzlüğün arkasından kuvvet getirdi. Sonra kuvvetin arkasından güçsüzlük ve ihtiyarlık getirdi. O, dilediğini oluşturur. Ve O, en iyi bilendir, en iyi güç yetirendir.
Hasan Basri Çantay : Allah, sizi bir za'fdan yaratan, sonra diğer bir za'fın ardından kuvvet veren, sonra kuvvetin arkasından da yine za'fa ve ihtiyarlığa getirendir. (O), ne dilerse yaratır. O, hakkıyle bilendir, kemâliyle kaadirdir.
Hayrat Neşriyat : Allah, sizi zayıf yaratan; sonra zayıflığın ardından (size) bir kuvvet veren; sonra kuvvetin ardından (tekrar) bir zayıflık ve bir ihtiyarlık verendir. (O,) dilediğini yaratır. Çünki O, Alîm (kullarının her hâlini hakkıyla bilen)dir, Kadîr (her dilediğine gücü yeten)dir.
İbni Kesir : Allah, O'dur ki; sizi güçsüz olarak yaratmıştır. Güçsüzlükten sonra kuvvetli kılmıl, sonra da kuvvetliliğn ardından güçsüz ve ihtiyar yapmıştır. O; dilediğini yaratır. O; Alim'dir, Kadir'dir.
İskender Evrenosoğlu : O Allah ki, sizi güçsüz (zayıf) bir şeyden (nutfeden) yarattı. Sonra zayıflığın ardından (sizi) kuvvetli kıldı. Sonra (sizi), kuvvetin ardından zayıf ve ihtiyar kıldı. O (Allah), dilediğini yaratır. Ve O; Âlim’dir (en iyi bilen), Kaadir’dir (herşeye gücü yeten).
Muhammed Esed : Sizi zayıf (bir halde) yaratan, zayıflığınızdan sonra (size) güç veren ve güc(ünüzü gösterdiğiniz bir dönem)den sonra (yaşlılığın getirdiği) zayıflığa sizi duçar eden ve saçlarınıza aklar düşüren O'dur! O, dilediğini var eder; O her şeyi bilendir ve sınırsız güç Sahibidir!
Mustafa İslamoğlu : Allah'tır başlangıçta sizi güçten yoksun yaratan, bu yoksunluğun ardından sizi güçlü kuvvetli kılan, bu güçlü kuvvetli dönemin ardından sizi (tekrar) zayıflığa ve ak saçlılığa mahkum eden: O dilediğini yaratır; zira O her şeyi bilendir, mutlak kudret sahibidir.
Ömer Nasuhi Bilmen : Allah, o (Hâlık-ı Azîm)dir ki, sizi bir zayıf şeyden yarattı, sonra zayıflık ardından bir kuvvet verdi, sonra da kuvvetin ardından zayıflık ve ihtiyarlık vücuda getirdi. Dilediğini yaratır ve O, öyle alîmdir, kâdirdir.
Ömer Öngüt : Allah sizi oldukça güçsüz (bir madde)den yarattı. Güçsüzlükten sonra kuvvetli kıldı. Sonra o kuvvetin ardından da zayıflık ve ihtiyarlık verdi. O dilediğini yaratır. O, ilim ve kudret sahibidir.
Şaban Piriş : Allah, sizi zayıf olarak yaratmış, sonra bu zayıflığın ardından güç vermiş, sonra gücün ardından zayıflık ve ihtiyarlık vermiştir. O, dilediğini yaratır. O, bilgili ve güçlüdür.
Suat Yıldırım : Allah o kadirdir ki sizi bir zaaftan yaratmakta, sonra zaafın ardından bir kuvvet yaratmakta, müteakiben kuvvetten sonra bir zaaf ve ihtiyarlık yapmaktadır. O dilediğini yaratır. Her şeyi bilen, her şeye kadir olan, yalnız O’dur.
Süleyman Ateş : Allah'tır ki sizi zayıflıktan yarattı. Sonra zayıflığın ardından (size) bir kuvvet verdi. Sonra kuvvetin ardından da zayıflık ve ihtiyarlık verdi. Allâh, dilediğini yaratır, O, bilendir, gücü yetendir.
Tefhim-ul Kuran : Allah, sizi bir za'ftan yarattı, sonra (bu) za'fın ardından bir kuvvet kıldı, sonra da bu kuvvetin ardından da bir za'f ve yaşlılık verdi. Dilediğini yaratmaktadır. O, bilendir, güç yetirendir.
Ümit Şimşek : O Allah ki, sizi güçsüz bir halde yarattı; güçsüzlükten sonra size kuvvet verdi; kuvvetin ardından yine bir güçsüzlük ve ihtiyarlık verdi. O dilediğini yaratır. Çünkü O herşeyi bilen, gücü herşeye yetendir.
Yaşar Nuri Öztürk : Allah O'dur ki, sizi bir güçsüzlükten yarattı. Sonra o güçsüzlüğün arkasından bir kuvvet oluşturdu. Sonra o kuvvetin arkasından bir güçsüzlük ve ihtiyarlığa vücut verdi. Dilediğini yaratır. Alîm'dir O, Kadîr'dir.