» 14 / Ibrahim  3:

Kuran Sırası: 14
İniş Sırası: 72
Ibrahim Suresi = Ibrahim Suresi
35-41. ayetlerinde Hz. Ibrahim’in yaptigi dua anildigindan bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52

14:3 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
ki onlar | tercih ederler | hayatını | dünya | karşılık | ahirete | ve engel olurlar | -ndan | yolu- | Allah'ın | ve onu isterler | eğrilmesini | işte onlar | içindedirler | bir sapıklık | derin |

ÆLZ̃YN YSTḪBWN ÆLḪYÆT ÆLD̃NYÆ AL ÆL ËḢRT WYṦD̃WN AN SBYL ÆLLH WYBĞWNHÆ AWCÆ ǼWLÙK FY ŽLÆL BAYD̃
elleƶīne yesteHibbūne l-Hayāte d-dunyā ǎlā l-āḣirati ve yeSuddūne ǎn sebīli llahi ve yebğūnehā ǐvecen ulāike Delālin beǐydin

الَّذِينَ يَسْتَحِبُّونَ الْحَيَاةَ الدُّنْيَا عَلَى الْاخِرَةِ وَيَصُدُّونَ عَنْ سَبِيلِ اللَّهِ وَيَبْغُونَهَا عِوَجًا أُولَٰئِكَ فِي ضَلَالٍ بَعِيدٍ

Transcript Okunuş Türkçe
1. ÆLZ̃YN = elleƶīne : ki onlar
2. YSTḪBWN = yesteHibbūne : tercih ederler
3. ÆLḪYÆT = l-Hayāte : hayatını
4. ÆLD̃NYÆ = d-dunyā : dünya
5. AL = ǎlā : karşılık
6. ÆL ËḢRT = l-āḣirati : ahirete
7. WYṦD̃WN = ve yeSuddūne : ve engel olurlar
8. AN = ǎn : -ndan
9. SBYL = sebīli : yolu-
10. ÆLLH = llahi : Allah'ın
11. WYBĞWNHÆ = ve yebğūnehā : ve onu isterler
12. AWCÆ = ǐvecen : eğrilmesini
13. ǼWLÙK = ulāike : işte onlar
14. FY = fī : içindedirler
15. ŽLÆL = Delālin : bir sapıklık
16. BAYD̃ = beǐydin : derin
ki onlar | tercih ederler | hayatını | dünya | karşılık | ahirete | ve engel olurlar | -ndan | yolu- | Allah'ın | ve onu isterler | eğrilmesini | işte onlar | içindedirler | bir sapıklık | derin |

[] [ḪBB] [ḪYY] [D̃NW] [] [ÆḢR] [ṦD̃D̃] [] [SBL] [] [BĞY] [AWC] [] [] [ŽLL] [BAD̃]
ÆLZ̃YN YSTḪBWN ÆLḪYÆT ÆLD̃NYÆ AL ÆL ËḢRT WYṦD̃WN AN SBYL ÆLLH WYBĞWNHÆ AWCÆ ǼWLÙK FY ŽLÆL BAYD̃

elleƶīne yesteHibbūne l-Hayāte d-dunyā ǎlā l-āḣirati ve yeSuddūne ǎn sebīli llahi ve yebğūnehā ǐvecen ulāike Delālin beǐydin
الذين يستحبون الحياة الدنيا على الآخرة ويصدون عن سبيل الله ويبغونها عوجا أولئك في ضلال بعيد

[] [ح ب ب] [ح ي ي] [د ن و] [] [ا خ ر] [ص د د] [] [س ب ل] [] [ب غ ي] [ع و ج] [] [] [ض ل ل] [ب ع د]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
الذين | ÆLZ̃YN elleƶīne ki onlar Those who
يستحبون ح ب ب | ḪBB YSTḪBWN yesteHibbūne tercih ederler love more
الحياة ح ي ي | ḪYY ÆLḪYÆT l-Hayāte hayatını the life
الدنيا د ن و | D̃NW ÆLD̃NYÆ d-dunyā dünya (of) the world
على | AL ǎlā karşılık than
الآخرة ا خ ر | ÆḢR ÆL ËḢRT l-āḣirati ahirete the Hereafter,
ويصدون ص د د | ṦD̃D̃ WYṦD̃WN ve yeSuddūne ve engel olurlar and hinder
عن | AN ǎn -ndan from
سبيل س ب ل | SBL SBYL sebīli yolu- (the) Path
الله | ÆLLH llahi Allah'ın (of) Allah,
ويبغونها ب غ ي | BĞY WYBĞWNHÆ ve yebğūnehā ve onu isterler and seek in it
عوجا ع و ج | AWC AWCÆ ǐvecen eğrilmesini crookedness,
أولئك | ǼWLÙK ulāike işte onlar those
في | FY içindedirler [in]
ضلال ض ل ل | ŽLL ŽLÆL Delālin bir sapıklık (are) far astray.
بعيد ب ع د | BAD̃ BAYD̃ beǐydin derin (are) far astray.
ki onlar | tercih ederler | hayatını | dünya | karşılık | ahirete | ve engel olurlar | -ndan | yolu- | Allah'ın | ve onu isterler | eğrilmesini | işte onlar | içindedirler | bir sapıklık | derin |

[] [ḪBB] [ḪYY] [D̃NW] [] [ÆḢR] [ṦD̃D̃] [] [SBL] [] [BĞY] [AWC] [] [] [ŽLL] [BAD̃]
ÆLZ̃YN YSTḪBWN ÆLḪYÆT ÆLD̃NYÆ AL ÆL ËḢRT WYṦD̃WN AN SBYL ÆLLH WYBĞWNHÆ AWCÆ ǼWLÙK FY ŽLÆL BAYD̃

elleƶīne yesteHibbūne l-Hayāte d-dunyā ǎlā l-āḣirati ve yeSuddūne ǎn sebīli llahi ve yebğūnehā ǐvecen ulāike Delālin beǐydin
الذين يستحبون الحياة الدنيا على الآخرة ويصدون عن سبيل الله ويبغونها عوجا أولئك في ضلال بعيد

[] [ح ب ب] [ح ي ي] [د ن و] [] [ا خ ر] [ص د د] [] [س ب ل] [] [ب غ ي] [ع و ج] [] [] [ض ل ل] [ب ع د]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
الذين | ÆLZ̃YN elleƶīne ki onlar Those who
Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
1,30,700,10,50,
REL – masculine plural relative pronoun
اسم موصول
يستحبون ح ب ب | ḪBB YSTḪBWN yesteHibbūne tercih ederler love more
Ye,Sin,Te,Ha,Be,Vav,Nun,
10,60,400,8,2,6,50,
V – 3rd person masculine plural (form X) imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
الحياة ح ي ي | ḪYY ÆLḪYÆT l-Hayāte hayatını the life
Elif,Lam,Ha,Ye,Elif,Te merbuta,
1,30,8,10,1,400,
N – accusative feminine noun
اسم منصوب
الدنيا د ن و | D̃NW ÆLD̃NYÆ d-dunyā dünya (of) the world
Elif,Lam,Dal,Nun,Ye,Elif,
1,30,4,50,10,1,
ADJ – accusative feminine singular adjective
صفة منصوبة
على | AL ǎlā karşılık than
Ayn,Lam,,
70,30,,
P – preposition
حرف جر
الآخرة ا خ ر | ÆḢR ÆL ËḢRT l-āḣirati ahirete the Hereafter,
Elif,Lam,,Hı,Re,Te merbuta,
1,30,,600,200,400,
N – genitive feminine singular noun
اسم مجرور
ويصدون ص د د | ṦD̃D̃ WYṦD̃WN ve yeSuddūne ve engel olurlar and hinder
Vav,Ye,Sad,Dal,Vav,Nun,
6,10,90,4,6,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
عن | AN ǎn -ndan from
Ayn,Nun,
70,50,
P – preposition
حرف جر
سبيل س ب ل | SBL SBYL sebīli yolu- (the) Path
Sin,Be,Ye,Lam,
60,2,10,30,
N – genitive masculine noun
اسم مجرور
الله | ÆLLH llahi Allah'ın (of) Allah,
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – genitive proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مجرور
ويبغونها ب غ ي | BĞY WYBĞWNHÆ ve yebğūnehā ve onu isterler and seek in it
Vav,Ye,Be,Ğayn,Vav,Nun,He,Elif,
6,10,2,1000,6,50,5,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
PRON – 3rd person feminine singular object pronoun
الواو عاطفة
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل و«ها» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
عوجا ع و ج | AWC AWCÆ ǐvecen eğrilmesini crookedness,
Ayn,Vav,Cim,Elif,
70,6,3,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
أولئك | ǼWLÙK ulāike işte onlar those
,Vav,Lam,,Kef,
,6,30,,20,
DEM – plural demonstrative pronoun
اسم اشارة
في | FY içindedirler [in]
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
ضلال ض ل ل | ŽLL ŽLÆL Delālin bir sapıklık (are) far astray.
Dad,Lam,Elif,Lam,
800,30,1,30,
N – genitive masculine indefinite noun
اسم مجرور
بعيد ب ع د | BAD̃ BAYD̃ beǐydin derin (are) far astray.
Be,Ayn,Ye,Dal,
2,70,10,4,
ADJ – genitive masculine singular indefinite adjective
صفة مجرورة

Konu Başlığı: -

Abdulbaki Gölpınarlı : Onlar dünyâ yaşayışını âhiretten üstün tutup severler, halkı Allah yolundan menederler ve o yolu eğriltmek isterler. Onlardır pek uzak bir sapıklığa dalanlar.
Adem Uğur : Dünya hayatını ahirete tercih edenler, Allah yolundan alıkoyanlar ve onun eğriliğini isteyenler var ya, işte onlar (haktan) uzak bir sapıklık içindedirler.
Ahmed Hulusi : Onlar (hakikat bilgisini inkâr edenler) ki, (sınırlı) dünya hayatını sonsuz geleceğe tercih ederler ve Allâh yolundan alıkoyup, o yolun sapmasını isterler. . . İşte onlar dönüşü zor bir sapkınlık içindedirler.
Ahmet Tekin : Kâfirler, dünya hayatını âhirete, ebedî yurda tercih edenler, insanları Allah yolundan, İslâm’a girmekten alıkoyanlar, İslâmî hayatı yaşamaya, İslâmî faaliyetlere engel tedbirler alanlar, Allah yolunda tezat, tenakuz, pürüz, yalan, sapma arayanlardır. İşte onlar tamamen başlarına buyruk bir hayat, koyu bir cehalet, dalâlet ve bozuk düzen içindedirler.
Ahmet Varol : Onlar dünya hayatını ahirete tercih eder, (başkalarını) Allah'ın yolundan alıkoyar ve onda çarpıklık ararlar. İşte onlar uzak bir sapıklık içindedirler.
Ali Bulaç : Onlar, dünya hayatını ahirete tercih ederler. Allah'ın yolundan alıkoyarlar ve onu çarpıtmak isterler (veya onda çarpıklık ararlar). İşte onlar, uzak bir sapıklık içindedirler.
Ali Fikri Yavuz : Onlar, o kimselerdir ki, dünya hayatını ahiret üzerine tercih edip severler; Allah yolundan alıkoyarlar ve onun eğrilmesini isterler. İşte bunlar, hakdan çok uzak bir sapıklık içindedirler.
Bekir Sadak : Onlar dunya hayatini ahirete tercih ederler, Allah'in yolundan alikoyup onun egriligini isterler. Iste onlar uzak bir sapiklik icindedirler.
Celal Yıldırım : Onlar ki Dünya hayatını sever, Âhiret'e tercîh ederler; Allah'ın yolundan alıkoyarlar da onu eğri göstermek isterler. İşte onlar uzak bir sapıklık içindedirler.
Diyanet İşleri : Dünya hayatını ahirete tercih edenler, (insanları) Allah yolundan çevirip onu eğri ve çelişkili göstermek isteyenler var ya, işte onlar derin bir sapıklık içindedirler.
Diyanet İşleri (eski) : Onlar dünya hayatını ahirete tercih ederler, Allah'ın yolundan alıkoyup onun eğriliğini isterler. İşte onlar uzak bir sapıklık içindedirler.
Diyanet Vakfi : Dünya hayatını ahirete tercih edenler, Allah yolundan alıkoyanlar ve onun eğriliğini isteyenler var ya, işte onlar (haktan) uzak bir sapıklık içindedirler.
Edip Yüksel : Onlar ki dünya hayatını ahirete yeğlerler, ALLAH'ın yolundan saptırırlar ve onu eğriltmek isterler. Bunlar, alabildiğine sapmışlardır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Onlar, o kimselerdir ki dünya hayatını ahirete tercih ederler, (insanları) Allah'ın yolundan çevirirler ve onun eğrilmesini isterler. İşte bunlar, çok büyük bir sapıklık içindedirler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Onlar ki dünya hayatını sevip ahirete tercih ederler; Allah' ın yolundan çevirirler ve onun eğrilmesini isterler. İşte bunlar çok uzak bir sapıklık içindedirler.
Elmalılı Hamdi Yazır : Onlar ki Dünya hayatı sever, Âhırete tercih ederler de Allah yolundan çevirirler ve onun eğrilmesini isterler, işte bunlar çok uzak bir dalâl içindedirler
Fizilal-il Kuran : Onlar ki, dünya hayatını ahirete tercih ederler, insanları Allah yolundan alıkoyarlar ve bu yolu eğri göstermeye yeltenirler. İşte onlar koyu bir sapıklık içindedirler.
Gültekin Onan : Onlar, dünya hayatını ahirete tercih ederler. Tanrı'nın yolundan alıkoyarlar ve onu çarpıtmak isterler (veya onda çarpıklık ararlar). İşte onlar, uzak bir sapıklık içindedirler.
Hakkı Yılmaz : (1-3) "Elif/1, Lâm/30, Râ/200. Bu Bizim, insanları Rablerinin izni/ bilgisi ile karanlıklardan aydınlığa; en üstün, en güçlü, en şerefli, mağlûp edilmesi mümkün olmayan/mutlak galip olanın, övülen, övgüye lâyık bulunanın; göklerde olan şeyler, yeryüzünde olan şeyler Kendisinin olan Allah'ın yoluna çıkarman için sana indirdiğimiz bir kitaptır. Ve dünya hayatını âhirete tercih eden, Allah'ın yolundan çeviren ve onun eğriliğini isteyen kâfirlerin; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddeden şu kimselerin, şiddetli bir azaptan dolayı vay haline! İşte bunlar, çok uzak bir sapıklık içindedirler. "
Hasan Basri Çantay : Ki onlar dünyâ hayaatını âhiretden üstün (tutub) sevenler, (insanları ve birbirini) Allahın yolundan alıkoyanlar, onu (o yolu) eğriliğe çevirmek isteyenlerdir. İşte onlar (hakdan) uzak bir sapıklık içindedirler.
Hayrat Neşriyat : Onlar ki, dünya hayâtını (severek) âhirete tercîh ederler; (insanları) Allah yolundan çevirirler ve ona (o yola) bir eğrilik (bulmak) isterler. İşte onlar, (haktan) uzak bir sapıklık içindedirler.
İbni Kesir : Onlar ki; dünya hayatını ahiret tercih ederler. Allah yolundan alıkoyarlar ve onda eğrilik ararlar. İşte onlar, derin bir sapıklık içindedirler.
İskender Evrenosoğlu : Onlar, dünya hayatını ahiret hayatına tercih ederler. Ve Allah'ın yolundan alıkoyarlar. Ve onu eğriltmek isterler. İşte onlar, uzak bir dalâlet içindedirler.
Muhammed Esed : Onlar ki, dünya hayatını biricik sevgi nesnesi olarak seçip onu ahiret (düşüncesine bütünüyle) yeğ tutarlar; ve başkalarını Allah'ın yolundan çevirip onu eğri ve dolambaçlı göstermeye çalışırlar. İşte çok derin, onulmaz bir sapıklık içinde olan, böyleleridir.
Ömer Nasuhi Bilmen : Onlar ki, dünya hayatını ahiret üzerine seve seve tercih ederler ve Allah'ın yolundan çevirirler ve onun için eğrilik isterler, işte onlar pek uzak bir sapıklıktadırlar.
Ömer Öngüt : Onlar dünya hayatını ahirete tercih ederler, insanları Allah'ın yolundan alıkoyarlar, Allah'ın yolunu eğriltmeye çalışırlar. İşte onlar uzak bir sapıklık içindedirler.
Şaban Piriş : Onlar dünya hayatını ahiretten daha çok severler, Allah’ın yolundan alıkoyup, onun eğri büğrü olmasını isterler. İşte onlar derin bir sapıklık içindedirler.
Suat Yıldırım : (1-3) Elif, Lâm, Râ. Bu, Rab’lerinin izniyle insanları karanlıklardan aydınlığa, azîz ve hamîd (üstün kudret sahibi ve her işi övgüye lâyık olan) Allah’ın yoluna, göklerde ve yerdeki her şeyin sahibinin yoluna insanları çıkarman için sana indirdiğimiz bir kitaptır. Kendilerini bekleyen o çetin azaptan ötürü vay o inkârcıların hallerine! Vay onlara ki, âhirete inanmalarına rağmen, bile bile dünyayı âhirete tercih ederler. İnsanları Allah yolundan çevirir de o yolu eğri büğrü göstermek isterler. İşte onlar haktan, doğru yoldan çok uzak bir sapıklık içindedirler.
Süleyman Ateş : Ki onlar, dünyâ hayâtını âhirete tercih ederler, Allâh'ın yoluna engel olur ve onun eğrilmesini isterler. İşte onlar,derin bir sapıklık içindedirler.
Tefhim-ul Kuran : Onlar, dünya hayatını ahirete tercih ederler, Allah'ın yolundan alıkoyarlar ve onu çarpıtmak isterler (veya onda çarpıklık ararlar) . İşte onlar, uzak bir sapıklık içindedirler.
Ümit Şimşek : Onlar, dünya hayatını âhirete tercih eden, halkı Allah'ın yolundan alıkoyan ve o yolu eğri göstermeye çalışanlardır. İşte onlar pek derin bir sapıklık içindedirler.
Yaşar Nuri Öztürk : Onlar ki sefil ve iğreti hayatı âhirete tercih ederler ve Allah yolundan alıkoyup o yolu eğri büğrü yapmayı isterler. İşte bunlar, dönüşü olmayan bir sapıklık içindedirler.


[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}