» 14 / Ibrahim  31:

Kuran Sırası: 14
İniş Sırası: 72
Ibrahim Suresi = Ibrahim Suresi
35-41. ayetlerinde Hz. Ibrahim’in yaptigi dua anildigindan bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52

14:31 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
söyle | kullarıma | | inanan | kılsınlar | namazı | ve infak etsinler | | verdiğimiz rızıktan | gizli | ve açık | | önce | | gelmeden | bir gün | ki yoktur | bir alışveriş | onda | ne yoktur | bir dostluk |

GL LABÆD̃Y ÆLZ̃YN ËMNWÆ YGYMWÆ ÆLṦLÆT WYNFGWÆ MMÆ RZGNÆHM SRÆ WALÆNYT MN GBL ǼN YǼTY YWM BYA FYH WLÆ ḢLÆL
ḳul liǐbādiye elleƶīne āmenū yuḳīmū S-Salāte ve yunfiḳū mimmā razeḳnāhum sirran ve ǎlāniyeten min ḳabli en ye'tiye yevmun bey'ǔn fīhi ve lā ḣilālun

قُلْ لِعِبَادِيَ الَّذِينَ امَنُوا يُقِيمُوا الصَّلَاةَ وَيُنْفِقُوا مِمَّا رَزَقْنَاهُمْ سِرًّا وَعَلَانِيَةً مِنْ قَبْلِ أَنْ يَأْتِيَ يَوْمٌ لَا بَيْعٌ فِيهِ وَلَا خِلَالٌ

Transcript Okunuş Türkçe
1. GL = ḳul : söyle
2. LABÆD̃Y = liǐbādiye : kullarıma
3. ÆLZ̃YN = elleƶīne :
4. ËMNWÆ = āmenū : inanan
5. YGYMWÆ = yuḳīmū : kılsınlar
6. ÆLṦLÆT = S-Salāte : namazı
7. WYNFGWÆ = ve yunfiḳū : ve infak etsinler
8. MMÆ = mimmā :
9. RZGNÆHM = razeḳnāhum : verdiğimiz rızıktan
10. SRÆ = sirran : gizli
11. WALÆNYT = ve ǎlāniyeten : ve açık
12. MN = min :
13. GBL = ḳabli : önce
14. ǼN = en :
15. YǼTY = ye'tiye : gelmeden
16. YWM = yevmun : bir gün
17. LÆ = lā : ki yoktur
18. BYA = bey'ǔn : bir alışveriş
19. FYH = fīhi : onda
20. WLÆ = ve lā : ne yoktur
21. ḢLÆL = ḣilālun : bir dostluk
söyle | kullarıma | | inanan | kılsınlar | namazı | ve infak etsinler | | verdiğimiz rızıktan | gizli | ve açık | | önce | | gelmeden | bir gün | ki yoktur | bir alışveriş | onda | ne yoktur | bir dostluk |

[GWL] [ABD̃] [] [ÆMN] [GWM] [ṦLW] [NFG] [] [RZG] [SRR] [ALN] [] [GBL] [] [ÆTY] [YWM] [] [BYA] [] [] [ḢLL]
GL LABÆD̃Y ÆLZ̃YN ËMNWÆ YGYMWÆ ÆLṦLÆT WYNFGWÆ MMÆ RZGNÆHM SRÆ WALÆNYT MN GBL ǼN YǼTY YWM BYA FYH WLÆ ḢLÆL

ḳul liǐbādiye elleƶīne āmenū yuḳīmū S-Salāte ve yunfiḳū mimmā razeḳnāhum sirran ve ǎlāniyeten min ḳabli en ye'tiye yevmun bey'ǔn fīhi ve lā ḣilālun
قل لعبادي الذين آمنوا يقيموا الصلاة وينفقوا مما رزقناهم سرا وعلانية من قبل أن يأتي يوم لا بيع فيه ولا خلال

[ق و ل] [ع ب د] [] [ا م ن] [ق و م] [ص ل و] [ن ف ق] [] [ر ز ق] [س ر ر] [ع ل ن] [] [ق ب ل] [] [ا ت ي] [ي و م] [] [ب ي ع] [] [] [خ ل ل]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
قل ق و ل | GWL GL ḳul söyle Say
لعبادي ع ب د | ABD̃ LABÆD̃Y liǐbādiye kullarıma to My slaves
الذين | ÆLZ̃YN elleƶīne those who
آمنوا ا م ن | ÆMN ËMNWÆ āmenū inanan believe
يقيموا ق و م | GWM YGYMWÆ yuḳīmū kılsınlar (to) establish
الصلاة ص ل و | ṦLW ÆLṦLÆT S-Salāte namazı the prayers,
وينفقوا ن ف ق | NFG WYNFGWÆ ve yunfiḳū ve infak etsinler and (to) spend
مما | MMÆ mimmā from what
رزقناهم ر ز ق | RZG RZGNÆHM razeḳnāhum verdiğimiz rızıktan We have provided them,
سرا س ر ر | SRR SRÆ sirran gizli secretly
وعلانية ع ل ن | ALN WALÆNYT ve ǎlāniyeten ve açık and publicly,
من | MN min before
قبل ق ب ل | GBL GBL ḳabli önce before
أن | ǼN en [that]
يأتي ا ت ي | ÆTY YǼTY ye'tiye gelmeden comes
يوم ي و م | YWM YWM yevmun bir gün a Day
لا | ki yoktur not
بيع ب ي ع | BYA BYA bey'ǔn bir alışveriş any trade
فيه | FYH fīhi onda in it
ولا | WLÆ ve lā ne yoktur and not
خلال خ ل ل | ḢLL ḢLÆL ḣilālun bir dostluk any friendship.
söyle | kullarıma | | inanan | kılsınlar | namazı | ve infak etsinler | | verdiğimiz rızıktan | gizli | ve açık | | önce | | gelmeden | bir gün | ki yoktur | bir alışveriş | onda | ne yoktur | bir dostluk |

[GWL] [ABD̃] [] [ÆMN] [GWM] [ṦLW] [NFG] [] [RZG] [SRR] [ALN] [] [GBL] [] [ÆTY] [YWM] [] [BYA] [] [] [ḢLL]
GL LABÆD̃Y ÆLZ̃YN ËMNWÆ YGYMWÆ ÆLṦLÆT WYNFGWÆ MMÆ RZGNÆHM SRÆ WALÆNYT MN GBL ǼN YǼTY YWM BYA FYH WLÆ ḢLÆL

ḳul liǐbādiye elleƶīne āmenū yuḳīmū S-Salāte ve yunfiḳū mimmā razeḳnāhum sirran ve ǎlāniyeten min ḳabli en ye'tiye yevmun bey'ǔn fīhi ve lā ḣilālun
قل لعبادي الذين آمنوا يقيموا الصلاة وينفقوا مما رزقناهم سرا وعلانية من قبل أن يأتي يوم لا بيع فيه ولا خلال

[ق و ل] [ع ب د] [] [ا م ن] [ق و م] [ص ل و] [ن ف ق] [] [ر ز ق] [س ر ر] [ع ل ن] [] [ق ب ل] [] [ا ت ي] [ي و م] [] [ب ي ع] [] [] [خ ل ل]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
قل ق و ل | GWL GL ḳul söyle Say
Gaf,Lam,
100,30,
V – 2nd person masculine singular imperative verb
فعل أمر
لعبادي ع ب د | ABD̃ LABÆD̃Y liǐbādiye kullarıma to My slaves
Lam,Ayn,Be,Elif,Dal,Ye,
30,70,2,1,4,10,
P – prefixed preposition lām
N – genitive masculine plural noun
PRON – 1st person singular possessive pronoun
جار ومجرور والياء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
الذين | ÆLZ̃YN elleƶīne those who
Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
1,30,700,10,50,
REL – masculine plural relative pronoun
اسم موصول
آمنوا ا م ن | ÆMN ËMNWÆ āmenū inanan believe
,Mim,Nun,Vav,Elif,
,40,50,6,1,
V – 3rd person masculine plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
يقيموا ق و م | GWM YGYMWÆ yuḳīmū kılsınlar (to) establish
Ye,Gaf,Ye,Mim,Vav,Elif,
10,100,10,40,6,1,
V – 3rd person masculine plural (form IV) imperfect verb, subjunctive mood
PRON – subject pronoun
فعل مضارع منصوب والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
الصلاة ص ل و | ṦLW ÆLṦLÆT S-Salāte namazı the prayers,
Elif,Lam,Sad,Lam,Elif,Te merbuta,
1,30,90,30,1,400,
N – accusative feminine noun
اسم منصوب
وينفقوا ن ف ق | NFG WYNFGWÆ ve yunfiḳū ve infak etsinler and (to) spend
Vav,Ye,Nun,Fe,Gaf,Vav,Elif,
6,10,50,80,100,6,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine plural (form IV) imperfect verb, subjunctive mood
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل مضارع منصوب والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
مما | MMÆ mimmā from what
Mim,Mim,Elif,
40,40,1,
P – preposition
REL – relative pronoun
حرف جر
اسم موصول
رزقناهم ر ز ق | RZG RZGNÆHM razeḳnāhum verdiğimiz rızıktan We have provided them,
Re,Ze,Gaf,Nun,Elif,He,Mim,
200,7,100,50,1,5,40,
V – 1st person plural perfect verb
PRON – subject pronoun
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
سرا س ر ر | SRR SRÆ sirran gizli secretly
Sin,Re,Elif,
60,200,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
وعلانية ع ل ن | ALN WALÆNYT ve ǎlāniyeten ve açık and publicly,
Vav,Ayn,Lam,Elif,Nun,Ye,Te merbuta,
6,70,30,1,50,10,400,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – accusative feminine indefinite noun
الواو عاطفة
اسم منصوب
من | MN min before
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
قبل ق ب ل | GBL GBL ḳabli önce before
Gaf,Be,Lam,
100,2,30,
N – genitive noun
اسم مجرور
أن | ǼN en [that]
,Nun,
,50,
SUB – subordinating conjunction
حرف مصدري
يأتي ا ت ي | ÆTY YǼTY ye'tiye gelmeden comes
Ye,,Te,Ye,
10,,400,10,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb, subjunctive mood
فعل مضارع منصوب
يوم ي و م | YWM YWM yevmun bir gün a Day
Ye,Vav,Mim,
10,6,40,
N – nominative masculine indefinite noun
اسم مرفوع
لا | ki yoktur not
Lam,Elif,
30,1,
NEG – negative particle
حرف نفي
بيع ب ي ع | BYA BYA bey'ǔn bir alışveriş any trade
Be,Ye,Ayn,
2,10,70,
N – nominative masculine indefinite noun
اسم مرفوع
فيه | FYH fīhi onda in it
Fe,Ye,He,
80,10,5,
P – preposition
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
جار ومجرور
ولا | WLÆ ve lā ne yoktur and not
Vav,Lam,Elif,
6,30,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
NEG – negative particle
الواو عاطفة
حرف نفي
خلال خ ل ل | ḢLL ḢLÆL ḣilālun bir dostluk any friendship.
Hı,Lam,Elif,Lam,
600,30,1,30,
N – nominative masculine indefinite noun
اسم مرفوع

Konu Başlığı: [14:30-34] Şirk: Kötülüklerin Temel Kaynağı

Abdulbaki Gölpınarlı : İmân eden kullarıma söyle: Namaz kılsınlar ve onları rızıklandırdığımız şeylerin bir kısmını yoksullara harcasınlar o gün gelip çatmadan ki ne alışveriş var o günde ne karşılıklı dostluk.
Adem Uğur : İman eden kullarıma söyle: Namazlarını dosdoğru kılsınlar, kendisinde ne alışveriş, ne de dostluk bulunan bir gün gelmeden önce, kendilerine verdiğimiz rızıklardan (Allah için) gizli açık harcasınlar.
Ahmed Hulusi : İman etmiş kullarıma de ki: "Salâtı ikame etsinler ve verdiğimiz yaşam gıdalarından gizlice veya açıkça bağışta bulunsunlar, alış-veriş ve dostluğun olmadığı süreç gelmeden önce. "
Ahmet Tekin : İman eden, benim ilâhlığımı tanıyan, candan müslüman olarak bana bağlanan, saygılı kullarıma söyle: 'Namazları âdâbına riâyet ederek, aksatmadan âşikâre kılsınlar. Kendilerine verdiğimiz rızık ve servetten, bedel ödeyerek kendinizi kurtaracak pazarlığın olmayacağı, dostlukların fayda sağlamayacağı bir günün gelmesinden önce, mallarından gizli ve açık, Allah yolunda, karşılık beklemeden, gönüllü harcasınlar.'
Ahmet Varol : İman eden kullarıma söyle: Namazı kılsınlar ve ne alışverişin ne de dostluğun olmayacağı gün gelmeden önce kendilerine rızık olarak verdiğimizden gizli ve açık infak etsinler.
Ali Bulaç : İman etmiş kullarıma söyle: "Alışverişin ve dostluğun olmadığı o gün gelmezden evvel, dosdoğru namazı kılsınlar ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden gizli ve açık infak etsinler."
Ali Fikri Yavuz : İman eden kullarıma de ki: Namazı gereği üzere kılsınlar; ve kendinde ne bir alış veriş, ne de bir dostluk olmıyan (hiç bir fayda umulmıyan) bir kıyamet günü gelmezden önce, kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden gizli ve aşikâr (yerli yerinde zekât verip hayırlara) harcasınlar.
Bekir Sadak : Inanan kullarima soyle, namazi kilsinlar; alis veris ve dostlugun olmaycagi gunun gelmesinden once, kendilerine verdigimiz riziktan acik ve gizli sarfetsinler.
Celal Yıldırım : İmân eden kullarıma de ki: İçinde alım-satım, dostluk bulunmayan gün gelmeden önce namazı kılsınlar, kendilerine rızık olarak sunduğumuz şeylerden gizli-açık (Allah için) harcasınlar.
Diyanet İşleri : İnanan kullarıma söyle, namazı dosdoğru kılsınlar, hiçbir alışveriş ve dostluğun bulunmadığı bir gün gelmeden önce kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden Allah yolunda gizlice ve açıktan harcasınlar.
Diyanet İşleri (eski) : İnanan kullarıma söyle, namazı kılsınlar; alışveriş ve dostluğun olmayacağı günün gelmesinden önce, kendilerine verdiğimiz rızıktan açık ve gizli sarfetsinler.
Diyanet Vakfi : İman eden kullarıma söyle: Namazlarını dosdoğru kılsınlar, kendisinde ne alışveriş, ne de dostluk bulunan bir gün gelmeden önce, kendilerine verdiğimiz rızıklardan (Allah için) gizli açık harcasınlar.
Edip Yüksel : İnanan kullarıma söyle, alış-verişin ve dostluğun olmadığı gün gelmeden önce namazı gözetsinler, kendilerine verdiğimiz rızıklardan gizli ve açık yardım için versinler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : (Ey Muhammed!) İman eden kullarıma söyle: «Namazı dosdoğru kılsınlar, alışveriş ve dostluğun olmadığı bir günün gelmesinden önce, kendilerine verdiğimiz rızıktan açık ve gizli (Allah için) harcasınlar.»
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Söyle o iman etmiş kullarıma: «Namazı kılsınlar ve kendilerini rızıklandırdığımız şeylerden gizli ve açık harcasınlar, kendisinde alım satım ve dostluğun bulunmayacağı gün gelmeden önce.
Elmalılı Hamdi Yazır : Söyle: o iyman etmiş olan kullarıma: namazı kılsınlar ve kendilerini merzuk kıldığımız şeylerden gizli ve açık infak etsinler, öyle bir gün gelmeden evvel ki onda ne alım satım var, ne dostluk
Fizilal-il Kuran : Mü'min kullarıma de ki; «Namazı kılsınlar ve ne alışverişin ne de dostluğun geçerli olmadığı gün gelmeden önce kendilerine verdiğimiz rızıktan gizli ve açık biçimde bağışta bulunsunlar.
Gültekin Onan : İnanmış / inanan kullarıma söyle: "Alışverişin ve dostluğun olmadığı o gün gelmeden önce dosdoğru namazı kılsınlar ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden gizli ve açık infak etsinler."
Hakkı Yılmaz : "İman eden kullarıma söyle: Salâtı ikame etsinler [mâlî yönden ve zihinsel açıdan destek olma; toplumu aydınlatma kurumları oluştursunlar-ayakta tutsunlar] ve alış-veriş ve dostluğun olmadığı bir günün gelmesinden önce, kendilerini rızıklandırdığımız şeylerden açık ve gizli olarak Allah yolunda harcamada bulunsunlar/ yakınlarının nafakalarını temin etsinler.” "
Hasan Basri Çantay : Îman eden kullarıma de ki: «Namaz (lar) ınızı dosdoğru kılın, ne bir alış veriş, ne de bir dostluk (carî ve nafiz) olmayan birgün gelmezden evvel rızk olarak size verdiğimiz şeylerden gizli ve aşikâr infaak edin».
Hayrat Neşriyat : (Ey Resûlüm!) Îmân eden kullarıma söyle, namazı hakkıyla edâ etsinler ve içinde ne bir alış-verişin, ne de bir dostluğun olmadığı bir gün gelmeden önce, kendilerini rızıklandırdığımız şeylerden, gizlice ve açıkça (Allah yolunda) sarf etsinler!
İbni Kesir : İman eden kullarıma söyle: Namazı kılsınlar, alışveriş ve dostluğun olmayacağı gün gelmezden önce; kendilerine verdiğimiz rızıktan gizli, açık infak etsinler.
İskender Evrenosoğlu : Âmenû olan (ölmeden önce Allah'a ulaşmayı dileyen) kullarıma söyle: “ Dostluk ve alışverişin olmadığı o günün gelmesinden önce namazı ikame etsinler! Onları rızıklandırdığımız şeylerden gizli ve aleni (açık) olarak infâk etsinler!”
Muhammed Esed : (Ve) imana erişen kullarıma da söyle, hiçbir pazarlığın, dostluğun, arkadaşlığın olmayacağı o Gün gelip çatmadan önce, salatta devamlı ve duyarlı olsunlar; kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden (Bizim yolumuzda) gizli açık harcasınlar.
Ömer Nasuhi Bilmen : İmân etmiş olan kullarıma söyle, namazı kılsınlar ve kendilerini merzûk etmiş olduğumuz şeylerden gizlice ve âşikâre infakta bulunsunlar, bir günün gelmesinden evvelki, onda ne satış vardır, ne de dostluk.
Ömer Öngüt : Resulüm! İnanan kullarıma söyle! Namazı kılsınlar, alış-veriş ve dostluğun olmayacağı gün gelmezden önce kendilerine verdiğimiz rızıktan gizli ve açık infak etsinler.
Şaban Piriş : İman eden kullarıma söyle, namazı dosdoğru kılsınlar; alış verişin ve dostluğun olmadığı bir gün gelmeden önce, kendilerine verdiğimiz rızıktan açık ve gizli olarak sarfetsinler.
Suat Yıldırım : Söyle o iman etmiş kullarıma:Namazı tam gerektiği şekilde kılsınlar ve ne alış verişin, ne de dostluğun olmadığı gün gelmeden önce, gizli ve açık şekilde, kendilerine ihsan ettiğimiz rızıklardan, nimetlerden bağışta bulunsunlar.
Süleyman Ateş : İnanan kullarıma söyle: Namazı kılsınlar, ne alışverişin, ne de dostluğun olmadığı bir gün gelmeden önce, kendilerine verdiğimiz rızıktan gizli ve açık sarfetsinler.
Tefhim-ul Kuran : İman etmiş kullarıma söyle: «Alışverişin ve dostluğun olmadığı o gün gelmezden evvel, dosdoğru namazı kılsınlar ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden gizli ve açık infak etsinler.»
Ümit Şimşek : İman eden kullarıma şunu söyle: Namazı dosdoğru kılsınlar; kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden gizli ve açık bağışta bulunsunlar-öyle bir gün gelmeden önce ki, onda ne bir alışveriş geçer, ne de bir dostluk.
Yaşar Nuri Öztürk : İnanan kullarıma söyle: Namazı kılsınlar, kendilerine verdiğimiz rızıklardan, hiçbir alışverişin, hiçbir dostluğun olmadığı o gün gelmeden önce, gizli ve açık infak etsinler.


[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}