Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
|
1: Yaklaştı Saat, yarıldı Kamer | |
2: Hâlâ bir âyet görseler yüz çevirip derler: müstemir bir sihir | |
3: Yalan dediler, hevâlarına uydular, halbuki her emir müstekır | |
4: Celâlim hakkı için onlara kıssalardan öyleleri de geldi ki onlarda zecredecek haberler var | |
5: Bir hikmet-i baliga, fakat inzarlar faide vermiyor. | |
6: Sen de onlardan yüz çevir, o gün ki çağırıcı görülmedik müdhiş bir şey'e çağırır | |
7: Gözleri düşgün düşgün kabirlerden çıkarlar, sanki çıvgın çekirgeler gibi | |
8: Çağırana koşarak, der ki kâfirler: Bu pek zorlu bir gündür. | |
9: Onlardan evvel Nuh kavmı tekzib etti yalancı dediler o kulumuza, mec'nun dediler, çok incittiler | |
10: O da nihayet rabbına duâ etti, ben dedi, mağlûbum, hemen nusratını ver | |
11: Bunun üzerine Göğün kapılarını açtık dökülen bir su ile şakır şakır | |
12: Yeri de fışkırtık kaynaklar halinde, derken su birleşti bir emr üzerine ki olmuştu öyle mukadder | |
13: Onu ise taşıdık elvahlı ve kenetli bir hamule üzerinde ki akar | |
14: Nezaretimizle giderdi o nankörlük edilen zata bir mükâfat olarak | |
15: Celâlim hakkı için bıraktık ta onu bir âyet olarak, fakat düşünen mi var? | |
16: Ki nasıl azâbım ve inzarlarım? | |
17: Şanım namına Kur'anı müyesser de kıldık düşünmek için, fakat düşünen mi var? | |
18: Tekzib etti de Âd nasıl oldu azâbım ve inzarlarım? | |
19: çünkü salıverdik üzerlerine müstemirr, nühusetli bir günde bir soğuk rüzgâr ki sarsar | |
20: İnsanları kökünden devrilen hurma kütükleri gibi yolar | |
21: Bak nasılmış azâbım ve inzarlarım? | |
23: Semûd o inzarları tekzib ettiler | |
24: Şöyle dediler: içimizden bir beşere mi tabi' olacağız? Şübhesiz biz o vakıt şaşkınlık içinde kalır ateşlere yanarız | |
25: O zikir aramızdan ona mı bırakılıyor? Belki o bir şımarık yalancıdır. | |
26: İleride bilecekler o şımarık yalancı kimdir? | |
27: İşte biz onlara bir fitne olmak üzere o Nâkayı (o dişi deveyi) salıyoruz. Onun için gözet onları ve sabırlı ol | |
28: Hem haber ver onlara ki su aralarında nevbetle taksim ve her su alış huzur iledir | |
29: Bunun üzerine sahiblerine bağırdılar o da silâha sarıldı da ayaklarını çırptı | |
30: Fakat bak nasıl oldu azâbım ve inzarlarım | |
31: Çünkü biz üzerlerine tek bir sayha salıverdik, ağılcı çırpısı gibi kırılıp döküle kaldılar | |
33: Lûtun kavmı o inzarlara yalan dediler | |
34: Biz gönderdik üzerlerine taşlar yağdıran, yalnız Lûtun ailesini necata çıkardık bir seher. | |
35: Tarafımızdan bir ni'met olarak, işte şükredeni böyle karşılarız | |
36: Celâlim hakkı için satvetimizin şiddetini kendilerine ıhtar da etmiş idi, fakat o ıhtarları cidal ile karşıladılar | |
37: Ve onun müsafirlerinden kâm almağa kalkıştılar, biz de gözlerini siliverdik de tadın bakalım dedik azâbımı ve inzarlarımı? | |
38: Ve Celâlim hakkı için bastırıverdi kendilerini bir sabah bir azâbı müstekır | |
39: Tadın bakalım azâbımı ve inzarlarımı | |
41: Şanım hakkı için al-i Fir'avn'e de geldi inzar edici Peygamberler. | |
42: Âyetlerimizin hepsini tekzib ettiler biz de onları öyle bir tutuşla alıverdik ki muktedir bir azîze öyle yaraşır | |
43: Sizin kâfirleriniz onlardan hayırlı mı? Yoksa sizin için kitablarda bir berâet mi var? | |
44: Yoksa biz yardımlaşır bir cem'iyyetiz mi diyorlar? | |
45: Her halde o cem'iyyet bozulacak ve arkalarını dönüp gidecekler | |
46: Daha doğrusu onların asıl mev'ıdi saattir ve o saat daha acı ve daha belâ ve beterdir. | |
47: Muhakkak ki mücrimler şaşkınlık ve çılgınlıklar içindedirler | |
48: O gün ki yüzleri üstü ateşte sürüklenecekler tadın ne imiş diye messi Sakar | |
49: Haberiniz olsun ki biz her şey'i bir kaderle yaratmışızdır | |
50: Emrimiz de başka değil birdir, bir lemhi basar gibidir | |
51: Celâlim hakkiyçin emsalinizi hep helâk da ettik fakat hani düşünen? | |
52: Bununla beraber işledikleri her şey defterlerdedir | |
53: Ve küçük büyük hepsi satra geçmiştir | |
54: Şübhesiz müttekıler Cennetlerde nur içinde | |
55: Sadakat meclisinde, kudretine nihayet olmıyan bir şehinşahın huzurı kibriyasında | |