» 41 / Fussilet  26:

Kuran Sırası: 41
İniş Sırası: 61
Fussilet Suresi = Detayli/Ayrintili Suresi.
Kur’an’in ayrintili kilindigini ifade eden fussilet kelimesinin geçtigi 3. ayetinden ismini almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54

41:26 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
ve dediler ki | kimseler | inkar eden(ler) | | dinlemeyin | bu | Kur'an'ı | ve gürültü edin | onda (okunduğunda) | belki | ona galib gelirsiniz |

WGÆL ÆLZ̃YN KFRWÆ TSMAWÆ LHZ̃Æ ÆLGR ËN WÆLĞWÆ FYH LALKM TĞLBWN
ve ḳāle elleƶīne keferū tesmeǔ lihāƶā l-ḳurāni velğav fīhi leǎllekum teğlibūne

وَقَالَ الَّذِينَ كَفَرُوا لَا تَسْمَعُوا لِهَٰذَا الْقُرْانِ وَالْغَوْا فِيهِ لَعَلَّكُمْ تَغْلِبُونَ

Transcript Okunuş Türkçe
1. WGÆL = ve ḳāle : ve dediler ki
2. ÆLZ̃YN = elleƶīne : kimseler
3. KFRWÆ = keferū : inkar eden(ler)
4. LÆ = lā :
5. TSMAWÆ = tesmeǔ : dinlemeyin
6. LHZ̃Æ = lihāƶā : bu
7. ÆLGR ËN = l-ḳurāni : Kur'an'ı
8. WÆLĞWÆ = velğav : ve gürültü edin
9. FYH = fīhi : onda (okunduğunda)
10. LALKM = leǎllekum : belki
11. TĞLBWN = teğlibūne : ona galib gelirsiniz
ve dediler ki | kimseler | inkar eden(ler) | | dinlemeyin | bu | Kur'an'ı | ve gürültü edin | onda (okunduğunda) | belki | ona galib gelirsiniz |

[GWL] [] [KFR] [] [SMA] [] [GRÆ] [LĞW] [] [] [ĞLB]
WGÆL ÆLZ̃YN KFRWÆ TSMAWÆ LHZ̃Æ ÆLGR ËN WÆLĞWÆ FYH LALKM TĞLBWN

ve ḳāle elleƶīne keferū tesmeǔ lihāƶā l-ḳurāni velğav fīhi leǎllekum teğlibūne
وقال الذين كفروا لا تسمعوا لهذا القرآن والغوا فيه لعلكم تغلبون

[ق و ل] [] [ك ف ر] [] [س م ع] [] [ق ر ا] [ل غ و] [] [] [غ ل ب]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وقال ق و ل | GWL WGÆL ve ḳāle ve dediler ki And said
الذين | ÆLZ̃YN elleƶīne kimseler those who
كفروا ك ف ر | KFR KFRWÆ keferū inkar eden(ler) disbelieve,
لا | """(Do) not"
تسمعوا س م ع | SMA TSMAWÆ tesmeǔ dinlemeyin listen
لهذا | LHZ̃Æ lihāƶā bu to this
القرآن ق ر ا | GRÆ ÆLGR ËN l-ḳurāni Kur'an'ı Quran,
والغوا ل غ و | LĞW WÆLĞWÆ velğav ve gürültü edin and make noise
فيه | FYH fīhi onda (okunduğunda) therein,
لعلكم | LALKM leǎllekum belki so that you may
تغلبون غ ل ب | ĞLB TĞLBWN teğlibūne ona galib gelirsiniz "overcome."""
ve dediler ki | kimseler | inkar eden(ler) | | dinlemeyin | bu | Kur'an'ı | ve gürültü edin | onda (okunduğunda) | belki | ona galib gelirsiniz |

[GWL] [] [KFR] [] [SMA] [] [GRÆ] [LĞW] [] [] [ĞLB]
WGÆL ÆLZ̃YN KFRWÆ TSMAWÆ LHZ̃Æ ÆLGR ËN WÆLĞWÆ FYH LALKM TĞLBWN

ve ḳāle elleƶīne keferū tesmeǔ lihāƶā l-ḳurāni velğav fīhi leǎllekum teğlibūne
وقال الذين كفروا لا تسمعوا لهذا القرآن والغوا فيه لعلكم تغلبون

[ق و ل] [] [ك ف ر] [] [س م ع] [] [ق ر ا] [ل غ و] [] [] [غ ل ب]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وقال ق و ل | GWL WGÆL ve ḳāle ve dediler ki And said
Vav,Gaf,Elif,Lam,
6,100,1,30,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular perfect verb
الواو عاطفة
فعل ماض
الذين | ÆLZ̃YN elleƶīne kimseler those who
Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
1,30,700,10,50,
REL – masculine plural relative pronoun
اسم موصول
كفروا ك ف ر | KFR KFRWÆ keferū inkar eden(ler) disbelieve,
Kef,Fe,Re,Vav,Elif,
20,80,200,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
لا | """(Do) not"
Lam,Elif,
30,1,
PRO – prohibition particle
حرف نهي
تسمعوا س م ع | SMA TSMAWÆ tesmeǔ dinlemeyin listen
Te,Sin,Mim,Ayn,Vav,Elif,
400,60,40,70,6,1,
V – 2nd person masculine plural imperfect verb, jussive mood
PRON – subject pronoun
فعل مضارع مجزوم والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
لهذا | LHZ̃Æ lihāƶā bu to this
Lam,He,Zel,Elif,
30,5,700,1,
P – prefixed preposition lām
DEM – masculine singular demonstrative pronoun
جار ومجرور
القرآن ق ر ا | GRÆ ÆLGR ËN l-ḳurāni Kur'an'ı Quran,
Elif,Lam,Gaf,Re,,Nun,
1,30,100,200,,50,
"PN – genitive masculine proper noun → Quran"
اسم علم مجرور
والغوا ل غ و | LĞW WÆLĞWÆ velğav ve gürültü edin and make noise
Vav,Elif,Lam,Ğayn,Vav,Elif,
6,1,30,1000,6,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 2nd person masculine plural imperative verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل أمر والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
فيه | FYH fīhi onda (okunduğunda) therein,
Fe,Ye,He,
80,10,5,
P – preposition
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
جار ومجرور
لعلكم | LALKM leǎllekum belki so that you may
Lam,Ayn,Lam,Kef,Mim,
30,70,30,20,40,
ACC – accusative particle
PRON – 2nd person masculine plural object pronoun
حرف نصب من اخوات «ان» والكاف ضمير متصل في محل نصب اسم «لعل»
تغلبون غ ل ب | ĞLB TĞLBWN teğlibūne ona galib gelirsiniz "overcome."""
Te,Ğayn,Lam,Be,Vav,Nun,
400,1000,30,2,6,50,
V – 2nd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل

Konu Başlığı: [41:26-28] İnkarcılar Kuran'ı Anlamaya Çalışanlara Engel Olurlar

Abdulbaki Gölpınarlı : Ve kâfir olanlar, dediler ki: Şu Kur'ân'ı dinlemeyin ve okunurken gürültü edin, bağırıp çağırın da onun sesini bastırın.
Adem Uğur : İnkâr edenler: Bu Kur'an'ı dinlemeyin, okunurken gürültü yapın. Umulur ki bastırırsınız, dediler.
Ahmed Hulusi : Hakikat bilgisini inkâr edenler (Hz. Rasûlullâh'ı dinleyenlere) dediler ki: "Şu Kurân'ı dinlemeyin ve Onun hakkında boş laflar edin ki, belki üstün çıkarsınız!"
Ahmet Tekin : Kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar ile küfre saplanan güç ve iktidar sahipleri: 'Bu Kur’ân’a kulak vermeyin. Ağız kalabalığı yaparak Kur’ân’da hata yaptırın. Kur’ân’ın bâtıl olduğunu söyleyin. Ola ki, üstün gelirsiniz.' dediler.
Ahmet Varol : İnkar edenler dediler ki: 'Bu Kur'an'ı dinlemeyin ve (okunurken) içine yaygaralar karıştırın. Olur ki üstün gelirsiniz.'
Ali Bulaç : İnkar edenler dediler ki: "Bu Kur'an'ı dinlemeyin ve onda (okunurken) yaygaralar koparın. Belki üstün gelirsiniz."
Ali Fikri Yavuz : Bir de o kâfir olanlar: “- Bu Kur’an’ı dinlemeyin ve ona bozgunculuk edin; olur ki üstün gelirsiniz.” dediler.
Bekir Sadak : Inkar edenler: «Bu Kuran'i dinlemeyin, okunurken gurultu yapin, belki bastirirsiniz» dediler.
Celal Yıldırım : O küfredenler dediler ki, bu Kur'ân'ı dinlemeyin ; okunurken gürültü patırdı yapın, belki üstünlük sağlar da onu bastırırsınız.
Diyanet İşleri : İnkâr edenler dediler ki: “Bu Kur’an’ı dinlemeyin. Baskın çıkmak için o okunurken yaygara koparın.”
Diyanet İşleri (eski) : İnkar edenler: 'Bu Kuran'ı dinlemeyin, okunurken gürültü yapın, belki bastırırsınız' dediler.
Diyanet Vakfi : İnkâr edenler: Bu Kur'an'ı dinlemeyin, okunurken gürültü yapın. Umulur ki bastırırsınız, dediler.
Edip Yüksel : İnkar edenler, 'Başa çıkmanız için, bu Kuran'ı dinlemeyin, anlaşılmasını engelleyin,' dediler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : İnkâr edenler: «Bu Kur'ânı dinlemeyin, okunurken gürültü yapın, belki üstün gelirsiniz» dediler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Bir de küfredenler: «Şu Kur'an'ı dinlemeyin ve ona (okunurken) yaygara yapın, belki bastırırsınız,» dediler.
Elmalılı Hamdi Yazır : Bir de dedi ki o küfredenler: şu Kur'anı dinlemeyin ve ona yaygara yapın, belki bastırırsınız
Fizilal-il Kuran : İnkar edenler: «Bu Kur'an'ı dinlemeyin, okunurken gürültü yapın, belki ona galip gelirsiniz» dediler.
Gültekin Onan : Küfredenler dediler ki: "Bu Kuran'ı dinlemeyin ve onda (okunurken) yaygaralar koparın. Belki üstün gelirsiniz."
Hakkı Yılmaz : "Ve kâfirler; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddeden kimseler: “Üstün gelmeniz için bu Kur’ân'ı dinlemeyin, onun içinde anlamsız şeyler yapın/ anlaşılmasını her türlü yolla engelleyin” dediler. "
Hasan Basri Çantay : O küfredenler (şöyle) dedi (ler): «Bu Kur'ânı dinlemeyin. Onun hakkında ma'nâsız yaygaralar (gürültüler) yapın! Belki galebe edersiniz»!
Hayrat Neşriyat : İnkâr edenler ise dedi ki: 'Bu Kur’ân’ı dinlemeyin ve onda (o okunduğu zaman)ma'nâsız sözler söyleyin (gürültü yapın), belki (bu sûretle) üstün gelirsiniz!'
İbni Kesir : Küfredenler dediler ki: Bu Kur'an'ı dinlemeyin, onun hakkında yaygaralar yapın, belki bastırırsınız.
İskender Evrenosoğlu : Kâfirler: “Bu Kur'ân'ı dinlemeyin, (okuma süresi) içinde gürültü yapın. Umulur ki böylece siz gâlip olursunuz.” dediler.
Muhammed Esed : Hakikati inkar edenler (birbirlerine): "Bu Kuran'ı dinlemeyin ve onun hakkında saçma, anlamsız şeyler uydurun ki onu(n gücünü) bastırasınız!" derler.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve o kimseler ki, kâfir oldular. Dediler ki: «O Kur'an'ı dinlemeyiniz, onda gürültü yapınız, olabilir ki galip olursunuz.»
Ömer Öngüt : Kâfirler dediler ki: "Bu Kur'an'ı dinlemeyin! Okunurken gürültü patırtı yapın! Belki üstünlük sağlar onu bastırırsınız. "
Şaban Piriş : O inkarcılar: -Bu Kur'an'ı dinlemeyin, okunurken gürültü yapın, belki bastırırsınız, demişlerdi.
Suat Yıldırım : Bir de kâfirler dediler ki: "Şu Kur’ân okunduğunda ona kulak vermediğiniz gibi, ona karşı yaygara koparıp onun, başkaları tarafından anlaşılmasını da engelleyin. Ancak böyle yaparak üstünlük sağlayıp onu bastırmayı umabilirsiniz."
Süleyman Ateş : İnkâr edenler dediler ki: "Bu Kur'ân'ı dinlemeyin, o (okunduğu)nda gürültü edin, (böylece onun anlaşılmasına engel olun), belki ona gâlib gelirsiniz (başka türlü onunla başa çıkmanıza imkân yoktur)."
Tefhim-ul Kuran : İnkâr edenler dediler ki: «Bu Kur'an'ı dinlemeyin ve onda (okunurken) yaygaralar koparın. Belki üstün gelirsiniz.»
Ümit Şimşek : İnkâr edenler, 'Bu Kur'ân'ı dinlemeyin; okunurken şamata çıkarın,' dediler. 'Böylelikle ona üstün gelirsiniz.'
Yaşar Nuri Öztürk : İnkâr edenler dediler ki: "Şu Kur'an'ı dinlemeyin! O okunurken yaygara koparın ki, galip gelesiniz."


[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}