» 35 / Fâtir  29:

Kuran Sırası: 35
İniş Sırası: 43
Fatir Suresi = Yaratan Suresi
ismini 1. ayetinde geçen fâtir kelimesinden almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45

35:29 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
şüphesiz | kimseler | okuyan(lar) | Kitabını | Allah'ın | ve kılanlar | namazı | ve infak edenler | | verdiğimiz rızıktan | gizli | ve açık | umarlar | bir ticaret | asla | batmayacak |

ÎN ÆLZ̃YN YTLWN KTÆB ÆLLH WǼGÆMWÆ ÆLṦLÆT WǼNFGWÆ MMÆ RZGNÆHM SRÆ WALÆNYT YRCWN TCÆRT LN TBWR
inne elleƶīne yetlūne kitābe llahi ve eḳāmū S-Salāte ve enfeḳū mimmā razeḳnāhum sirran ve ǎlāniyeten yercūne ticāraten len tebūra

إِنَّ الَّذِينَ يَتْلُونَ كِتَابَ اللَّهِ وَأَقَامُوا الصَّلَاةَ وَأَنْفَقُوا مِمَّا رَزَقْنَاهُمْ سِرًّا وَعَلَانِيَةً يَرْجُونَ تِجَارَةً لَنْ تَبُورَ

Transcript Okunuş Türkçe
1. ÎN = inne : şüphesiz
2. ÆLZ̃YN = elleƶīne : kimseler
3. YTLWN = yetlūne : okuyan(lar)
4. KTÆB = kitābe : Kitabını
5. ÆLLH = llahi : Allah'ın
6. WǼGÆMWÆ = ve eḳāmū : ve kılanlar
7. ÆLṦLÆT = S-Salāte : namazı
8. WǼNFGWÆ = ve enfeḳū : ve infak edenler
9. MMÆ = mimmā :
10. RZGNÆHM = razeḳnāhum : verdiğimiz rızıktan
11. SRÆ = sirran : gizli
12. WALÆNYT = ve ǎlāniyeten : ve açık
13. YRCWN = yercūne : umarlar
14. TCÆRT = ticāraten : bir ticaret
15. LN = len : asla
16. TBWR = tebūra : batmayacak
şüphesiz | kimseler | okuyan(lar) | Kitabını | Allah'ın | ve kılanlar | namazı | ve infak edenler | | verdiğimiz rızıktan | gizli | ve açık | umarlar | bir ticaret | asla | batmayacak |

[] [] [TLW] [KTB] [] [GWM] [ṦLW] [NFG] [] [RZG] [SRR] [ALN] [RCW] [TCR] [] [BWR]
ÎN ÆLZ̃YN YTLWN KTÆB ÆLLH WǼGÆMWÆ ÆLṦLÆT WǼNFGWÆ MMÆ RZGNÆHM SRÆ WALÆNYT YRCWN TCÆRT LN TBWR

inne elleƶīne yetlūne kitābe llahi ve eḳāmū S-Salāte ve enfeḳū mimmā razeḳnāhum sirran ve ǎlāniyeten yercūne ticāraten len tebūra
إن الذين يتلون كتاب الله وأقاموا الصلاة وأنفقوا مما رزقناهم سرا وعلانية يرجون تجارة لن تبور

[] [] [ت ل و] [ك ت ب] [] [ق و م] [ص ل و] [ن ف ق] [] [ر ز ق] [س ر ر] [ع ل ن] [ر ج و] [ت ج ر] [] [ب و ر]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إن | ÎN inne şüphesiz Indeed,
الذين | ÆLZ̃YN elleƶīne kimseler those who
يتلون ت ل و | TLW YTLWN yetlūne okuyan(lar) recite
كتاب ك ت ب | KTB KTÆB kitābe Kitabını (the) Book
الله | ÆLLH llahi Allah'ın (of) Allah,
وأقاموا ق و م | GWM WǼGÆMWÆ ve eḳāmū ve kılanlar and establish
الصلاة ص ل و | ṦLW ÆLṦLÆT S-Salāte namazı the prayer
وأنفقوا ن ف ق | NFG WǼNFGWÆ ve enfeḳū ve infak edenler and spend
مما | MMÆ mimmā out of what
رزقناهم ر ز ق | RZG RZGNÆHM razeḳnāhum verdiğimiz rızıktan We have provided them,
سرا س ر ر | SRR SRÆ sirran gizli secretly
وعلانية ع ل ن | ALN WALÆNYT ve ǎlāniyeten ve açık and openly,
يرجون ر ج و | RCW YRCWN yercūne umarlar hope
تجارة ت ج ر | TCR TCÆRT ticāraten bir ticaret (for) a commerce -
لن | LN len asla never
تبور ب و ر | BWR TBWR tebūra batmayacak it will perish.
şüphesiz | kimseler | okuyan(lar) | Kitabını | Allah'ın | ve kılanlar | namazı | ve infak edenler | | verdiğimiz rızıktan | gizli | ve açık | umarlar | bir ticaret | asla | batmayacak |

[] [] [TLW] [KTB] [] [GWM] [ṦLW] [NFG] [] [RZG] [SRR] [ALN] [RCW] [TCR] [] [BWR]
ÎN ÆLZ̃YN YTLWN KTÆB ÆLLH WǼGÆMWÆ ÆLṦLÆT WǼNFGWÆ MMÆ RZGNÆHM SRÆ WALÆNYT YRCWN TCÆRT LN TBWR

inne elleƶīne yetlūne kitābe llahi ve eḳāmū S-Salāte ve enfeḳū mimmā razeḳnāhum sirran ve ǎlāniyeten yercūne ticāraten len tebūra
إن الذين يتلون كتاب الله وأقاموا الصلاة وأنفقوا مما رزقناهم سرا وعلانية يرجون تجارة لن تبور

[] [] [ت ل و] [ك ت ب] [] [ق و م] [ص ل و] [ن ف ق] [] [ر ز ق] [س ر ر] [ع ل ن] [ر ج و] [ت ج ر] [] [ب و ر]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إن | ÎN inne şüphesiz Indeed,
,Nun,
,50,
ACC – accusative particle
حرف نصب
الذين | ÆLZ̃YN elleƶīne kimseler those who
Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
1,30,700,10,50,
REL – masculine plural relative pronoun
اسم موصول
يتلون ت ل و | TLW YTLWN yetlūne okuyan(lar) recite
Ye,Te,Lam,Vav,Nun,
10,400,30,6,50,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
كتاب ك ت ب | KTB KTÆB kitābe Kitabını (the) Book
Kef,Te,Elif,Be,
20,400,1,2,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
الله | ÆLLH llahi Allah'ın (of) Allah,
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – genitive proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مجرور
وأقاموا ق و م | GWM WǼGÆMWÆ ve eḳāmū ve kılanlar and establish
Vav,,Gaf,Elif,Mim,Vav,Elif,
6,,100,1,40,6,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
الصلاة ص ل و | ṦLW ÆLṦLÆT S-Salāte namazı the prayer
Elif,Lam,Sad,Lam,Elif,Te merbuta,
1,30,90,30,1,400,
N – accusative feminine noun
اسم منصوب
وأنفقوا ن ف ق | NFG WǼNFGWÆ ve enfeḳū ve infak edenler and spend
Vav,,Nun,Fe,Gaf,Vav,Elif,
6,,50,80,100,6,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
مما | MMÆ mimmā out of what
Mim,Mim,Elif,
40,40,1,
P – preposition
REL – relative pronoun
حرف جر
اسم موصول
رزقناهم ر ز ق | RZG RZGNÆHM razeḳnāhum verdiğimiz rızıktan We have provided them,
Re,Ze,Gaf,Nun,Elif,He,Mim,
200,7,100,50,1,5,40,
V – 1st person plural perfect verb
PRON – subject pronoun
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
سرا س ر ر | SRR SRÆ sirran gizli secretly
Sin,Re,Elif,
60,200,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
وعلانية ع ل ن | ALN WALÆNYT ve ǎlāniyeten ve açık and openly,
Vav,Ayn,Lam,Elif,Nun,Ye,Te merbuta,
6,70,30,1,50,10,400,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – accusative feminine indefinite noun
الواو عاطفة
اسم منصوب
يرجون ر ج و | RCW YRCWN yercūne umarlar hope
Ye,Re,Cim,Vav,Nun,
10,200,3,6,50,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
تجارة ت ج ر | TCR TCÆRT ticāraten bir ticaret (for) a commerce -
Te,Cim,Elif,Re,Te merbuta,
400,3,1,200,400,
N – accusative feminine indefinite noun
اسم منصوب
لن | LN len asla never
Lam,Nun,
30,50,
NEG – negative particle
حرف نفي
تبور ب و ر | BWR TBWR tebūra batmayacak it will perish.
Te,Be,Vav,Re,
400,2,6,200,
V – 3rd person feminine singular imperfect verb, subjunctive mood
فعل مضارع منصوب

Konu Başlığı: [35:27-30] Tanrı'nın Rengarenk Yaratıkları

Abdulbaki Gölpınarlı : O kişiler ki kitabı okurlar ve namaz kılarlar ve onları rızıklandırdığımız şeylerin bir kısmını gizli, âşikâr, yoksullara harcarlar ve bu sûretle de kesat bulmaz bir alışveriş umarlar.
Adem Uğur : Allah'ın kitabını okuyanlar, namazı kılanlar ve kendilerine verdiğimiz rızıktan (Allah için) gizli ve açık sarfedenler, asla zarara uğramayacak bir kazanç umabilirler.
Ahmed Hulusi : Muhakkak ki Allâh'ın Kitabını "oku"yanlar, salâtı ikame edenler ve kendilerini beslediğimiz yaşam gıdalarından, gizli - açık, Allâh için karşılıksız bağışlayanlar, asla kaybetmeyecekleri yatırımı yaptıklarını umabilirler!
Ahmet Tekin : Devamlı Allah’ın kitabını, Kur’ân’ı okuyanlar, uygulayanlar, namazı âdâbına riâyet ederek, aksatmadan âşikâre kılanlar, kendilerine verdiğimiz rızık ve servetten gizli ve âşikare Allah yolunda karşılık beklemeden, gönüllü harcayanlar, insanların ihtiyaçlarını görenler, asla zarar etmeyecek, kesada uğramıyacak büyük bir alışveriş, büyük bir kazanç kapısı bulduklarını umabilirler.
Ahmet Varol : Şüphesiz Allah'ın kitabını okuyanlar, namazı kılanlar ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden gizli ve açık olarak (hayır yolunda) harcayanlar asla zarar etmeyecek bir ticaret umarlar.
Ali Bulaç : Gerçekten Allah'ın Kitabını okuyanlar, namazı dosdoğru kılanlar ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden gizli ve açık infak edenler; kesin olarak zarara uğramayacak bir ticareti umabilirler.
Ali Fikri Yavuz : Gerçekten Allah’ın kitabını (Kur’an’ını hükümleriyle amel etmek ve başkalarına da öğretmek suretiyle devamlı) okuyanlar, namazı gereği üzere kılanlar, kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden gizli ve aşikâr harcayanlar, asla ziyan etmiyecek bir ticaret (sevap) umabilirler.
Bekir Sadak : Allah'in Kitap'ina uyanlar, namazi kilanlar, kendilerine verdigimiz riziktan gizli ve acik sarfedenler, tukenmeyecek bir kazanc umabilirler.
Celal Yıldırım : Allah'ın kitabını okuyanlar, namazı dosdoğru kılanlar ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden gizli-açık harcayanlar, işte onlar kesada uğramıyacak, yok olmayacak bir ticaret umarlar.
Diyanet İşleri : Şüphesiz, Allah’ın kitabını okuyanlar, namazı kılanlar ve kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden, gizlice ve açıktan Allah yolunda harcayanlar, asla zarar etmeyecek bir ticaret umabilirler.
Diyanet İşleri (eski) : Allah'ın Kitap'ına uyanlar, namazı kılanlar, kendilerine verdiğimiz rızıktan gizli ve açık sarfedenler, tükenmeyecek bir kazanç umabilirler.
Diyanet Vakfi : Allah'ın kitabını okuyanlar, namazı kılanlar ve kendilerine verdiğimiz rızıktan (Allah için) gizli ve açık sarfedenler, asla zarara uğramayacak bir kazanç umabilirler.
Edip Yüksel : ALLAH'ın kitabını okuyanlar, namazı gözetenler ve kendilerine verdiğimiz rızıklardan gizli ve açık yardım için verenler, tükenmeyen bir kazanç umarlar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Allah'ın kitabını okuyan, namazı kılan ve kendilerine verdiğimiz rızıktan gizli ve açık olarak verenler, kesinlikle batma ihtimali olmayan bir ticaret umarlar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : O Allah'ın kitabını okuyup ardınca gidenler, namazı kılıp kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden gizli ve açık vermekte olanlar, herhalde hiç batma ihtimali olmayan bir ticaret umarlar.
Elmalılı Hamdi Yazır : O Allahın kitabını okur, ardınca gider olanlar ve namazı kılıp kendilerine merzuk kıldığımız şeylerden gizli ve açık infak etmekte bulunanlar her halde öyle bir ticaret umarlar ki hiç batmak ihtimali yoktur
Fizilal-il Kuran : Allah'ın kitabını okuyanlar, namazı kılanlar, kendilerine verdiğimiz rızıkların bir bölümünü gizlice ve açıkça ihtiyacı olanlara verenler, hiçbir zaman zarar etmeyecek bir ticaret yaptıklarını umabilirler.
Gültekin Onan : Gerçekten Tanrı'nın Kitabını okuyanlar, namazı dosdoğru kılanlar ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden gizli ve açık infak edenler; kesin olarak zarara uğramayacak bir ticareti umabilirler.
Hakkı Yılmaz : (29,30) "Hiç şüphesiz Allah'ın kitabını okuyan, salâtı ikame eden [mâlî yönden ve zihinsel açıdan destek olma; toplumu aydınlatma kurumlarını oluşturan ve ayakta tutan] ve kendilerini rızıklandırdığımız şeylerden gizli ve açık olarak Allah yolunda harcama yapan/ yakınlarının nafakalarını temin eden şu kimseler, Allah, ödüllerini kendilerine tastamam versin ve armağanlarından kendilerine artırsın diye, kesinlikle batma ihtimali/ olasılığı olmayan bir ticareti umarlar. Hiç şüphesiz O, çok bağışlayıcı ve karşılık vericidir. "
Hasan Basri Çantay : Hakıykat, Allahın kitabını okumıya devam edenler, namazı dosdoğru kılanlar, kendilerini rızklandığımız şeylerden gizli ve aşikâr infaak edenler kat'iyyen kesâd bulmayacak bir kazanç umabilirler.
Hayrat Neşriyat : Doğrusu Allah’ın kitâbını okuyanlar, namazı hakkıyla edâ edenler ve kendilerini rızıklandırdığımız şeylerden (Allah yolunda) gizlice ve açıkça sarf edenler aslâ zarar etmeyecek bir ticâret umarlar.
İbni Kesir : Şüphesiz ki Allah'ın kitabını okuyanlar, namaz kılanlar ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden gizli, açık infak etmekte bulunanlar; bitmez tükenmez bir ticaret umabilirler.
İskender Evrenosoğlu : Muhakkak ki Allah'ın Kitabı'nı okuyanlar, namazı ikame edenler, onları rızıklandırdığımız şeylerden gizli ve açık infâk edenler, asla kesilmeyecek (devam edecek) bir ticaret (kazanç) ümit ederler.
Muhammed Esed : Allah'ın vahyine (şeksiz şüphesiz) uyanlar, namazlarında dikkatli ve devamlı olanlar ve kendilerine verdiğimiz rızıktan gizli / açık başkaları için harcayanlar; işte ancak bunlar hiç kesintiye uğramayacak bir kazanç umabilirler.
Ömer Nasuhi Bilmen : Muhakkak o kimseler ki, Allah'ın kitabını daima okurlar ve namazı dosdoğru kılarlar ve Bizim kendilerini merzûk ettiğimizden gizlice ve âşikâre olarak infakta bulunmuş olurlar, (işte onlar) hiç zeval bulmayacak bir kazanç umarlar.
Ömer Öngüt : Allah'ın kitabını okuyanlar, namazı kılanlar, kendilerine verdiğimiz rızıktan gizli ve açık sarfedenler aslâ tükenmeyecek bir kazanç umabilirler.
Şaban Piriş : Allah’ın kitabını okuyanlar, namazı kılanlar, kendilerine verdiğimiz rızıktan, infak edenler, asla yok olmayacak bir kazanç umabilirler.
Suat Yıldırım : Allah’ın kitabını okuyup ona uyanlar, namazı hakkıyla ifa edenler ve kendilerine nasib ettiğimiz imkânlardan, gizli ve aşikâr olarak hayır yolunda harcayanlar, ziyan ihtimali olmayan bir ticaret umarlar.
Süleyman Ateş : Allâh'ın Kitabını okuyanlar, namazı kılanlar ve kendilerine verdiğimiz rızıktan hayır için gizli ve açık harcayanlar, asla batmayacak bir ticaret umarlar.
Tefhim-ul Kuran : Gerçekten Allah'ın Kitabını okuyanlar, dosdoğru namazı kılanlar ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden gizli ve açık infak edenler; kesin olarak zarara uğramayacak bir ticareti umabilirler.
Ümit Şimşek : Allah'ın kitabını okuyan, namazı dosdoğru kılan ve kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden gizli ve açık bağışta bulunan kimseler, hiç ziyan ihtimali olmayan bir ticareti ümit edebilirler.
Yaşar Nuri Öztürk : Allah'ın Kitabı'nı okuyanlar, namazı kılanlar, kendilerine verdiğimiz rızıklardan gizli ve açık infak edenler, asla batmayacak bir ticaret umabilirler.


[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}