» 31 / Lokman  10:

Kuran Sırası: 31
İniş Sırası: 57
Lokman Suresi = Lokman Suresi
ismini Allah’in Hz. Lokman’a verdigi hikmetten bahseden 12. ayetten almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34

31:10 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
yarattı | gökleri | olmadan | bir direk | görebildiğiniz | ve attı | | yere | sağlam ve yüksek dağlar | diye | sarsar | sizi | ve yaydı | orada | | her çeşit | canlıyı | ve indirdik | -ten | gök- | bir su | ve bitirdik | orada | -ten | her | çift- | güzel (bitkiler) |

ḢLG ÆLSMÆWÆT BĞYR AMD̃ TRWNHÆ WǼLG FY ÆLǼRŽ RWÆSY ǼN TMYD̃ BKM WBS̃ FYHÆ MN KL D̃ÆBT WǼNZLNÆ MN ÆLSMÆÙ MÆÙ FǼNBTNÆ FYHÆ MN KL ZWC KRYM
ḣaleḳa s-semāvāti biğayri ǎmedin teravnehā ve elḳā l-erDi ravāsiye en temīde bikum ve beṧṧe fīhā min kulli dābbetin ve enzelnā mine s-semāi māen feenbetnā fīhā min kulli zevcin kerīmin

خَلَقَ السَّمَاوَاتِ بِغَيْرِ عَمَدٍ تَرَوْنَهَا وَأَلْقَىٰ فِي الْأَرْضِ رَوَاسِيَ أَنْ تَمِيدَ بِكُمْ وَبَثَّ فِيهَا مِنْ كُلِّ دَابَّةٍ وَأَنْزَلْنَا مِنَ السَّمَاءِ مَاءً فَأَنْبَتْنَا فِيهَا مِنْ كُلِّ زَوْجٍ كَرِيمٍ

Transcript Okunuş Türkçe
1. ḢLG = ḣaleḳa : yarattı
2. ÆLSMÆWÆT = s-semāvāti : gökleri
3. BĞYR = biğayri : olmadan
4. AMD̃ = ǎmedin : bir direk
5. TRWNHÆ = teravnehā : görebildiğiniz
6. WǼLG = ve elḳā : ve attı
7. FY = fī :
8. ÆLǼRŽ = l-erDi : yere
9. RWÆSY = ravāsiye : sağlam ve yüksek dağlar
10. ǼN = en : diye
11. TMYD̃ = temīde : sarsar
12. BKM = bikum : sizi
13. WBS̃ = ve beṧṧe : ve yaydı
14. FYHÆ = fīhā : orada
15. MN = min :
16. KL = kulli : her çeşit
17. D̃ÆBT = dābbetin : canlıyı
18. WǼNZLNÆ = ve enzelnā : ve indirdik
19. MN = mine : -ten
20. ÆLSMÆÙ = s-semāi : gök-
21. MÆÙ = māen : bir su
22. FǼNBTNÆ = feenbetnā : ve bitirdik
23. FYHÆ = fīhā : orada
24. MN = min : -ten
25. KL = kulli : her
26. ZWC = zevcin : çift-
27. KRYM = kerīmin : güzel (bitkiler)
yarattı | gökleri | olmadan | bir direk | görebildiğiniz | ve attı | | yere | sağlam ve yüksek dağlar | diye | sarsar | sizi | ve yaydı | orada | | her çeşit | canlıyı | ve indirdik | -ten | gök- | bir su | ve bitirdik | orada | -ten | her | çift- | güzel (bitkiler) |

[ḢLG] [SMW] [ĞYR] [AMD̃] [RÆY] [LGY] [] [ÆRŽ] [RSW] [] [MYD̃] [] [BS̃S̃] [] [] [KLL] [D̃BB] [NZL] [] [SMW] [MWH] [NBT] [] [] [KLL] [ZWC] [KRM]
ḢLG ÆLSMÆWÆT BĞYR AMD̃ TRWNHÆ WǼLG FY ÆLǼRŽ RWÆSY ǼN TMYD̃ BKM WBS̃ FYHÆ MN KL D̃ÆBT WǼNZLNÆ MN ÆLSMÆÙ MÆÙ FǼNBTNÆ FYHÆ MN KL ZWC KRYM

ḣaleḳa s-semāvāti biğayri ǎmedin teravnehā ve elḳā l-erDi ravāsiye en temīde bikum ve beṧṧe fīhā min kulli dābbetin ve enzelnā mine s-semāi māen feenbetnā fīhā min kulli zevcin kerīmin
خلق السماوات بغير عمد ترونها وألقى في الأرض رواسي أن تميد بكم وبث فيها من كل دابة وأنزلنا من السماء ماء فأنبتنا فيها من كل زوج كريم

[خ ل ق] [س م و] [غ ي ر] [ع م د] [ر ا ي] [ل ق ي] [] [ا ر ض] [ر س و] [] [م ي د] [] [ب ث ث] [] [] [ك ل ل] [د ب ب] [ن ز ل] [] [س م و] [م و ه] [ن ب ت] [] [] [ك ل ل] [ز و ج] [ك ر م]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
خلق خ ل ق | ḢLG ḢLG ḣaleḳa yarattı He created
السماوات س م و | SMW ÆLSMÆWÆT s-semāvāti gökleri the heavens
بغير غ ي ر | ĞYR BĞYR biğayri olmadan without
عمد ع م د | AMD̃ AMD̃ ǎmedin bir direk pillars
ترونها ر ا ي | RÆY TRWNHÆ teravnehā görebildiğiniz that you see
وألقى ل ق ي | LGY WǼLG ve elḳā ve attı and has cast
في | FY in
الأرض ا ر ض | ÆRŽ ÆLǼRŽ l-erDi yere the earth
رواسي ر س و | RSW RWÆSY ravāsiye sağlam ve yüksek dağlar firm mountains
أن | ǼN en diye lest
تميد م ي د | MYD̃ TMYD̃ temīde sarsar it (might) shake
بكم | BKM bikum sizi with you,
وبث ب ث ث | BS̃S̃ WBS̃ ve beṧṧe ve yaydı and He dispersed
فيها | FYHÆ fīhā orada in it
من | MN min from
كل ك ل ل | KLL KL kulli her çeşit every
دابة د ب ب | D̃BB D̃ÆBT dābbetin canlıyı creature.
وأنزلنا ن ز ل | NZL WǼNZLNÆ ve enzelnā ve indirdik And We sent down
من | MN mine -ten from
السماء س م و | SMW ÆLSMÆÙ s-semāi gök- the sky
ماء م و ه | MWH MÆÙ māen bir su water
فأنبتنا ن ب ت | NBT FǼNBTNÆ feenbetnā ve bitirdik then We caused to grow
فيها | FYHÆ fīhā orada therein
من | MN min -ten of
كل ك ل ل | KLL KL kulli her every
زوج ز و ج | ZWC ZWC zevcin çift- kind
كريم ك ر م | KRM KRYM kerīmin güzel (bitkiler) noble.
yarattı | gökleri | olmadan | bir direk | görebildiğiniz | ve attı | | yere | sağlam ve yüksek dağlar | diye | sarsar | sizi | ve yaydı | orada | | her çeşit | canlıyı | ve indirdik | -ten | gök- | bir su | ve bitirdik | orada | -ten | her | çift- | güzel (bitkiler) |

[ḢLG] [SMW] [ĞYR] [AMD̃] [RÆY] [LGY] [] [ÆRŽ] [RSW] [] [MYD̃] [] [BS̃S̃] [] [] [KLL] [D̃BB] [NZL] [] [SMW] [MWH] [NBT] [] [] [KLL] [ZWC] [KRM]
ḢLG ÆLSMÆWÆT BĞYR AMD̃ TRWNHÆ WǼLG FY ÆLǼRŽ RWÆSY ǼN TMYD̃ BKM WBS̃ FYHÆ MN KL D̃ÆBT WǼNZLNÆ MN ÆLSMÆÙ MÆÙ FǼNBTNÆ FYHÆ MN KL ZWC KRYM

ḣaleḳa s-semāvāti biğayri ǎmedin teravnehā ve elḳā l-erDi ravāsiye en temīde bikum ve beṧṧe fīhā min kulli dābbetin ve enzelnā mine s-semāi māen feenbetnā fīhā min kulli zevcin kerīmin
خلق السماوات بغير عمد ترونها وألقى في الأرض رواسي أن تميد بكم وبث فيها من كل دابة وأنزلنا من السماء ماء فأنبتنا فيها من كل زوج كريم

[خ ل ق] [س م و] [غ ي ر] [ع م د] [ر ا ي] [ل ق ي] [] [ا ر ض] [ر س و] [] [م ي د] [] [ب ث ث] [] [] [ك ل ل] [د ب ب] [ن ز ل] [] [س م و] [م و ه] [ن ب ت] [] [] [ك ل ل] [ز و ج] [ك ر م]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
خلق خ ل ق | ḢLG ḢLG ḣaleḳa yarattı He created
Hı,Lam,Gaf,
600,30,100,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
السماوات س م و | SMW ÆLSMÆWÆT s-semāvāti gökleri the heavens
Elif,Lam,Sin,Mim,Elif,Vav,Elif,Te,
1,30,60,40,1,6,1,400,
N – genitive feminine plural noun
اسم مجرور
بغير غ ي ر | ĞYR BĞYR biğayri olmadan without
Be,Ğayn,Ye,Re,
2,1000,10,200,
P – prefixed preposition bi
N – genitive masculine noun
جار ومجرور
عمد ع م د | AMD̃ AMD̃ ǎmedin bir direk pillars
Ayn,Mim,Dal,
70,40,4,
N – genitive masculine indefinite noun
اسم مجرور
ترونها ر ا ي | RÆY TRWNHÆ teravnehā görebildiğiniz that you see
Te,Re,Vav,Nun,He,Elif,
400,200,6,50,5,1,
V – 2nd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
PRON – 3rd person feminine singular object pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل و«ها» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
وألقى ل ق ي | LGY WǼLG ve elḳā ve attı and has cast
Vav,,Lam,Gaf,,
6,,30,100,,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular (form IV) perfect verb
الواو عاطفة
فعل ماض
في | FY in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
الأرض ا ر ض | ÆRŽ ÆLǼRŽ l-erDi yere the earth
Elif,Lam,,Re,Dad,
1,30,,200,800,
"N – genitive feminine noun → Earth"
اسم مجرور
رواسي ر س و | RSW RWÆSY ravāsiye sağlam ve yüksek dağlar firm mountains
Re,Vav,Elif,Sin,Ye,
200,6,1,60,10,
N – accusative feminine plural active participle
اسم منصوب
أن | ǼN en diye lest
,Nun,
,50,
SUB – subordinating conjunction
حرف مصدري
تميد م ي د | MYD̃ TMYD̃ temīde sarsar it (might) shake
Te,Mim,Ye,Dal,
400,40,10,4,
V – 3rd person feminine singular imperfect verb, subjunctive mood
فعل مضارع منصوب
بكم | BKM bikum sizi with you,
Be,Kef,Mim,
2,20,40,
P – prefixed preposition bi
PRON – 2nd person masculine plural personal pronoun
جار ومجرور
وبث ب ث ث | BS̃S̃ WBS̃ ve beṧṧe ve yaydı and He dispersed
Vav,Be,Se,
6,2,500,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular perfect verb
الواو عاطفة
فعل ماض
فيها | FYHÆ fīhā orada in it
Fe,Ye,He,Elif,
80,10,5,1,
P – preposition
PRON – 3rd person feminine singular object pronoun
جار ومجرور
من | MN min from
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
كل ك ل ل | KLL KL kulli her çeşit every
Kef,Lam,
20,30,
N – genitive masculine noun
اسم مجرور
دابة د ب ب | D̃BB D̃ÆBT dābbetin canlıyı creature.
Dal,Elif,Be,Te merbuta,
4,1,2,400,
N – genitive feminine indefinite noun
اسم مجرور
وأنزلنا ن ز ل | NZL WǼNZLNÆ ve enzelnā ve indirdik And We sent down
Vav,,Nun,Ze,Lam,Nun,Elif,
6,,50,7,30,50,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 1st person plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل
من | MN mine -ten from
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
السماء س م و | SMW ÆLSMÆÙ s-semāi gök- the sky
Elif,Lam,Sin,Mim,Elif,,
1,30,60,40,1,,
N – genitive feminine noun
اسم مجرور
ماء م و ه | MWH MÆÙ māen bir su water
Mim,Elif,,
40,1,,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
فأنبتنا ن ب ت | NBT FǼNBTNÆ feenbetnā ve bitirdik then We caused to grow
Fe,,Nun,Be,Te,Nun,Elif,
80,,50,2,400,50,1,
REM – prefixed resumption particle
V – 1st person plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
الفاء استئنافية
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل
فيها | FYHÆ fīhā orada therein
Fe,Ye,He,Elif,
80,10,5,1,
P – preposition
PRON – 3rd person feminine singular object pronoun
جار ومجرور
من | MN min -ten of
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
كل ك ل ل | KLL KL kulli her every
Kef,Lam,
20,30,
N – genitive masculine noun
اسم مجرور
زوج ز و ج | ZWC ZWC zevcin çift- kind
Ze,Vav,Cim,
7,6,3,
N – genitive masculine indefinite noun
اسم مجرور
كريم ك ر م | KRM KRYM kerīmin güzel (bitkiler) noble.
Kef,Re,Ye,Mim,
20,200,10,40,
ADJ – genitive masculine singular indefinite adjective
صفة مجرورة

Konu Başlığı: [31:6-11] Asılsız Hadisler

Abdulbaki Gölpınarlı : Gökleri direksiz yaratmıştır, onları görüp durursunuz ve yeryüzüne de sallanıp sizi sarsmaması için metin dağlar koymuştur ve oraya bütün mahlûkatı yaymıştır ve gökten yağmur yağdırmıştır da yerde her çeşit güzelim nebâtı, çifter çifter bitirmiştir.
Adem Uğur : O, gökleri görebildiğiniz bir direk olmaksızın yarattı, sizi sarsmasın diye yere de ulu dağlar koydu ve orada her çeşit canlıyı yaydı. Biz gökyüzünden su indirip, orada her faydalı nebattan çift çift bitirdik.
Ahmed Hulusi : Semâları, dayanağı olmaksızın (Bi-gayrı amed) yarattı (direkt olarak Esmâ mânâları olarak vardır - varlığın ilim - şuur boyutu); sizin (benlik bilincinizin oluşması ve) sarsılmamanız için arza (bedende) sâbit dağlar (organlar) ilka etti ve orada (bedende) her DABBEDEN (hayvani özellikler) oluşturdu. . . Semâdan (şuurdan) bir su (ilim - kendi hakikatini kavrama bilinci) inzâl ettik de onda tümüyle kerîm eşini (ölüm ötesi yaşam kişiliğini - ruhunu) oluşturduk.
Ahmet Tekin : Allah gökleri, görebildiğiniz direkler koymadan, denge ve çekim kanununu işleterek yarattı. Sizi sarsmasın diye yeryüzüne ağır baskılı, oturaklı, derin temellere dayalı dağlar yerleştirdi. Ve orada her çeşit canlının üremesini sağlayıp yaygınlaştırdı. Biz gökten su indirdik, her faydalı bitkiden çift çift yetiştirdik.
Ahmet Varol : O, gökleri gördüğünüz üzere bir direk olmadan [1] yarattı, sizi sarsar diye yeryüzüne sabit dağlar yerleştirdi ve orada her canlıdan yaydı. Gökten de su indirip onunla her güzel çiftten bitirdik.
Ali Bulaç : O, gökleri dayanak olmaksızın yaratmıştır, bunu görmektesiniz. Arzda da, sizi sarsıntıya uğratır diye sarsılmaz dağlar bıraktı ve orada her canlıdan türetip yayıverdi. Biz gökten su indirdik, böylelikle orada her güzel olan çiftten bir bitki bitirdik.
Ali Fikri Yavuz : Allah, gökleri, gördüğünüz şekilde direksiz yarattı. Arza da, sizi sarsmaması için, (kazıklar halinde) büyük dağlar yerleştirdi. O arzda her bir canlıdan üretti. Hem biz, gökten bir yağmur indirdik de (onun sebebiyle), yeryüzünde her sınıftan güzel nebatlar bitirdik.
Bekir Sadak : Allah gokleri gordugunuz gibi direksiz yaratmis, sizi sallar diye yeryuzune sabit daglar koymus; orada her turlu canliyi yaymistir. Gokten su indirip orada her hos ciftten yetistirmisizdir.
Celal Yıldırım : Gökleri —gördüğünüz şekilde— direksiz yarattı. Yeryüzüne de sizi sarsar diye sabit ulu dağlar yerleştirdi ve orada her türden hayvanlar serpiştirip yaydı. Ve biz, gökten su indirdik de yeryüzünde her çeşit bitkiden yetiştirdik.
Diyanet İşleri : Allah, gökleri görebileceğiniz direkler olmaksızın yarattı. Yeryüzüne de, sizi sarsmasın diye sabit dağlar yerleştirdi ve orada her türlü canlıyı yaydı. Gökten de yağmur indirip orada her türden güzel ve faydalı bitki bitirdik.
Diyanet İşleri (eski) : Allah gökleri gördüğünüz gibi direksiz yaratmış, sizi sallar diye yeryüzüne sabit dağlar koymuş; orada her türlü canlıyı yaymıştır. Gökten su indirip orada her hoş çiftten yetiştirmişizdir.
Diyanet Vakfi : O, gökleri görebildiğiniz bir direk olmaksızın yarattı, sizi sarsmasın diye yere de ulu dağlar koydu ve orada her çeşit canlıyı yaydı. Biz gökyüzünden su indirip, orada her faydalı nebattan çift çift bitirdik.
Edip Yüksel : Gökleri, gördüğün bir direk olmadan yaratmıştır. Ve sarsılmamanız için yeryüzüne denge sağlayıcılar atıp yerleştirdi ve orada her çeşit yaratığı yaydı. Gökten bir su yağdırdık ve orada her güzel çifti bitirdik.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : O, gökleri direksiz yarattı, onları görüyorsunuz. Yeryüzüne de sizi çalkalar diye ağır baskılar (sabit ve büyük dağlar) bıraktı ve orada herbir hayvandan üretti. Hem biz gökten bir su indirdik de orada her güzel çiftten (veya her hoş çeşitten) bitkiler yetiştirdik.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : O gökleri direksiz yarattı, onları görüyorsunuz. Yeryüzüne de sizi çalkalar diye ağır baskılar bıraktı ve orada herbir hayvandan üretti. Hem gökten bir su indirdik de orada her hoş çeşitten yetiştirdik.
Elmalılı Hamdi Yazır : Gökleri direksiz yarattı onları görüyorsunuz Arza da sizi çalkalar diye ağır baskılar bıraktı ve onda her bir hayvandan üretti, hem Gökten bir su indirdik de her hoş çeşitten yetiştirdik
Fizilal-il Kuran : Gökleri gördüğünüz gibi direksiz olarak yaratmış, sizi sarsar diye yere ağır baskılar koymuş, orada her türlü canlıyı yaymıştır. Gökten su indirip orada her sınıf güzel nebatlar yetiştirmişizdir.
Gültekin Onan : O, gökleri dayanak olmaksızın yaratmıştır, bunu görmektesiniz. Arzda da, sizi sarsıntıya uğratır diye sarsılmaz dağlar bıraktı ve orada her canlıdan türetip yayıverdi. Biz gökten su indirdik, böylelikle orada her güzel olan çiftten bir bitki bitirdik.
Hakkı Yılmaz : Allah, gökleri dayanak olmadan oluşturmuştur, bunu görmektesiniz. Yeryüzünde de, size sofra hazırlasın diye sarsılmaz dağlar bıraktı ve oralarda irili-ufaklı her canlıdan türetip yayıverdi. Ve Biz gökten su indirdik, böylelikle orada her değerli çiftten bitki bitirdik.
Hasan Basri Çantay : O, (şu) görüb durduğunuz gökleri direksiz yaratdı. Yere, sizi sarsar diye, ağır baskılar koydu. Orada (yerde) her bir canlıdan (nice çeşidler) yaydı. Biz gökden de su indirdik de (yerde) her sınıf (dan) güzel nebatlar yetişdirdik.
Hayrat Neşriyat : Kendisini görmekte olduğunuz o gökleri, bir direk olmaksızın (O) yarattı; sizi sarsar diye de yeryüzünde sâbit dağlar koydu ve orada hareket eden her çeşit canlıyı yaydı. Hem gökten bir su indirdik de, orada her cins güzel bitkiden yetiştirdik.
İbni Kesir : Gökleri, gördüğünüz gibi direksiz olarak yaratmış, sizi sarsar diye yere ağır baskılar koymuş, orada her türlü canlıyı yaymıştır. Biz, gökten su indirip orada her sınıf bitkiler yetiştirmişizdir.
İskender Evrenosoğlu : Gökleri, gördüğünüz gibi direksiz olarak yarattı ve sizi sarsar (sarsmasın) diye sabit ve yüksek dağlar oluşturdu. Orada her çeşit yürüyen hayvandan üretip yaydı. Ve gökten su indirdik, böylece orada her kerim (ikram edilmiş) bitkiden çift yetiştirdik.
Muhammed Esed : O, gökleri görünür destekler olmadan yarattı; sizi sarsmasın diye yeryüzünü sabit dağlar ile donattı ve orada her çeşit canlı varlığın çoğalmasını sağladı. Biz gökyüzünden sular indirir ve bununla yeryüzünde her türlü faydalı (canlı)nın yetişip büyümesini sağlarız.
Ömer Nasuhi Bilmen : Gökleri direksiz olarak yaratmıştır ki, onları görürsünüz ve yerde de sizi sarsmasın diye yüksek dağlar bırakmıştır ve orada her yürüyen hayvanlardan dağıtmıştır. Ve Biz gökten su indirdik, artık orada her fâideli nev'iden nebatlar bitirdik.
Ömer Öngüt : O, gökleri görebildiğiniz bir direk olmaksızın yarattı. Yere de sizi sarsmasın diye sağlam ve yüksek dağlar koydu ve orada her çeşit canlıları yaydı. Gökten su indirdik ve orada her güzel çiftten bitirdik.
Şaban Piriş : Gördüğünüz gibi, gökleri direksiz yaratmış, yeryüzünde de, sizi sarsar diye köklü dağlar koymuştur. Orada her çeşit canlıyı yaydı. Gökten su indirip, onunla orada her çift güzel bitkiler yetiştirdik.
Suat Yıldırım : O gökleri, gördüğünüz gibi, direksiz yarattı. Yere de, sizi sarsmaması için, ağır baskılar, yani ulu dağlar koydu ve orada her türlü canlıyı üretip yaydı. Gökten de bir su indirdik, orada her güzel çifti yetiştirdik.
Süleyman Ateş : (Allâh), gökleri görebildiğiniz bir direk olmadan yarattı, sizi sarsar diye yere de sağlam ve yüksek dağlar attı ve orada her çeşit canlıyı yaydı. Gökten bir su indirdik de orada her güzel çifti bitirdik.
Tefhim-ul Kuran : O, gökleri dayanak olmaksızın yaratmıştır, bunu görmektesiniz. Arzda da, sizi sarsıntıya uğratır diye sarsılmaz dağlar bıraktı ve orada her canlıdan türetip yayıverdi. Biz gökten su indirdik, böylelikle orada her güzel olan çiftten bir bitki bitirdik.
Ümit Şimşek : O, gökleri, gördüğünüz gibi, direksiz yarattı; sizi sarsmasın diye yere sağlam dağlar dikti; onda her türlü canlıyı yaydı. Biz gökten de bir su indirdik ve orada her güzel çiftten bitkiler bitirdik.
Yaşar Nuri Öztürk : Gökleri direksiz, desteksiz yarattı; görüyorsunuz onları. Ve yeryüzüne, sizi çalkalayıp sendeletmesin diye ağırlıklar, dayanaklar bıraktı ve orada her çeşit hayvanı yaydı. Gökten bir su indirdik de orada her türlü cömert ve bereketli çifti filizlendirdik.


[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}