» 69 / Hâkka  :

Kuran Sırası: 69
İniş Sırası: 78
Hakka Suresi = Hakikat/Gerçeklesen Suresi
adini 1. ayetinde geçen hakka kelimesinden almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52

69: için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"

Hasan Basri Çantay Meali
1: O hak olan (kıyamet),
2: nedir o hak olan (kıyamet)?
3: O gerçek (kıyamet) i sana hangi şey bildirdi?
4: Semuud ile Aad (kavmleri ta yüreklerinde) patlayacak olan o kıyameti tekzîb etdi (ler).
5: Semuud'a gelince: Onlar hadden aşırı (korkunç bir ses) ile helak edildiler,
6: Aad'e gelince: Onlar da uğultulu, azgın bir fırtına ile helak edildiler.
7: (Allah) onu yedi gece, sekiz gün ardı ardınca üzerlerine musallat etdi, öyle ki (eğer sen de haazır olsaydın) o kavmin (bu müddet) içinde (nasıl) olub yıkıldığını görürdün. Sanki onlar, içleri bomboş hurma kütükleri idiler.
8: Şimdi onlardan bir kalan görüyor musun?
9: Fir'avn da, ondan öncekiler de, altüst olan (kasaba) lar (halkı) da hep o hataayı (meydana) getirdiler (irtikâb etdiler).
10: Öyle ki (her ümmet) Rablerinin peygamberine isyan etdiler. Bundan dolayı O da kendilerini fazla bir şiddetle yakalayıverdi.
11: Hakıykat, (her yanı) su basdığı (mu'tâd haddini aşdığı) zaman sizi gemide biz taşıdık.
12: Onu sizin için bir öğüt ve ibret yapalım, onu belleyen kulaklar da bellesin diye.
13: Artık «Suur» a birinci üfürülüşle üfürüldüğü zaman,
14: yerle dağlar yerlerinden kaldırılıb da yekdiğerine bir çarpışla hepsi toz haaline geldiği (zaman).
15: İşte o zaman olan olmuş (kıyamet kopmuş) dur.
16: Gök de yarılmış ve artık o, o gün za'fa düşmüşdür.
17: Melek (ler) ise onun bucaklarındadır. O gün Rabbinin arşını (bucaklardakilerin) üstlerinde bulunan sekiz (melek) yüklenir.
18: O gün (huzuura) arz olunacaksınız, (öyle ki) size âid hiçbir sır gizli kalmayacak.
19: Artık kitabı sağ eline verilmiş olan kişiye gelince, der ki: «Alın, okuyun kitabımı».
20: «Çünkü ben hakıykaten hisâbıma kavuşacağımı (kuvvetle) zannetmişdim».
21: İşte o, hoşnud bir hayât içindedir,
22: yüksek bir cennetde.
23: (O cennetin) çabucak devşirilecek (meyve) leri (her durumda erilebilir derecede) yakındır.
24: «(Dünyâda) geçmiş günlerde takdim etdiğiniz (iyi amellerin karşılığı olarak afiyetle yeyin, için».
25: Kitabı sol eline verilmiş olan kişiye gelince, o da der ki, «Ah keşki benim kitabım verilmeseydi».
26: «Hisâbımın da ne olduğunu bilmeseydim».
27: «Ah keşki o (ölüm, hayâtıma) kat'î bir son verici olsaydı».
28: «Malım bana bir fâide vermedi».
29: «(Bütün) saltanatım benden ayrılıb mahvoldu».
30: (Allah buyurur:) «Tutun onu da (ellerini, boynunu) bağlayın».
31: «Sonra onu o alevli ateşe atın».
32: «(Bundan) sonra da onu, yetmiş arşın uzunluğunda bir zincir içinde, oraya sokun».
33: «Çünkü o, O büyük Allaha inanmazdı».
34: «(kendisi) yoksula yemek (yedirmek şöyle dursun, başkalarını da) vermiye teşvıyk etmezdi»,
35: «Onun için bugün burada kendisine (acıyacak) hiçbir yakın (ve dost) yokdur».
36: «Ğıslîn» den başka yiyecek de yokdur,
37: «Ki onu (bilerek) hataa eden (kâfir) lerden başkası yemez».
38: (38-39) (Demek ki iş müşriklerin sandığı gibi değildir, zaahirdir). Neler görüyor, neler görmüyorsanız (onların hepsine) andederim ki,
40: Muhakkak o (Kur'an) Allah indinde çok şerefli peygamberin katî sözüdür.
41: O, bir şâir sözü değildir. Ne az inanır (adamlar) sınız siz!
42: (O), bir kâhin sözü de değildir. Siz ne az düşünür (adamlar)sınız!
43: (O), âlemlerin Rabbinden indirilmedir.
44: Eğer (peygamber söylemediğimiz) ba'zı sözleri bize karşı kendiliğinden uydurmuş olsaydı,
45: Elbette onun sağ elini (kuvvet ve kudretini) alıverdik,
46: sonra da, hiç şübhesiz, onun kalb damarını koparırdık.
47: O vakit sizden hiçbiriniz buna mâni de olamazdınız.
48: Şübhesiz ki o (Kur'an) (fenâlıkdan) korunanlar için kat'î bir öğütdür.
49: İçinizde yalan sayanlar bulunduğunu elbet biz de biliyoruz.
50: Muhakkak ki o (Kur'an) kâfirlere karşı (kaçınılmaz) bir hasretdir.
51: Hiç şüphesiz ki o (Kur'an) kat'î bilginin tam gerçeğidir.
52: O halde O büyük Rabbini, kendi adiyle, tesbîh (ve tenzîh) et.


[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]
Kurandan.org - "Kuran Sözlüğü Projesi" - Araştırma & İnceleme Sayfası [BETA]
{index.php}