Şaban Piriş Meali |
|
1: Hakimiyeti elinde bulunduran ne yücedir. Onun her şeye gücü yeter! | |
2: Ölümü ve hayatı, hanginizin daha iyi çalışacağını denemek için yaratan O’dur, Güçlü ve bağışlayıcı O’dur! | |
3: Gökleri yedi kat yaratan O’dur. Rahman’ın yaratmasında bir düzensizlik göremezsin. Gözünü çevir de bak (gökte) bir çatlak görüyor musunuz? | |
4: Sonra tekrar çevir, o göz sana, bitkin ve aradığını bulamamış olarak geri dönecektir. | |
5: Gerçekten biz, en yakın göğü ışık veren yıldızlarla donattık. Onlarla şeytanların bertaraf edilmesini sağladık. Onlar için bir de çılgın alev azabını hazırladık. | |
6: Rab’lerini inkar edenler için de cehennem azabı vardır. Ne kötü bir son! | |
7: Oraya atıldıkları zaman, onun kaynarken çıkardığı uğultuyu duyarlar. | |
8: Neredeyse öfkeden paramparça olacak, ne zaman oraya bir grup atılsa, oranın bekçileri onlara sorar: -Size bir uyarıcı gelmedi mi? | |
9: -Evet, bir uyarıcı gelmişti, fakat biz yalanladık ve Allah hiçbir şey indirmemiştir. Siz ancak büyük bir sapıklık içindesiniz, dedik derler. | |
10: Eğer dinlemiş veya akletmiş olsaydık bu ateş halkı içinde olmazdık, derler. | |
11: İşte böylece günahlarını itiraf ederler. Kahrolsun çılgın ateş halkı! | |
12: Görmediği halde Rab’lerinden korkup çekinen kimseler için de elbette bağışlanma ve büyük bir ödül vardır. | |
13: Sözünüzü ister gizleyin, ister açıklayın. Şüphesiz O, kalplerin özünü bilir. | |
14: -Yaratan bilmez mi? O, gizli sırlara da vakıf ve haberdardır. | |
15: Yeri sizin için, üzerinde yürüyün ve rızkından yiyin diye alçak kılan O’dur. Dönüş de O’nadır. | |
16: Gökte olanın sizi yere batırmayacağından güvende misiniz, O sarsıldığı zaman? | |
17: Yoksa, gökte olanın üzerinize taş yağdıran bir fırtına göndermeyeceğinden güvende misiniz? Tehdidim nasılmış yakında göreceksiniz! | |
18: Onlardan öncekiler de yalanlamışlardı. Fakat, beni inkar etmek nasılmış? | |
19: Onlar üzerlerinde sıra sıra kanat çırpan kuşları görmüyorlar mı? Onları Rahman’dan başkası tutmuyor. Şüphesiz O, her şeyi görendir. | |
20: Rahman’a karşı size yardım edecek kimdir? Yoksa bu sizin ordunuz mu? Kafirler ancak boş bir gurur/aldanış içindedirler. | |
21: Eğer rızkınızı kesse, size rızık verecek olan kimdir? Hayır, onlar azgınlık ve nefret içinde inatla direnmektedirler. | |
22: O halde, yüzüstü sürünen mi daha doğru yoldadır; yoksa, dosdoğru yolda dümdüz yürüyen mi? | |
23: De ki: -Sizi yaratan, size kulaklar, gözler ve kalpler veren O’dur. Ne kadar az şükrediyorsunuz. | |
24: De ki: -Sizi yeryüzünde türeten O’dur. O’nun huzurunda toplanacaksınız. | |
25: - Bu vaat ne zaman gerçekleşecek, eğer doğru söylüyorsanız? derler. | |
26: De ki: - Bunun bilgisi yalnız Allah’tadır. Ben sadece bir uyarıcıyım. | |
27: O’nu yakından gördükleri zaman, inkarcıların yüzleri simsiyah kesilir. Onlara denir ki: -İşte, isteyip durduğunuz şey! | |
28: De ki: -Eğer Allah, beni ve benimle beraber olanları helak etse ya da bize merhamet etse ne dersiniz? Kafirleri acı bir azaptan kim kurtarabilir? | |
29: De ki: -Bizim kendisine iman ettiğimiz ve güvenip dayandığımız Rahman’dır. Kimin açık bir dalalette olduğunu yakında öğreneceksiniz. | |
30: De ki: -Eğer suyunuz yerin dibine çekilse, söyleyin bakalım, size akar bir su kim getirebilir? | |