Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
|
1: (1-2) Andolsun burçlar sahibi olan göğe. Ve mev'ud olan güne. | |
3: (3-4) Ve şehâdet eden ve şehâdet olunana. Hendeklerin sahipleri mel'un bulunmuştur. | |
5: (5-6) Şiddetli tutuşturulmuş ateş (sahipleri). O vakit ki, onlar onun üzerine oturucu idiler. | |
7: (7-8) Ve onlar, mü'minlere yapar olduklarını seyrediciler idi. Ve bunlardan intikam almaları da, bunların azîz, hamîd olan Allah'a imân etmiş olmalarından başka bir şey için değildi. | |
9: O (Allah'a) ki, göklerin ve yerin mülkü O'na aittir ve Allah her şey üzerine şahittir. | |
10: Muhakkak o kimseler ki, mü'minleri ve mü'mineleri belaya düşürmüşlerdir, sonra da tevbe etmemişlerdir. Artık onlar için cehennem azabı ve onlar için yangın azabı vardır. | |
11: Şüphe yok ki, imân etmiş ve sâlih sâlih amellerde bulunmuş kimseler için de altlarından ırmaklar akan cennetler vardır. Bu ise pek büyük bir kurtuluştur. | |
12: Şüphesiz ki Rabbinin kavrayıp tutuşu pek şiddetlidir. | |
13: Muhakkak ki O'dur, bidâyeten yaratır ve iade eder olan O'dur. | |
14: Ve çok bağışlayan, çok seven O'dur. | |
15: Arş'ın Azîmüşşan sahibidir. | |
16: Dilediğini hakkıyla yapandır. | |
17: (17-18) Sana o orduların haberi geldi mi? Fir'avun ile Semûd'un (haberi)? | |
19: Fakat kâfir olan kimseler, tekzîp etmektedirler. | |
20: Halbuki Allah, arkalarından kuşatıcıdır. | |
21: Hayır o, (tekzîb ettikleri) şeref ve kadri pek büyük olan bir Kur'an'dır. | |
22: Mahfûz olan bir levhadadır. | |