Ahmed Hulusi Meali |
|
1: Semâ yarıldığında, | |
2: Gezegenler saçılıp dağıldığında, | |
3: Denizler kaynayıp fışkırtıldığında, | |
4: Ruhlar dünyalarından çıkartıldıklarında (evrensel gerçekliği fark ettiklerinde); | |
5: Her nefs takdim ettiği (yapıp önceden gönderdiği) ve tehir ettiği (yapmadığı, sonraya bıraktığı) şeyi bilmiştir. | |
6: Ey insan! Keriym olan Rabbine (Hakikatine, hakikatini bildiren bilgiye nankör olmaya) nasıl cüret ettin? | |
7: O ki seni yarattı (izhar etti), seni tesviye etti (beynini, bilincini ve ruhunu oluşturacak şekilde meydana getirdi), seni tam dengeli yaptı! | |
8: Hangi sûrette olmanı diledi ise öylece terkibini - bileşimini oluşturdu! | |
9: Hayır, (iş sandığınız gibi değil)! Bilakis dininizi (tâbi olduğunuz Sistem'i) yalanlıyorsunuz! | |
10: Muhakkak ki (her düşüncenizi beyninizden ruhunuza) kaydediciler olduğu hâlde. | |
11: Kiramen Kâtibîn (muhteşem yazıcı kuvveler)! | |
12: Ne yaparsanız bilirler. | |
13: Muhakkak ki Ebrâr (iyiler), elbette Nimet cenneti içindedir. | |
14: Muhakkak ki füccar (kötüler, Hak'tan sapanlar), elbette Cahîm (ateş) içindedirler. | |
15: Din hükümlerinin yaşandığı süreçte yaslanırlar ona! | |
16: Onlar her an cehennemi müşahede eder hâldedirler! | |
17: Bilir misin Din Günü'nü? | |
18: Sonra, bilir misin Din Günü'nü? | |
19: O süreçte kimse, kimse için hiçbir şey yapamaz! O süreçte hüküm Allâh'a aittir (birimin yapacak hiçbir şeyi yoktur, yalnızca yapılmışların sonuçları yaşanır)! | |