» 73 / Müzzemmil  16:

Kuran Sırası: 73
İniş Sırası: 3
Muzzemil Suresi = Örtünen/Bürünen Suresi
ismini 1. ayetinde yer alan müzemmil kelimesinden almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20

73:16 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
karşı geldi | Fir'avn | elçiye | biz de onu yakaladık | bir yakalayışla | ağır |

FAṦ FRAWN ÆLRSWL FǼḢZ̃NÆH ǼḢZ̃Æ WBYLÆ
feǎSā fir'ǎvnu r-rasūle feeḣaƶnāhu eḣƶen vebīlen

فَعَصَىٰ فِرْعَوْنُ الرَّسُولَ فَأَخَذْنَاهُ أَخْذًا وَبِيلًا

Transcript Okunuş Türkçe
1. FAṦ = feǎSā : karşı geldi
2. FRAWN = fir'ǎvnu : Fir'avn
3. ÆLRSWL = r-rasūle : elçiye
4. FǼḢZ̃NÆH = feeḣaƶnāhu : biz de onu yakaladık
5. ǼḢZ̃Æ = eḣƶen : bir yakalayışla
6. WBYLÆ = vebīlen : ağır
karşı geldi | Fir'avn | elçiye | biz de onu yakaladık | bir yakalayışla | ağır |

[AṦY] [] [RSL] [ÆḢZ̃] [ÆḢZ̃] [WBL]
FAṦ FRAWN ÆLRSWL FǼḢZ̃NÆH ǼḢZ̃Æ WBYLÆ

feǎSā fir'ǎvnu r-rasūle feeḣaƶnāhu eḣƶen vebīlen
فعصى فرعون الرسول فأخذناه أخذا وبيلا

[ع ص ي] [] [ر س ل] [ا خ ذ ] [ا خ ذ ] [و ب ل]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فعصى ع ص ي | AṦY FAṦ feǎSā karşı geldi But disobeyed
فرعون | FRAWN fir'ǎvnu Fir'avn Firaun
الرسول ر س ل | RSL ÆLRSWL r-rasūle elçiye the Messenger,
فأخذناه ا خ ذ | ÆḢZ̃ FǼḢZ̃NÆH feeḣaƶnāhu biz de onu yakaladık so We seized him
أخذا ا خ ذ | ÆḢZ̃ ǼḢZ̃Æ eḣƶen bir yakalayışla (with) a seizure
وبيلا و ب ل | WBL WBYLÆ vebīlen ağır ruinous.
karşı geldi | Fir'avn | elçiye | biz de onu yakaladık | bir yakalayışla | ağır |

[AṦY] [] [RSL] [ÆḢZ̃] [ÆḢZ̃] [WBL]
FAṦ FRAWN ÆLRSWL FǼḢZ̃NÆH ǼḢZ̃Æ WBYLÆ

feǎSā fir'ǎvnu r-rasūle feeḣaƶnāhu eḣƶen vebīlen
فعصى فرعون الرسول فأخذناه أخذا وبيلا

[ع ص ي] [] [ر س ل] [ا خ ذ ] [ا خ ذ ] [و ب ل]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فعصى ع ص ي | AṦY FAṦ feǎSā karşı geldi But disobeyed
Fe,Ayn,Sad,,
80,70,90,,
REM – prefixed resumption particle
V – 3rd person masculine singular perfect verb
الفاء استئنافية
فعل ماض
فرعون | FRAWN fir'ǎvnu Fir'avn Firaun
Fe,Re,Ayn,Vav,Nun,
80,200,70,6,50,
"PN – nominative masculine proper noun → Pharaoh"
اسم علم مرفوع
الرسول ر س ل | RSL ÆLRSWL r-rasūle elçiye the Messenger,
Elif,Lam,Re,Sin,Vav,Lam,
1,30,200,60,6,30,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
فأخذناه ا خ ذ | ÆḢZ̃ FǼḢZ̃NÆH feeḣaƶnāhu biz de onu yakaladık so We seized him
Fe,,Hı,Zel,Nun,Elif,He,
80,,600,700,50,1,5,
CAUS – prefixed particle of cause
V – 1st person plural perfect verb
PRON – subject pronoun
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
الفاء سببية
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل والهاء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
أخذا ا خ ذ | ÆḢZ̃ ǼḢZ̃Æ eḣƶen bir yakalayışla (with) a seizure
,Hı,Zel,Elif,
,600,700,1,
N – accusative masculine indefinite verbal noun
اسم منصوب
وبيلا و ب ل | WBL WBYLÆ vebīlen ağır ruinous.
Vav,Be,Ye,Lam,Elif,
6,2,10,30,1,
ADJ – accusative masculine singular indefinite adjective
صفة منصوبة

Konu Başlığı: -

Abdulbaki Gölpınarlı : Derken Firavun, peygambere isyân etmişti de onu, pek şiddetli bir sûrette helâk etmiştik.
Adem Uğur : Ama Firavun o peygambere karşı gelmiş, biz de onu ağır ve çetin bir şekilde muaheze etmiştik.
Ahmed Hulusi : Firavun o Rasûle âsi oldu da onu kahredici tutuşla yakalayıverdik!
Ahmet Tekin : Firavun Allah’ın Rasûlüne âsi oldu, karşı geldi. Firavun’u belini kıracak şekilde yakalayıp şiddetli cezalandırdık.
Ahmet Varol : Şu var ki, Firavun peygambere karşı geldi biz de onu şiddetli bir yakalayışla yakaladık.
Ali Bulaç : Fakat Firavun elçiye isyan etti, Biz de onu pek vahim bir tarzda (azabla) yakalayıverdik.
Ali Fikri Yavuz : Öyle ki, Firavun o peygambere isyan etti, biz de onu şiddetli bir azabla yakalayıverdik.
Bekir Sadak : Ama Firavun o peygambere karsi gelmisti de onu cok agir bir sekilde tutup cezalandirmistik.
Celal Yıldırım : Ne var ki, Fir'avn, o peygambere karşı geldi; bu yüzden onu yakalayıp ağır şekilde cezalandırdık.
Diyanet İşleri : Ama Firavun o peygambere isyan etti, biz de onu ağır ve çetin bir şekilde yakalayıverdik.
Diyanet İşleri (eski) : Ama Firavun o peygambere karşı gelmişti de onu çok ağır bir şekilde tutup cezalandırmıştık.
Diyanet Vakfi : Ama Firavun o peygambere karşı gelmiş, biz de onu ağır ve çetin bir şekilde muaheze etmiştik.
Edip Yüksel : Ancak Firavun, elçiye karşı geldi; biz de onu feci bir biçimde yakaladık.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Firavun o elçiye isyan etmişti. Biz de onu ağır bir yakalayışla yakaladık.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Firavun o peygambere isyan etti de Biz onu vahim bir tutuşla tuttuk alıverdik!
Elmalılı Hamdi Yazır : Ki Fir'avn o Resule ısyan etti de biz onu vehîm bir tutuşla tuttuk alıverdik
Fizilal-il Kuran : Firavun, gönderdiğimiz peygambere karşı geldi de kendisini sert bir şekilde yakalayıverdik.
Gültekin Onan : Fakat Firavun elçiye isyan etti, biz de onu pek vahim bir tarzda (azabla) yakalayıverdik.
Hakkı Yılmaz : Ama Firavun, elçiye isyan etti de Biz de onu korkunç bir tutuşla tutuverdik.
Hasan Basri Çantay : Fir'avn, o peygambere ısyânetdi de biz de onu ağır ve çetin bir tutuşla yakalayıverdik.
Hayrat Neşriyat : Fakat Fir'avun o peygambere isyân etmişti de onu şiddetli bir yakalayışla tutuverdik.
İbni Kesir : Fakat Firavun, o peygambere isyan etti. Biz de onu ağır bir yakalayışla yakaladık.
İskender Evrenosoğlu : Fakat firavun resûle asi oldu. Bunun üzerine onu çok ağır bir yakalayışla ahzettik (tutup aldık).
Muhammed Esed : Ve Firavun elçiye isyan etti, bunun üzerine Biz de onu kahredici bir tutuşla kıskıvrak yakaladık.
Ömer Nasuhi Bilmen : (16-17) Fir'avun ise o Resûle isyan etti, artık o Fir'avun'u bir şiddetli yakalamakla yakaladık. Artık siz küfrederseniz kendinizi nasıl koruyabilirsiniz? Bir günden ki, çocukları ak saçlı ihtiyarlara çeviriverir.
Ömer Öngüt : Firavun o peygambere karşı gelmişti de, onu çok ağır bir yakalayışla yakalayıp cezalandırmıştık.
Şaban Piriş : Firavun elçiye karşı geldi de onu çok kötü bir şekilde yakaladık.
Suat Yıldırım : Firavun o Resule isyan etti. Biz de onu şiddetle cezaya çarptırdık.
Süleyman Ateş : Fir'avn, elçiye karşı geldi. Biz de onu ağır bir yakalayışla yakaladık.
Tefhim-ul Kuran : Fakat Firavun peygambere isyan etti, biz de onu pek vahim bir tarzda (azabla) yakalayıverdik.
Ümit Şimşek : Fakat Firavun peygambere karşı geldi; Biz de onu şiddetli bir azapla yakaladık.
Yaşar Nuri Öztürk : Ama Firavun, resule isyan etti de biz onu korkunç bir tutuşla tutuverdik.


[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}