Abdulbaki Gölpınarlı : İş öyle değil, andolsun ki o, kırıp döken, silip süpüren cehenneme atılır. | |
Adem Uğur : Hayır! Andolsun ki o, Hutame'ye atılacaktır. | |
Ahmed Hulusi : Hayır, (iş sandığı gibi değil)! Yemin olsun ki o, Hutame'ye (insanı darmadağın edip göçertene) atılacaktır. | |
Ahmet Tekin : Böyle yapmaktan kaçının! Böyleleri, kesinlikle ezip içine çeken yere, Cehennem’e atılacaktır. | |
Ahmet Varol : Hayır. Andolsun ki o Hutame'ye atılacaktır. | |
Ali Bulaç : Hayır; andolsun o, 'hutame'ye atılacaktır. | |
Ali Fikri Yavuz : Hayır, (malı onu kurtaramaz). Muhakkak o Hutame’ye (ateşe) atılacaktır. | |
Bekir Sadak : Hayir; o, and olsun ki, Hutame'ye atilacaktir. | |
Celal Yıldırım : Hayır, hayır; and olsun ki o, Hutame'ye atılacaktır. | |
Diyanet İşleri : Hayır! Andolsun ki o, Hutâme’ye atılacaktır. | |
Diyanet İşleri (eski) : Hayır; o, and olsun ki, Hutame'ye atılacaktır. | |
Diyanet Vakfi : Hayır! Andolsun ki o, Hutame'ye atılacaktır. | |
Edip Yüksel : Asla; onu Hutama'ya atacağım. | |
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Hayır, andolsun ki, o hutame'ye (cehennem) atılacaktır. | |
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Hayır, andolsun ki, o Hutame'ye (cehenneme) atılacaktır! | |
Elmalılı Hamdi Yazır : Hayır celâlim hakkı için atılacaktır o (tamuya) hutameye | |
Fizilal-il Kuran : Hayır. O kırıp geçen yere atılacaktır. | |
Gültekin Onan : Hayır; andolsun o, 'hutame'ye atılacaktır. | |
Hakkı Yılmaz : Kesinlikle onun düşündüğü gibi değil! Kesinlikle o, Hutame'ye fırlatılıp atılacaktır. | |
Hasan Basri Çantay : Hayır, O, andolsun (hor ve hakîr) «Hutame» ye (tamuya) atılacak. | |
Hayrat Neşriyat : Hayır! And olsun ki (o), Hutame’ye atılacaktır! | |
İbni Kesir : Hayır; andolsun ki o, Hutame'ye atılacaktır. | |
İskender Evrenosoğlu : Hayır, o mutlaka hutameye (tutuşturulmuş ateşe) atılacak. | |
Muhammed Esed : Hayır, tersine, (öteki dünyada) çökerten bir azaba terk edilecektir o! | |
Ömer Nasuhi Bilmen : Yok yok öyle değil, elbette ki o Hutame'ye atılacaktır. | |
Ömer Öngüt : Hayır! Andolsun ki o, Hutame'ye atılacaktır. | |
Şaban Piriş : Hayır, Kesinlikle o hutameye atılacak. | |
Suat Yıldırım : Hayır! (Vazgeçsin bu hülyadan, malı kendisini kurtaramaz) Mutlaka o Hutame’ye fırlatılır. | |
Süleyman Ateş : Hayır, andolsun ki o, Hutame'ye atılacaktır. | |
Tefhim-ul Kuran : Hayır; andolsun o, «hutame»'ye atılacaktır. | |
Ümit Şimşek : Heyhat! Hiç kuşkusuz, o hutame'ye atılacaktır. | |
Yaşar Nuri Öztürk : Hayır, iş, sandığı gibi değil! Yemin olsun ki fırlatılıp atılacaktır o kırıp geçirene, yalayıp yutana/Hutame'ye. | |