Ahmed Hulusi Meali |
|
1: Sana Gaşiye'nin (bütün insanları örtüp bürüyen o büyük tecelli - kıyamet) haberi geldi mi? | |
2: O gün yüzler (vardır) zilletle yere bakar! | |
3: (Örf - âdet olarak) çalışmış (ibadet etmiş) boşa yorulmuş! | |
4: Kızgın bir ateşe maruz kalır (o yüzler)! | |
5: Kızgın bir kaynaktan içirilirler! | |
6: Onlar için Dari' (zehirli - yırtıcı bir diken?)den başka yiyecek yoktur. | |
7: Ne besler ne de açlıktan kurtarır. | |
8: O süreçte nimetin eseri görülen nice yüzler de (vardır). | |
9: (Hakkıyla yaptığı) çalışmalarının getirisinden razıdır! | |
10: Âli bir cennettedir! | |
11: Orada boş laf işitmez. | |
12: Orada (daim) akan bir kaynak (ilim ve kudret) vardır. | |
13: Orada yükseltilmiş tahtlar vardır. | |
14: (Yerlerine) konulmuş testiler, | |
15: (Arkalarına) sıra sıra dizilmiş yastıklar, | |
16: (Altlarına) yayılmış yaygılar (vardır). | |
17: Bakmıyorlar mı el İbil'e (yağmur yüklü bulutlara) nasıl yaratılmış? | |
18: (Bakmıyorlar mı) semâya, nasıl ref'olunmuş (nasıl uzay oluşmuş)! | |
19: (Bakmıyorlar mı) dağlara, nasıl yerleştirilmiş! | |
20: (Bakmıyorlar mı) arza, nasıl döşenmiş! | |
21: HATIRLAT; çünkü sen ancak bir hatırlatıcısın (hakikatlerini hatırlatmak için irsâl oldun)! | |
22: Onlar üzerine musallat olan zorba değilsin! | |
23: Ancak kim yüz çevirir ve küfür ederse (hakikati inkâr - reddederse), | |
24: Allâh onu, en büyük azap ile azaplandırır! | |
25: Muhakkak ki bizedir onların dönüşleri. | |
26: Sonra muhakkak ki bize aittir yaptıklarının sonucunu yaşatmak! | |