Yaşar Nuri Öztürk Meali |
|
1: Geldi mi sana Ğaşiye'nin/her şeyi her yandan sarıp kaplayacak olanın haberi? | |
2: Yüzler vardır o gün zilletle öne eğilmiştir. | |
3: Çalışmış, boşa yorulmuştur. | |
4: Kızışmış bir ateşe dalarlar. | |
5: Ateşimsi bir kaynaktan sulanırlar. | |
6: Yırtıcı bir dikenden başka yemek yoktur onlar için. | |
7: Ne semirtir ne açlıktan kurtarır. | |
8: Yüzler de vardır o gün, nimetlerle mutlu. | |
9: Emek ve gayreti yüzünden hoşnuttur. | |
10: Yüksek bir bahçededir; | |
11: Hiçbir boş söz işitmez orada, | |
12: Akıp duran bir pınar vardır orada, | |
13: Yüksek sedirler vardır orada, | |
14: Hizmete sunulmuş kadehler, | |
15: Sıra sıra dizilmiş yastıklar, | |
16: Serilmiş seçme döşekler. | |
17: Bakmıyorlar mı o deveye, nasıl yaratıldı! | |
18: Ve göğe ki, nasıl yükseltildi! | |
19: Ve dağlara ki, nasıl dikildi! | |
20: Ve yere, nasıl yayılıp döşendi! | |
21: Artık uyar/düşündür! Çünkü sen bir uyarıcı/düşündürücüsün. | |
22: Üzerlerine musallat bir despot değilsin. | |
23: Tersine giden, nankörlük eden başka. | |
24: Allah, böylesine en büyük azapla azap edecektir. | |
25: Hiç kuşkusuz, onların dönüşleri bizedir. | |
26: Bunun ardından, hesapları da bizim elimizde olacaktır. | |