Ali Fikri Yavuz Meali |
|
1: Gök yarıldığı; | |
2: Ve Rabbinin emrine boyun eğib de (O’na itaat) gerçekleştirildiği zaman, | |
3: Arz, dümdüz uzatıldığı, | |
4: İçindekini atıb boşaldığı; | |
5: Ve Rabbinin emrine boyun eğib de (O’na itaat) gerçekleştirildiği zaman, (insan sevabını veya azabını görecektir). | |
6: Ey İnsan! Gerçekten sen, (dönüb varacağın) Rabbine doğru (ölünceye kadar) çabalar da çabalarsın. Nihayet O’na kavuşursun. | |
7: O vakit, amel defteri sağ eline verilen, | |
8: Hemen kolay bir hesab ile hesabı görülecek; | |
9: Ve sevinçli olarak (cennetteki ailesine) ehline dönecektir. | |
10: Fakat kitabı (amel defteri), arka tarafından (sol eline) verilen, | |
11: Artık “helâk!” diye bağırır, (ölümünü ister); | |
12: Ve cehenneme girer. | |
13: Çünkü o, (dünyadaki) evinde keyifli ve sevinçli idi. | |
14: O (zalim, ahirette Rabbine) asla dönmiyeceğini sanmıştı. | |
15: Hayır, (onun zannettiği gibi değil). Çünkü Rabbi onu görüb gözetiyordu. (Muhakkak kendisini hesaba çekecektir.) | |
16: Artık kasem ederim şafak’a, | |
17: Geceye ve bürüdüklerine, | |
18: Bedir haline geldiği zaman o Ay’a ki, | |
19: Sizler, muhakkak halden hale binib geçeceksiniz. | |
20: O halde, onlarda ne var ki, iman etmezler; | |
21: Kendilerine Kur’an okunduğu zaman, teslim olub gerçeği kabul etmezler, (namaz kılmazlara)?(*) | |
22: Daha doğrusu, o kâfir olanlar (Kur’an’ı) inkâr ederler. | |
23: Halbuki Allah içlerinde ne sakladıklarını en iyi bilendir. | |
24: Onun için (Ey Rasûlüm), sen onları acıklı bir azabla müjdele!... | |
25: Ancak iman edib de salih ameller işliyenler için, bitmez tükenmez bir mükâfat var... | |