İbni Kesir Meali |
|
1: Doğrusu Biz; Nuh'u kavmine gönderdik. Kendilerine elim bir azab gelmezden önce kavmini uyar, diye. | |
2: Dedi ki: Ey kavmim; şüphesiz ben, sizin için apaçık bir uyarıcıyım. | |
3: Allah'a ibadet edesiniz, O'ndan sakınasınız ve bana itaat edin, diye. | |
4: Ta ki, günahlarınızı size bağışlasın ve sizi belli bir süreye kadar geciktirsin. Muhakkak ki Allah'ın süresi gelince geri bırakılmaz. Keşki bilseydiniz. | |
5: Dedi ki: Rabbım; doğrusu ben, kavmimi gece gündüz davet ettim. | |
6: Ne var ki benim davetim; sadece benden uzaklaşmalarını artırdı. | |
7: Doğrusu ben; Senin onları bağışlaman için kendilerini davet ettiğim her seferinde, parmaklarını kulaklarına tıkadılar, elbiselerine büründüler, direndiler ve büyüklendikçe büyüklendiler. | |
8: Sonra ben; onları gerçekten açıkça çağırdım. | |
9: Sonra onlara; açıktan açığa ve gizliden gizliye söyledim. | |
10: Dedim ki: Rabbınızdan mağfiret dileyin. Muhakkak ki O Ğaffar olandır. | |
11: Ta ki size, gökten bol yağmur salıversin. | |
12: Ve sizi mallar ve oğullarla desteklesin, sizin için bahçeler var etsin ve ırmaklar akıtsın. | |
13: Ne oluyorsunuz ki siz, büyüklüğü Alla'a yakıştıramıyorsunuz? | |
14: Halbuki O; sizi merhalelerden geçirerek yaratmıştır. | |
15: Görmediniz mi, Allah'ın göğü yedi kat olarak nasıl yarattığını? | |
16: Aralarında aya aydınlık vermiş, güneşi bir kandil kılmıştır. | |
17: Ve Allah; sizi, yerden ot bitirir gibi bitirmiştir. | |
18: Sonra sizi; oraya döndürür ve sizi bir çıkarılışla çıkarır. | |
19: Ve Allah; yeryüzünü sizin için bir döşek kılmıştır. | |
20: Geniş yollarında gezip dolaşasınız, diye. | |
21: Nuh dedi ki: Rabbım doğrusu bunlar, bana isyan ettiler. Malı ve çocuğu kendisine sadece zarar getiren kimseye uydular. | |
22: Büyük büyük düzenler kurdular. | |
23: Ve dediler ki: Sakın tanrılarınızı bırakmayın. Vedd, Süva', Yeğus, Yeuk ve Nesr'den asla vazgeçmeyin. | |
24: Böylece bir çoğunu saptırdılar. Zalimlere sapıklıktan başka bir şeyi artırma. | |
25: günahlarından dolayı bunlar suda boğuldular, ateşe sokuldular ve Allah' tan başka yardımcı da bulamadılar. | |
26: Nuh dedi ki: Rabbım; kafirlerden yeryüzünde yurd tutan hiç bir kimse bırakma. | |
27: Çünkü Sen onları bırakırsan; kullarını saptırırlar. Kötüden ve öz kafirden başka da evlat doğurmazlar. | |
28: Rabbım; beni, anamı, babamı, inanmış olarak evime gireni, mü'min erkekleri ve mü'min kadınları bağışla. Zalimlerin de helakinden başka bir şeyini artırma. | |