Celal Yıldırım Meali |
|
1: Şüphesiz ki biz, Nuh'u kendi milletine peygamber olarak gönderdik de, elem verici bir azâb gelmeden önce onları uyar, (dedik). | |
2: O da: «Ey milletim!» dedi. «Hakikaten ben size gönderilen acık bir uyarıcıyım. | |
3: (3-4) Allah'a kulluk edin; O'ndan korkup (inkâr ve azgınlıktan) sakının ve bana itaat edin ki; Allah sizin günahlarınızı bağışlasın ve sizi belirlenmiş bir vakte kadar da geciktirsin. Şüphesiz ki Allah'ın belirlediği vakit gelince artık o geriye bırakılmaz. Bunu keşke bir bilseniz!.» | |
5: (5-6) Nûh dedi ki: Rabbim! Şüphesiz ki ben, milletimi gece gündüz (uyarıp sana, senin dinine) davet ettim, ama benim bu davetim ancak onların (nefretine sebep olup) kaçmalarını arttırdı. | |
7: Hakikat ben, onları bağışlaman için ne kadar ,dâvet ettimse parmaklarını kulaklarına tıkadılar, elbiselerine örtünüp duymazlıktan geldiler ; (inkârda) İsrar edip büyüklük tasladıkça, tasladılar. | |
8: Sonra gerçekten ben onları açıkça (hakk'a, doğru yola) çağırdım, | |
9: Sonra yine ben, açıktan duyuruda bulundum ve gizli gizli görüşmeler de yaptım ; | |
10: Rabbınızdan bağışlanma dileyin, çünkü mutlaka O, çok bağışlayandır, dedim. | |
11: Gökten üzerinize faydalı yağmur gönderir. | |
12: Sizi, mallar ve oğullarla destekleyip güçlendirir. Size Cennet misâli bahçeler verir ve ırmaklar akıtır. | |
13: Size ne oluyor ki, Allah'a büyüklük ve ululuğu, ta'zîm ve saygıyı yakıştıramıyorsunuz!?. O'ndan vakar ve şeref ummuyorsunuz?!.. | |
14: Halbuki O, sizi kademeli tavırlardan geçirip yaratmıştır. | |
15: Allah'ın tıpatıp uyum halinde yedi göğü nasıl yarattığını görmez misiniz? | |
16: Orada Ay'ı bir ışık, Güneş'i ise bir kandil yapmıştır. | |
17: Allah sizi yerden bir bitki (gibi) bitirmiştir. | |
18: Sonra sizi oraya çevirecek ve sizi (tekrar diriltip) bir çıkışla çıkaracaktır. | |
19: Allah, yeryüzünü size bir yaygı yaptı ki, | |
20: Orada geniş geniş yollarda yürüyesiniz. | |
21: Nûh dedi ki: Rabbim I Doğrusu onlar bana karşı geldiler; malı ve evlâdı kendisine zarardan başka birşey artırmayan kimseye uydular. | |
22: Büyük hileler ve düzenler kurdular. | |
23: Ve sakın sakın tanrılarınızı terketmeyin ; özellikle Vedd'i, Suvâ'ı, Yağûs'ü, Yaûk'u ve Nesr'i bırakmayın, dediler. | |
24: Bunlar cidden birçoklarını saptırdılar. (Rabbim!) Bu zâlimlerin ancak sapıklık ve şaşkınlığını artır. | |
25: Günah ve azgınlıkları sebebiyle boğuldular da Cehennem'e atıldılar. Kendilerine Allah'tan başka yardımcılar da bulamadılar. | |
26: Nûh dedi ki: Rabbim! Yeryüzünde kâfirlerden dolaşıp yurt edinen bir kimse bırakma. | |
27: Eğer onları bırakırsan senin kullarını saptırırlar ve sadece ilâhî sınırları çiğneyen çok nankör, aynı zamanda ahlâksız evlât doğurup yetiştirirler. | |
28: Rabbim! Beni, ana-babamı, evime mü'min olarak gideni; bütün mü'min erkekleri ve mü'min kadınları bağışla. Zâlimlerin ise sadece yok olmalarını artır. | |