| Edip Yüksel Meali |
|
| 1: Sorgulayan birisi, gerçekleşecek azabı sordu. | |
| 2: Onu inkarcılardan savacak kimse yoktur. | |
| 3: Yükseliş Yollarının Sahibi olan ALLAH'tandır. | |
| 4: Melekler ve ruh (vahiy/komutlar/Cebrail), elli bin yıla eşit bir gün içinde O'na yükselir. | |
| 5: Şimdi sen güzelce sabret. | |
| 6: Onlar onu uzak görüyorlar. | |
| 7: Biz ise onu yakın görüyoruz. | |
| 8: Gün gelecek, gök erimiş maden gibi. | |
| 9: Dağlar ise atılmış yün gibi olur. | |
| 10: Dost dostun durumunu sormaz. | |
| 11: Birbirlerine gösterilirler. Suçlu, o günün azabından kurtulmak için fidye vermek ister: Oğullarını, | |
| 12: Eşini, kardeşini, | |
| 13: Kendisini yetiştiren tüm akrabalarını, | |
| 14: Ve yeryüzünde bulunan herkesi, ki kurtulsun. | |
| 15: Hayır, o alevli ateştir. | |
| 16: Yakmak için isteklidir... | |
| 17: Çağırır, sırtını dönüp gideni, | |
| 18: Toplayıp kasaya saklayanı. | |
| 19: Doğrusu insan endişeli bir karaktere sahiptir. | |
| 20: Kendisine kötülük dokunduğu zaman ümidini keser. | |
| 21: Kendisine iyilik dokunduğu zaman ise cimridir. | |
| 22: Ancak namaz kılanlar hariç: | |
| 23: Onlar ki namazlarını kaçırmazlar; | |
| 24: Paralarında bilinen bir pay (zekat) ayrılmıştır, | |
| 25: İsteyen yoksula ve yoksuna... | |
| 26: Onlar Din Gününü doğrularlar; | |
| 27: Rab'lerinin azabından çekinirler; | |
| 28: Rab'lerinin azabına güven olmaz. | |
| 29: Onlar cinsel ilişkiden sakınırlar; | |
| 30: Ancak eşleri, yahut yeminlerinin/anlaşmalarının hak sahibi olduklari hariç; onlardan dolayı yerilmezler. | |
| 31: - bunun ötesini arayanlar ise aşırı gidenlerdir- | |
| 32: Onlar güvenilirdirler, sözlerine bağlıdırlar; | |
| 33: Gereği gibi tanıklıkta bulunurlar; | |
| 34: Namazlarına özen gösterirler. | |
| 35: Onlar cennetlerde ağırlanırlar. | |
| 36: Peki şimdi inkarcılara ne oluyor da senin önünde koşuşuyorlar? | |
| 37: Sağdan, soldan gruplar halinde... | |
| 38: Herbiri, nimet cennetine sokulacağını mı umuyor? | |
| 39: Asla; biz onları yarattık, bildikleri şeyden... | |
| 40: Doğuların ve batıların Rabbine andolsun; bizim gücümüz yeter... | |
| 41: Onları, kendilerinden daha iyilerle değiştirmeye... Bizi kimse yenemez | |
| 42: Bırak onları, kendilerine söz verilen gün ile karşı karşıya gelinceye kadar dalsınlar, oynasınlar. | |
| 43: O gün mezarlarından hızlı hızlı çıkarlar; kurban taşına sürülüyorlarmış gibi... | |
| 44: Gözleri dönmüş, kendilerini utanç sarmış olarak. İşte bu, onlara söz verilmiş olan gündür. | |