Abdulbaki Gölpınarlı : Ve ışıyınca, güne. Adem Uğur : Açılıp ağardığı vakit gündüze, Ahmed Hulusi : Parlayıp açığa çıktığında gündüze, Ahmet Tekin : Andolsun, ağarıp açıldığı vakit gündüze! Ahmet Varol : Açılıp ortaya çıktığı zaman gündüze, Ali Bulaç : Parıldayıp aydınlandığı zaman gündüze, Ali Fikri Yavuz : Açılıb aydınlandığı zaman gündüze, Bekir Sadak : Acilip aydinlattigi zaman gunduze and olsun. Celal Yıldırım : (Karanlığı yırtıp) aydınlığıyla ortaya çıktığı zaman gündüze, Diyanet İşleri : Açılıp aydınlandığı zaman gündüze andolsun, Diyanet İşleri (eski) : Açılıp aydınlattığı zaman gündüze and olsun. Diyanet Vakfi : (1-4) (Karanlığı ile etrafı) bürüyüp örttüğü zaman geceye, açılıp ağardığı vakit gündüze, erkeği ve dişiyi yaratana yemin ederim ki işleriniz başka başkadır. Edip Yüksel : Ortaya çıktığı zaman gündüze, Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Açıldığı zaman gündüze, Elmalılı (sadeleştirilmiş) : açıldığı zaman o gündüze, Elmalılı Hamdi Yazır : Ve açıldığı zaman o gündüze Fizilal-il Kuran : Ortaya çıkıp göründüğü zaman gündüze andolsun, Gültekin Onan : Parıldayıp aydınlandığı zaman gündüze, Hakkı Yılmaz : (1-4) "Kara cahilliği, vahyin aydınlığını; bilgiyi ve genetik özellikleri kanıt gösteriyorum ki sizin emek ve gayretiniz kesinlikle dağınık ve parça parçadır. " Hasan Basri Çantay : açıl (ıb ağar) dığı zaman gündüze, Hayrat Neşriyat : Ve açılıp ağardığı zaman, gündüze! İbni Kesir : Açıldığı zaman gündüze, İskender Evrenosoğlu : Ve tecelli edeceği (aydınlanmaya başlayacağı) an gündüze. Muhammed Esed : ve aydınlığı yükselten gündüzü! Ömer Nasuhi Bilmen : (1-2) Andolsun örtüverdiği zaman geceye. Ve açıldığı zaman gündüze. Ömer Öngüt : Açılıp ağardığı zaman gündüze andolsun! Şaban Piriş : Ortaya çıktığı zaman gündüze. Suat Yıldırım : Açılıp parladığı zaman gündüz, Süleyman Ateş : Göründüğü zaman gündüze andolsun, Tefhim-ul Kuran : Parıldayıp aydınlandığı zaman gündüze, Ümit Şimşek : Ve parladığında güne, Yaşar Nuri Öztürk : Ve parıldadığı zaman gündüze,