"P – prefixed preposition wa (oath) N – genitive feminine noun → Sun" جار ومجرور
وضحاها
ض ح و | ŽḪW
WŽḪÆHÆ
ve DuHāhā
ve onun aydın sabahına
and its brightness,
Vav,Dad,Ha,Elif,He,Elif, 6,800,8,1,5,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and) N – genitive masculine noun PRON – 3rd person feminine singular possessive pronoun الواو عاطفة اسم مجرور و«ها» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
Diyanet Vakfi : (1-10) Güneşe ve kuşluk vaktindeki aydınlığına, güneşi takip ettiğinde aya, onu açığa çıkarttığında gündüze, onu örttüğünde geceye, gökyüzüne ve onu bina edene, yere ve onu yapıp döşeyene, nefse ve ona birtakım kabiliyetler verip de iyilik ve kötülüklerini ilham edene yemin ederim ki, nefsini kötülüklerden arındıran kurtuluşa ermiş, onu kötülüklere gömen de ziyan etmiştir.
Edip Yüksel : Andolsun güneşe ve onun aydınlığına,
Gültekin Onan : Güneşe ve onun parıltısına andolsun,
Hakkı Yılmaz : (1-10) Kur’ân'ı ve onun yaydığı sosyal aydınlığı, Kur’ân'ı izleyen Elçi ve mü’minleri, Kur’ân ışığı ile aydınlanan toplumları, Kur’ân ışığından yoksun kalan toplumları, bilginleri ve bilginleri yücelten bilgileri, kara cahilleri ve kara cahilleri bu hâle getiren ilke ve anlayışları, benliğini bulmuş kimseleri ve benlik bulduran etmenleri –ki O, ona taşkınlık yapma ve kendini koruma içgüdülerini/günah işleme ve “Allah'ın koruması altında olma yeteneklerini ilham etti– kanıt gösteririm ki, benliğini arındıran gerçekten kurtulmuştur. Onu bilerek reddeden de kesinlikle zarara uğramıştır.