Edip Yüksel Meali |
|
1: A. L. M. | |
2: Bu kitabın indirilişi, hiç kuşkusuz, evrenlerin Rabbi tarafındandır. | |
3: 'Onu uydurdu' mu diyorlar? Halbuki bu, senden önce kendilerine bir uyarıcı ulaşmamış bir toplumu, belki yola gelirler diye uyarman için Rabbinden gelen bir gerçektir. | |
4: ALLAH gökleri, yeri ve aralarındakileri altı günde yaratan ve sonra tüm otoriteyi kurandır. Sizin için O'ndan ayrı bir veli (sahip) ve şefaatçı (aracı) yoktur. Öğütten anlamaz mısınız? | |
5: Gökten yere kadar bütün işleri O kontrol eder. Sonra sizin saydığınızdan bin yıla eşit bir gün içinde kendisine yükselirler. | |
6: Gizliyi de açığı da bilen, Üstün ve Rahim işte böyledir. | |
7: O yarattığı her şeyi mükemmel hale soktu. İnsanın yaratılışına balçıktan başladı. | |
8: Sonra onun soyunu bayağı bir sudan devam ettirdi. | |
9: Sonra onu biçimlendirip ona ruhundan üfledi. Size işitme ve görme yeteneği ile beyinler verdi; siz pek seyrek şükrediyorsunuz. | |
10: Ve, 'Biz toprağa karışıp kaybolduktan sonra yeniden mi yaratılacağız?' dediler. Doğrusu, onlar Rab'leri ile kavuşmayı inkar edenlerdir. | |
11: De ki, 'Üzerinize görevlendirilen ölüm meleği canınızı alacak ve sonra Rabbinize döndürüleceksiniz.' | |
12: Suçluları, Rab'leri huzurunda başlarını öne eğmiş durumda iken bir görseydin: 'Rabbimiz, gördük ve işittik. Bizi döndür de erdemli davranalım. şimdi biz kesin olarak inandık.' | |
13: Dileseydik herkese hidayetini verirdik. Ancak, cinlerin ve insanların bir kısmıyla cehennemi topluca dolduracağıma dair sözüm gerçekleşmiştir. | |
14: Bugünkü karşılaşmanızı önemsememenizin sonucunu tadın, biz de sizi önemsemeyiz. Yaptıklarınızın bir sonucu olarak ebedi azabı tadın. | |
15: Ayet ve mucizelerimize gerçekten inananlar, onları işittikleri zaman secdeye varırlar ve büyüklük taslamadan Rab'lerini yüceltirler. | |
16: Yataklarından kalkıp Rab'lerine saygı ve umutla yalvarırlar. Kendilerine verdiğimiz nimetlerden de verirler. | |
17: Yaptıklarının karşılığı olarak kendilerini ne kadar büyük bir neşe ve mutluluk beklediğini hiç kimse bilemez. | |
18: İnanan biri yoldan çıkmış biri gibi midir? Elbette eşit olamazlar. | |
19: İnanıp erdemli davrananlar için cennet konakları vardır. Yaptıklarının bir karşılığı olarak. | |
20: Yoldan çıkmış olanların konağı ise ateştir. Oradan her çıkmak istediklerinde, tekrar oraya çevrilirler. Onlara, 'Yalanlamakta olduğunuz ateş azabını tadın,' denir. | |
21: Belki (ibret alıp) dönerler diye büyük azaptan önce biz onlara yakın (dünya) azabı tattırırız. | |
22: Kendisine Rabbinin ayetleri hatırlatıldıktan sonra onlardan yüz çevirenden daha zalim kim olabilir? Biz suçlulardan elbette öc alacağız. | |
23: Musa'ya kitabı verdik; bu konuda hiçbir kuşkun olmasın. Onu İsrail oğulları için bir rehber yaptık. | |
24: Sabrettikleri ve ayetlerimize kesin olarak inandıkları zaman, emrimiz doğrultusunda yol gösteren önderler atamıştık içlerinden. | |
25: Rabbin, ayrılığa düştükleri konularda onların arasında diriliş günü karar verecek olandır. | |
26: Kendilerinden önce nice nesilleri yok etmiş olmamız üzerinde hiç düşünmediler mi? Ki şimdi onların yurtlarında dolaşıyorlar. Bunda dersler ve işaretler vardır. İşitmezler mi? | |
27: Kıraç toprağa suyu sürerek onların ve çiftlik hayvanlarının yediği ekinleri çıkardığımızı kavramazlar mı? Görmezler mi? | |
28: 'O zafer ne zaman gerçekleşecek, doğru sözlüyseniz?' diye meydan okuyorlar. | |
29: De ki, 'Zafer günü, inkarcılara inanmaları bir yarar sağlamıyacaktır; kendilerine bir başka şans da tanınmayacaktır.' | |
30: Öyleyse onlardan yüz çevir ve bekle; onlar da beklemektedirler. | |