» 62 / Cum’a  11:

Kuran Sırası: 62
İniş Sırası: 110
Cuma Suresi = Cuma/Toplanma Suresi
9. ayetinde Cuma günü çagri yapildiginda toplu halde namaza gidilmesi emredildiginden bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11

62:11 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
zaman | gördükleri | bir ticaret | veya | eğlence | dağılıp | ona giderler | ve seni bırakırlar | ayakta | de ki | bulunan | yanında | Allah'ın | hayırlıdır | -den | eğlence- | ve | ticaretten | ve Allah | en hayırlısıdır | rızık verenlerin |

WÎZ̃Æ RǼWÆ TCÆRT ǼW LHWÆ ÆNFŽWÆ ÎLYHÆ WTRKWK GÆÙMÆ GL AND̃ ÆLLH ḢYR MN ÆLLHW WMN ÆLTCÆRT WÆLLH ḢYR ÆLRÆZGYN
ve iƶā raev ticāraten ev lehven nfeDDū ileyhā ve terakūke ḳāimen ḳul ǐnde llahi ḣayrun mine llahvi ve mine t-ticārati vallahu ḣayru r-rāziḳīne

وَإِذَا رَأَوْا تِجَارَةً أَوْ لَهْوًا انْفَضُّوا إِلَيْهَا وَتَرَكُوكَ قَائِمًا قُلْ مَا عِنْدَ اللَّهِ خَيْرٌ مِنَ اللَّهْوِ وَمِنَ التِّجَارَةِ وَاللَّهُ خَيْرُ الرَّازِقِينَ

Transcript Okunuş Türkçe
1. WÎZ̃Æ = ve iƶā : zaman
2. RǼWÆ = raev : gördükleri
3. TCÆRT = ticāraten : bir ticaret
4. ǼW = ev : veya
5. LHWÆ = lehven : eğlence
6. ÆNFŽWÆ = nfeDDū : dağılıp
7. ÎLYHÆ = ileyhā : ona giderler
8. WTRKWK = ve terakūke : ve seni bırakırlar
9. GÆÙMÆ = ḳāimen : ayakta
10. GL = ḳul : de ki
11. MÆ = mā : bulunan
12. AND̃ = ǐnde : yanında
13. ÆLLH = llahi : Allah'ın
14. ḢYR = ḣayrun : hayırlıdır
15. MN = mine : -den
16. ÆLLHW = llahvi : eğlence-
17. WMN = ve mine : ve
18. ÆLTCÆRT = t-ticārati : ticaretten
19. WÆLLH = vallahu : ve Allah
20. ḢYR = ḣayru : en hayırlısıdır
21. ÆLRÆZGYN = r-rāziḳīne : rızık verenlerin
zaman | gördükleri | bir ticaret | veya | eğlence | dağılıp | ona giderler | ve seni bırakırlar | ayakta | de ki | bulunan | yanında | Allah'ın | hayırlıdır | -den | eğlence- | ve | ticaretten | ve Allah | en hayırlısıdır | rızık verenlerin |

[] [RÆY] [TCR] [] [LHW] [FŽŽ] [] [TRK] [GWM] [GWL] [] [AND̃] [] [ḢYR] [] [] [] [TCR] [] [ḢYR] [RZG]
WÎZ̃Æ RǼWÆ TCÆRT ǼW LHWÆ ÆNFŽWÆ ÎLYHÆ WTRKWK GÆÙMÆ GL AND̃ ÆLLH ḢYR MN ÆLLHW WMN ÆLTCÆRT WÆLLH ḢYR ÆLRÆZGYN

ve iƶā raev ticāraten ev lehven nfeDDū ileyhā ve terakūke ḳāimen ḳul ǐnde llahi ḣayrun mine llahvi ve mine t-ticārati vallahu ḣayru r-rāziḳīne
وإذا رأوا تجارة أو لهوا انفضوا إليها وتركوك قائما قل ما عند الله خير من اللهو ومن التجارة والله خير الرازقين

[] [ر ا ي] [ت ج ر] [] [ل ه و] [ف ض ض] [] [ت ر ك] [ق و م] [ق و ل] [] [ع ن د] [] [خ ي ر] [] [] [] [ت ج ر] [] [خ ي ر] [ر ز ق]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وإذا | WÎZ̃Æ ve iƶā zaman And when
رأوا ر ا ي | RÆY RǼWÆ raev gördükleri they saw
تجارة ت ج ر | TCR TCÆRT ticāraten bir ticaret a transaction
أو | ǼW ev veya or
لهوا ل ه و | LHW LHWÆ lehven eğlence a sport,
انفضوا ف ض ض | FŽŽ ÆNFŽWÆ nfeDDū dağılıp they rushed
إليها | ÎLYHÆ ileyhā ona giderler to it
وتركوك ت ر ك | TRK WTRKWK ve terakūke ve seni bırakırlar and left you
قائما ق و م | GWM GÆÙMÆ ḳāimen ayakta standing.
قل ق و ل | GWL GL ḳul de ki Say,
ما | bulunan """What"
عند ع ن د | AND̃ AND̃ ǐnde yanında (is) with
الله | ÆLLH llahi Allah'ın Allah
خير خ ي ر | ḢYR ḢYR ḣayrun hayırlıdır (is) better
من | MN mine -den than
اللهو | ÆLLHW llahvi eğlence- the sport
ومن | WMN ve mine ve and from
التجارة ت ج ر | TCR ÆLTCÆRT t-ticārati ticaretten (any) transaction.
والله | WÆLLH vallahu ve Allah And Allah
خير خ ي ر | ḢYR ḢYR ḣayru en hayırlısıdır (is the) Best
الرازقين ر ز ق | RZG ÆLRÆZGYN r-rāziḳīne rızık verenlerin "(of) the Providers."""
zaman | gördükleri | bir ticaret | veya | eğlence | dağılıp | ona giderler | ve seni bırakırlar | ayakta | de ki | bulunan | yanında | Allah'ın | hayırlıdır | -den | eğlence- | ve | ticaretten | ve Allah | en hayırlısıdır | rızık verenlerin |

[] [RÆY] [TCR] [] [LHW] [FŽŽ] [] [TRK] [GWM] [GWL] [] [AND̃] [] [ḢYR] [] [] [] [TCR] [] [ḢYR] [RZG]
WÎZ̃Æ RǼWÆ TCÆRT ǼW LHWÆ ÆNFŽWÆ ÎLYHÆ WTRKWK GÆÙMÆ GL AND̃ ÆLLH ḢYR MN ÆLLHW WMN ÆLTCÆRT WÆLLH ḢYR ÆLRÆZGYN

ve iƶā raev ticāraten ev lehven nfeDDū ileyhā ve terakūke ḳāimen ḳul ǐnde llahi ḣayrun mine llahvi ve mine t-ticārati vallahu ḣayru r-rāziḳīne
وإذا رأوا تجارة أو لهوا انفضوا إليها وتركوك قائما قل ما عند الله خير من اللهو ومن التجارة والله خير الرازقين

[] [ر ا ي] [ت ج ر] [] [ل ه و] [ف ض ض] [] [ت ر ك] [ق و م] [ق و ل] [] [ع ن د] [] [خ ي ر] [] [] [] [ت ج ر] [] [خ ي ر] [ر ز ق]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وإذا | WÎZ̃Æ ve iƶā zaman And when
Vav,,Zel,Elif,
6,,700,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
T – time adverb
الواو عاطفة
ظرف زمان
رأوا ر ا ي | RÆY RǼWÆ raev gördükleri they saw
Re,,Vav,Elif,
200,,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
تجارة ت ج ر | TCR TCÆRT ticāraten bir ticaret a transaction
Te,Cim,Elif,Re,Te merbuta,
400,3,1,200,400,
N – accusative feminine indefinite noun
اسم منصوب
أو | ǼW ev veya or
,Vav,
,6,
CONJ – coordinating conjunction
حرف عطف
لهوا ل ه و | LHW LHWÆ lehven eğlence a sport,
Lam,He,Vav,Elif,
30,5,6,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
انفضوا ف ض ض | FŽŽ ÆNFŽWÆ nfeDDū dağılıp they rushed
Elif,Nun,Fe,Dad,Vav,Elif,
1,50,80,800,6,1,
V – 3rd person masculine plural (form VII) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
إليها | ÎLYHÆ ileyhā ona giderler to it
,Lam,Ye,He,Elif,
,30,10,5,1,
P – preposition
PRON – 3rd person feminine singular object pronoun
جار ومجرور
وتركوك ت ر ك | TRK WTRKWK ve terakūke ve seni bırakırlar and left you
Vav,Te,Re,Kef,Vav,Kef,
6,400,200,20,6,20,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
PRON – 2nd person masculine singular object pronoun
الواو عاطفة
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل والكاف ضمير متصل في محل نصب مفعول به
قائما ق و م | GWM GÆÙMÆ ḳāimen ayakta standing.
Gaf,Elif,,Mim,Elif,
100,1,,40,1,
N – accusative masculine indefinite active participle
اسم منصوب
قل ق و ل | GWL GL ḳul de ki Say,
Gaf,Lam,
100,30,
V – 2nd person masculine singular imperative verb
فعل أمر
ما | bulunan """What"
Mim,Elif,
40,1,
REL – relative pronoun
اسم موصول
عند ع ن د | AND̃ AND̃ ǐnde yanında (is) with
Ayn,Nun,Dal,
70,50,4,
LOC – accusative location adverb
ظرف مكان منصوب
الله | ÆLLH llahi Allah'ın Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – genitive proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مجرور
خير خ ي ر | ḢYR ḢYR ḣayrun hayırlıdır (is) better
Hı,Ye,Re,
600,10,200,
N – nominative masculine singular indefinite noun
اسم مرفوع
من | MN mine -den than
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
اللهو | ÆLLHW llahvi eğlence- the sport
Elif,Lam,Lam,He,Vav,
1,30,30,5,6,
N – genitive masculine noun
اسم مجرور
ومن | WMN ve mine ve and from
Vav,Mim,Nun,
6,40,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
P – preposition
الواو عاطفة
حرف جر
التجارة ت ج ر | TCR ÆLTCÆRT t-ticārati ticaretten (any) transaction.
Elif,Lam,Te,Cim,Elif,Re,Te merbuta,
1,30,400,3,1,200,400,
N – genitive feminine noun
اسم مجرور
والله | WÆLLH vallahu ve Allah And Allah
Vav,Elif,Lam,Lam,He,
6,1,30,30,5,
"CONJ – prefixed conjunction wa (and)
PN – nominative proper noun → Allah"
الواو عاطفة
لفظ الجلالة مرفوع
خير خ ي ر | ḢYR ḢYR ḣayru en hayırlısıdır (is the) Best
Hı,Ye,Re,
600,10,200,
N – nominative masculine singular noun
اسم مرفوع
الرازقين ر ز ق | RZG ÆLRÆZGYN r-rāziḳīne rızık verenlerin "(of) the Providers."""
Elif,Lam,Re,Elif,Ze,Gaf,Ye,Nun,
1,30,200,1,7,100,10,50,
N – genitive masculine plural active participle
اسم مجرور

Konu Başlığı: [62:9-11] Onaylayanlar İçin Önemi

Abdulbaki Gölpınarlı : Ve onlar, bir alışveriş yahut eğlence görünce ona gidip dağıldılar ve seni ayakta bıraktılar; de ki: Allah'ın katındaki daha da hayırlıdır alışverişten ve eğlenceden ve Allah, rızık verenlerin en hayırlısıdır.
Adem Uğur : Onlar bir ticaret ve eğlence gördükleri zaman hemen dağılıp ona giderler ve seni ayakta bırakırlar. De ki: Allah'ın yanında bulunan, eğlenceden ve ticaretten daha yararlıdır. Allah, rızık verenlerin en hayırlısıdır.
Ahmed Hulusi : (Allâh'a yönelip hakikatlerini hatırlamak varken) bir ticaret yahut bir eğlence gördüklerinde dağılıp ona gittiler de, seni (Cum'a salâtının imamı Hz. Rasûlullâh'ı) kaîm hâlde terk ettiler! De ki: "Allâh indîndeki, eğlenceden de ticaretten de daha hayırlıdır. . . Allâh yaşam gıdasıyla besleyen, en hayırlıdır!"
Ahmet Tekin : Onlar ticaret kervanı, büyük ticarî kazançlar ve eğlence gördükleri zaman, hemen dağılıp koşarak kervanın konakladığı yere gittiler. Seni kıyamda, ayakta bıraktılar. Onlara: 'Allah katındaki göz alıcı ve içaçıcı mükâfatlar, eğlence ve toptan alım-satımların, ithalatın, ihracatın kazançlarından daha hayırlıdır. Allah rızık verenlerin en hayırlısıdır.' de.
Ahmet Varol : Bir ticaret veya eğlence gördüklerinde hemen oraya yönelip dağıldılar ve seni ayakta bıraktılar. De ki: 'Allah katında olan eğlenceden de ticaretten de hayırlıdır. Allah rızık verenlerin en hayırlısıdır.'
Ali Bulaç : Oysa onlar (kendilerini tümüyle Allah'a ve İslam'a teslim etmeyenler) bir ticaret ya da bir eğlence gördükleri zaman, (hemen) ona sökün ettiler ve seni ayakta bıraktılar. De ki: "Allah'ın katında bulunan, eğlenceden ve ticaretten daha hayırlıdır. Allah, rızık verenlerin en hayırlısıdır."
Ali Fikri Yavuz : Böyle iken, (şiddetli bir kıtlığın hüküm sürdüğü bir zamanda sen hutbe okurken, zahire yüklü bir ticaret kafilesinin gelişini haber veren def seslerini ashab duyunca; hutbeyi terk etmenin bir zararı olmıyacağı düşüncesine kapılarak) bir ticaret veya eğlenti (def sesi) gördüklerinde, ona fırladılar da seni (hutbede) ayakta bıraktılar. (Mescidde yalnız on iki kişi kalmıştı). De ki: “- Allah katında olan sevab, eğlentiden de, ticaretten de hayırlıdır. Allah rızık verenlerin en hayırlısıdır.”
Bekir Sadak : Onlar bir kazanc veya bir eglence gorduklerinde, seni ayakta birakarak oraya yoneldiler. De ki: «Allah katinda olan, eglenceden de kazanctan da hayirlidir. Allah, rizik verenlerin en iyisidir.» *
Celal Yıldırım : Böyle iken onlar(dan bir kısmı) bir ticaret veya eğlence gördükleri zaman seni ayakta bırakıp ona doğru dağılırlar. De ki: Allah katında (sevap, fazîlet ve mükâfat) o eğlence ve ticaretten çok daha hayırlıdır. Allah, rızık verenlerin en hayırlısıdır.
Diyanet İşleri : (Durum böyle iken) onlar bir ticaret veya bir oyun eğlence gördükleri zaman hemen dağılıp ona koştular ve seni ayakta bıraktılar. De ki: “Allah’ın yanında bulunan, eğlence ve ticaretten daha hayırlıdır. Allah, rızık verenlerin en hayırlısıdır.”
Diyanet İşleri (eski) : Onlar bir kazanç veya bir eğlence gördüklerinde, seni ayakta bırakarak oraya yöneldiler. De ki: 'Allah katında olan, eğlenceden de kazançtan da hayırlıdır. Allah, rızık verenlerin en iyisidir.'
Diyanet Vakfi : Onlar bir ticaret ve eğlence gördükleri zaman hemen dağılıp ona giderler ve seni ayakta bırakırlar. De ki: Allah'ın yanında bulunan, eğlenceden ve ticaretten daha yararlıdır. Allah, rızık verenlerin en hayırlısıdır.
Edip Yüksel : Bazıları, bir ticaret veya bir eğlence gördükleri zaman, seni ayakta bırakıp oraya akın ettiler. De ki, 'ALLAH'ın yanında bulunanlar eğlenceden ve ticaretten daha iyidir. ALLAH en iyi rızık verendir.'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Bir ticaret ve eğlence gördükleri zaman hemen dağılıp ona gittiler ve seni ayakta bıraktılar. De ki: «Allah'ın yanında bulunan, eğlenceden ve ticaretten de hayırlıdır. Allah, rızık verenlerin en hayırlısıdır.»
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Böyle iken, bir ticaret veya eğlenti (eğlence) gördüklerinde ona fırladılar ve seni ayakta bıraktılar. De ki: «Allah'ın katındaki, eğlenceden de ticaretten de hayırlıdır ve Allah rızık verenlerin en hayırlısıdır.»
Elmalılı Hamdi Yazır : Böyle iken bir ticaret veya eğlenti gördüklerinde ona fırladılar da seni ayakta bıraktılar. De ki: Allahın yanındaki, eğlentiden de ticaretten de hayırlıdır ve Allah rızk verenlerin en hayırlısıdır
Fizilal-il Kuran : Onlar bir ticaret ve eğlence gördükleri zaman hemen dağılıp oraya giderler ve seni ayakta bırakırlar. De ki: «Allah'ın yanında bulunan eğlenceden ve ticaretten daha hayırlıdır. Allah rızık verenlerin en hayırlısıdır.»
Gültekin Onan : Oysa onlar (kendilerini tümüyle Tanrı'ya ve İslama teslim etmeyenler) bir ticaret ya da bir eğlence gördükleri zaman, (hemen) ona sökün ettiler ve seni ayakta bıraktılar. De ki: "Tanrı'nın katında bulunan, eğlenceden ve ticaretten daha hayırlıdır. Tanrı, rızık verenlerin en hayırlısıdır."
Hakkı Yılmaz : Ve onlar, bir ticaret ve eğlence gördükleri zaman ona gittiler ve seni ayakta bıraktılar. De ki: “Allah'ın yanında bulunan şeyler, eğlenceden ve ticaretten hayırlıdır. Ve Allah, rızık verenlerin en hayırlısıdır.”
Hasan Basri Çantay : Onlar bir ticâret, yahud bir oyun, bir eğlence gördükleri zaman ona yönelib dağıldılar. Seni ayakda bırakdılar. De ki: «Allah nezdindeki (sevab, mü'minler için) eğlenceden de, ticâretden de hayırlıdır. Allah, rızık verenlerin en hayırlısıdır.
Hayrat Neşriyat : Böyle iken (bir kısmı), bir ticâret veya bir eğlence gördüklerinde, ona akın ettiler ve seni ayakta (hutbede) bıraktılar. De ki: 'Allah’ın katında bulunan (mükâfât, dünyaya âid)eğlenceden de ticâretten de hayırlıdır. Çünki Allah, rızık verenlerin en hayırlısıdır.'
İbni Kesir : Onlar bir tidaret veya bir oyun gördükleri zaman; seni ayakta bırakarak oraya yöneldiler. De ki: Allah'ın katında olan; oyun ve ticaretten daha hayırlıdır. Ve Allah; rızık verenlerin en hayırlısıdır.
İskender Evrenosoğlu : Ve ticaret veya eğlenceyi görünce ona yönelip dağıldılar ve seni ayakta bırakıp gittiler. De ki: “Allah'ın katında olan şeyler, eğlence ve ticaretten daha hayırlıdır ve Allah, rızık verenlerin en hayırlısıdır.”
Muhammed Esed : Ama insanlar, dünyevi bir kazanç (fırsatı) veya geçici bir eğlence gördükleri zaman ona doğru koşup seni ayakta (ve konuşur durumda) bırakıverirler. De ki: "Allah katında olan, bütün geçici eğlencelerden ve bütün kazançlardan çok daha hayırlıdır! Ve Allah rızık verenlerin en iyisidir!"
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve bir ticaret veya bir eğlence gördükleri zaman onun tarafına yönelip seni ayakta bırakmış oldular. De ki: «Allah'ın yanındaki, eğlenceden de, ticaretten de hayırlıdır ve Allah rızık verenlerin en hayırlısıdır.»
Ömer Öngüt : Onlar bir ticaret veya bir oyun eğlence gördükleri zaman hemen dağılıp oraya yönelirler ve seni ayakta bırakırlar. De ki: Allah'ın nezdinde bulunan, eğlenceden de ticaretten de hayırlıdır. Allah rızık verenlerin en hayırlısıdır.
Şaban Piriş : Bir ticaret ve eğlence görünce, seni ayakta bırakıp, ona yöneldiler. De ki: -Allah indindekiler eğlenceden ve ticaretten daha hayırlıdır. Allah rızık verenlerin en hayırlısıdır!
Suat Yıldırım : Onlar bir ticaret veya bir eğlence görünce oraya doğru sökün edip, seni hutbe verirken ayakta bırakıverdiler. De ki: Allah’ın nezdinde âhirette olan nasip, buradaki eğlenceden ve ticaretten elbette daha hayırlıdır. Allah rızık verenlerin en hayırlısıdır.
Süleyman Ateş : Bir ticaret veya eğlence gördükleri zaman hep dağılıp ona giderler ve seni ayakta bırakırlar. De ki: "Allâh'ın yanında bulunan, eğlenceden de ticaretten de hayırlıdır. Allâh, rızık verenlerin en hayırlısıdır."
Tefhim-ul Kuran : Oysa onlar (kendilerini tümüyle Allah'a ve İslâm'a teslim etmeyenler) bir ticaret ya da 'bir eğlence konusu ve fırsatı' gördükleri zaman, (hemen) ona sökün ettiler ve seni ayakta bıraktılar. De ki: «Allah'ın katında bulunan, eğlenceden de, ticaretten de daha hayırlıdır. Allah, rızık verenlerin en hayırlısıdır.»
Ümit Şimşek : Onlar bir ticaret yahut bir eğlence görünce, seni ayakta bırakıp oraya sökün ettiler. De ki: Allah katında olan şey, eğlenceden de, ticaretten de hayırlıdır. Allah ise en hayırlı rızık vericidir.
Yaşar Nuri Öztürk : Bir ticaret yahut oyun, eğlence görür görmez, dağılıp ona yöneldiler de seni ayaküstü bıraktılar. Onlara de ki: "Allah katında bulunan, eğlenceden de ticaretten de hayırlıdır! Ve Allah, rızık verenlerin en hayırlısıdır."


[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}