Ahmet Tekin Meali |
|
1: İncire ve zeytine, önceki peygamberlerin ve ümmetlerin yaşadığı incir ve zeytin diyarına andolsun! | |
2: Tûr-i Sînâ’ya andolsun! | |
3: Şu emin beldeye, Mekke’ye andolsun! | |
4: Biz insanı en güzel bir biçimde, en güzel duygularla, ilâhî ahlâk ile ahlâklanacak güzellikte, hayat şartlarına katlanabilecek, dünyadaki sorumluluğunu üstlenebilecek mükemmeliyette imkân ve kabiliyetlerle yarattık. | |
5: Dahası ona, en düşük ahlâkî seviyeye inebilecek, sorumsuzluğun dibine vurabilecek hayat şartlarına hiç katlanamayacak, ömrünün en verimsiz en fena çağını yaşayabilecek zaafları da verdik. | |
6: Ancak iman edip, hâlis niyet ve amaçlarla, İslâm esaslarını, İslâmî düzeni hayata geçirenler, iş barışı içinde bilinçli, planlı, mükemmel, meşrû, faydalı, verimli çalışarak nimetin-ürünün bollaşmasını sağlayanlar, yerinde, haklı çıkışlar yaparak, düzelmeye, iyiliğe, iyileştirmeye ön ayak olanlar, cârî-kalıcı hayırlar-sâlih ameller işleyenler bu duruma düşmeyecektir. Onlar için en yüksek makamlar, bitmez tükenmez mükâfatlar vardır. | |
7: Artık bundan sonra, ey insan, seni, dini, şeriatı, ilâhi düzeni, herkesin amellerinin karşılığını alacağını yalanlamaya sevk edecek olan ne türlü bir sebep olabilir? | |
8: Allah, hâkimlerin, kanun-kural koyan hükümranların, kanunlarını, kurallarını icra edenlerin en büyüğü, en hayırlısı değil mi? | |