Yaşar Nuri Öztürk Meali |
|
1: Yemin ederim bu kente ki, iş onların sandığı gibi değildir! | |
2: Sen bu kente mahremsin/bu kente gireceksin. | |
3: Ve doğurana ve doğurduğuna da yemin olsun ki, | |
4: Biz insanı gerçekten bir sıkıntı ve zorluk içinde yarattık. | |
5: O sanıyor mu ki, hiç kimse ona asla güç yetiremeyecektir! | |
6: "Yığınlarla mal telef ettim!" diyor. | |
7: Hiç kimsenin kendisini görmediğini mi sanıyor? | |
8: Biz ona vermedik mi iki göz, | |
9: Bir dil, iki dudak? | |
10: Kılavuzladık onu iki tepeye. | |
11: Akabeye, sarp yokuşa atılamadı o. | |
12: Sarp yokuşun ne olduğunu sana bildiren nedir? | |
13: Özgürlüğü zincirlenenin bağını çözmektir o. | |
14: Yahut da açlık ve perişanlık gününde doyurmaktır o, | |
15: Yakındaki bir yetimi, | |
16: Yahut ezilmiş, boynu bükük bir yoksulu. | |
17: Sonra da iman eden ve birbirlerine sabrı öneren, merhameti öneren kişilerden olmaktır o. | |
18: İşte böyleleridir uğur ve bereket dostları. | |
19: Bizim ayetlerimizi tanımayanlara gelince bunlar; şomluk, uğursuzluk yâranıdır. | |
20: Bunların üzerine, kilitlenecek bir ateş gelecektir. | |