Süleyman Ateş Meali |
|
1: Yoo, and içerim bu kente, | |
2: Ki sen bu şehire girmekte (burada yaşamakta)sın. | |
3: Ve (and içerim) doğurucuya ve doğurduğuna ki, | |
4: Biz insanı zorluk arasında yarattık. | |
5: İnsan, hiç kimsenin kendisine güç yetiremeyeceğini mi sanıyor? | |
6: (Gösteriş ve övünme için) "Ben birçok mal telef ettim" diyor. | |
7: Kimsenin kendisini görmediğini mi sanıyor? | |
8: Biz ona vermedik mi: İki göz | |
9: Bir dil, iki dudak? | |
10: Ona iki tepeyi (anasının iki memesini emmenin veya hayır ve şerrin yolunu) gösterdik. | |
11: Fakat o, sarp yokuşa atılamadı. | |
12: Sarp yokuşun ne olduğunu sen nereden bileceksin? | |
13: Bir boynu (kölelik zincirinden) çözmek, | |
14: Yahut açlık gününde doyurmaktır: | |
15: Akrabâ olan yetimi, | |
16: Yahut hiçbir şeyi olmayan yoksulu. | |
17: Sonra inanıp birbirlerine sabır tavsiye eden ve merhamet tavsiye edenlerden olmak. | |
18: İşte onlar sağın adamlarıdır (Kitabı sağından verilen uğurlu kişilerdir). | |
19: Âyetlerimizi tanımayanlar ise solun adamlarıdır (Kitabı solundan verilen uğursuz kişilerdir). | |
20: Onlara (kapıları) üzerlerine kilitlenecek bir ateş vardır! | |