CONJ – prefixed conjunction wa (and) ACC – accusative particle PRON – 3rd person masculine singular object pronoun الواو عاطفة حرف نصب والهاء ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
لحب
ح ب ب | ḪBB
LḪB
liHubbi
sevgisine
in (the) love
Lam,Ha,Be, 30,8,2,
P – prefixed preposition lām N – genitive masculine noun جار ومجرور
الخير
خ ي ر | ḢYR
ÆLḢYR
l-ḣayri
mal
(of) wealth
Elif,Lam,Hı,Ye,Re, 1,30,600,10,200,
N – genitive masculine singular noun اسم مجرور
لشديد
ش د د | ŞD̃D̃
LŞD̃YD̃
leşedīdun
aşırı düşkündür
(is) surely intense.
Lam,Şın,Dal,Ye,Dal, 30,300,4,10,4,
EMPH – emphatic prefix lām N – nominative masculine singular indefinite noun اللام لام التوكيد اسم مرفوع
Konu Başlığı: -
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve şüphe yok ki insan, hayrına yarıyan mala mülke karşı da pek düşkündür, pek nekestir.
Adem Uğur : Ve o, mal sevgisine de aşırı derecede düşkündür.
Ahmed Hulusi : Kesinlikle onda zenginlik sevgisi çok şiddetlidir!
Ahmet Tekin : İnsan, kendi tercihlerine, menfaatine, mal sevgisine de aşırı düşkündür.
Ahmet Varol : Muhakkak ki o mal sevgisinden dolayı da pek katıdır.
Ali Bulaç : Muhakkak o, mal sevgisinden dolayı (bencil ve cimri tutumundan) çok katıdır.
Ali Fikri Yavuz : Gerçekten o, malı sevdiği için çok cimridir.
Diyanet Vakfi : (1-8) Harıl harıl koşanlara, (nallarıyla) çakarak kıvılcım saçanlara, (ansızın) sabah baskını yapanlara, orada tozu dumana katanlara, derken orada bir topluluğun ta ortasına girenlere yemin ederim ki insan, Rabbine karşı pek nankördür. Şüphesiz buna kendisi de şahittir ve o, mal sevgisine de aşırı derecede düşkündür.